11

4.8K 310 18
                                    

Ömer başında dikilen ikiliye baktı.

"Ben iyiyim gerçekten"

Melek üzgünce bir ona bir de buz tutulmuş ayağına bakıyordu. Pamir doktoru çağırmış ve Ömer mükemmel bir oyunculukla herkesi ayağının incindiğine inandırmıştı.

"Artık yürüyemeyecek misin?"

Ömer duyduğu şeyle kahkaha attı. Pamir de konuşan yeğenine gülümseyerek baktı.

"Tabii ki de yürüyeceğim. Sadece kısa bir süre üstüne basmayacağım."

Melek anlamdım dercesine başını salladı. Sonra Ömer'e biraz daha yaklaştı.

"Canın acıyor mu?"

Ömer masumca soru soran kız ile gülümsedi. Melek, Ömer'in ayağını incitmesine çok üzülmüştü. Ömer de ona yalan söylediği için üzülüyordu. Pamir de fazla bir ilgi içindeydi. Böylelikle Ömer'in vicdanı sızım sızım sızlıyordu.

"Hayır..."

Pamir ile göz göze gelince konuşmaya devam etti.

"Yani eskisi kadar çok acımıyor. Yani acıyor ama az acıyor"

Pamir deminki buzu aldı ve yerine yeni bir buz koydu.

"Ağrı kesiciyi içince ağrısı durur. İstersen doktoru arayalım. Tekrar gelsin"

Ömer hemen başını olumsuz anlamda salladı.

"Hayır hayır hiç gerek yok. Hem eskiye göre daha az acıyor. Dediğiniz gibi ilaçları içince iyi gelir."

Pamir kendini anlatmaya çalışan Ömer ile gülümsedi. Gözüne fazla tatlı gelmişti. Gözlerini ondan alamıyordu. Normalde bugün onu kimse tutamadı ama elini tutup ona gitme diyen Ömer'i bırakıp gitmek istememişti. Öyle bir ona bakmıştı ki Pamir o bakışlardan sonra o evden çıkamazdı.

Ömer yemeğini yemiş ve yalanını devam ettirmek için o ağrı kesicileri içmişti. Şimdi de o ve Melek televizyon izliyordu. Melek'in seçtiği bir çizgi filmi izliyorlardı.

Ömer gözlerinin yavaş yavaş kapanmaya başlamasıyla yerinde hareket etti. İlaç ona yorgunluk getirmişti. Gözlerini kapanmaya başlayınca her yer bulanıklaşmaya başladı.

Ömer gözlerini açtığı yere bakınca demin uyuduğu koltuk olduğunu gördü. Yanındaki Melek'e baktığında orada olmadığını gördü. Oturduğu yerden ayağa kalkınca bakışları bacağından çıkan bandaja gitti.

"Melek"

Seslenmesine rağmen kimse cevap vermedi

"Pamir bey"

Yine cevap almadı. Önce alt katı sonra da Melek ve kendi odasının olduğu katı aradı kimse ortalıkta yoktu. Pamir'in olduğu kata çıkınca onun odasına doğru gitti. Kapıyı açınca geçen gün gibi yatağın yanına çökmüş Pamir'i gördü. Yavaş adımlarla ona doğru gitti.

"Pamir"

Ona seslenmesiyle Pamir baktığı çerçeveden bakışlarını kaldırdı ve ona baktı. Ömer gördüğü bakışlar ile afalladı. Bu daha önce gördüğü bir bakış değildi. Pamir'in gözlerinde sadece koca bir nefret vardı.

"Pinhani"

Ömer duyduğu şeyle yutkundu. Geçen sefer rüyasında ona böyle seslenmişti.

"Neden yaptın bunu! Ben sana bu kadar iyiyken sen neden beni kandırdın!"

Sesi sert çıkmıştı. Sinirli olduğu yüzünden de okunuyordu. Birden ayağa kalkınca elindeki çerçeve yere düştü. Çerçeve paramparça olmuştu.

"Bana bak!"

Ömer bakışlarını bağıran gence çevirdi.

"Neden yaptın! Neden kandırdın beni Pinhani"

Ömer gözlerinin dolmasına engel olamadı.

"Özür dilerim"

Pamir alayla güldü.

"Bu özür hiçbir şeyi geri getirmez. Her şeyi ne geri getirir biliyor musun?"

Ömer yutkundu.

"N-ne?"

Pamir kötü bir şekilde gülümsedi. Sonra elindeki silahı Ömer'in başına dayadı.

"Senin ölmen"

Ömer derin bir nefes aldı.

"Özür di-"

Daha cümlesini bitirmeden kafasındaki silah patladı.

Pamir yatağa bıraktığı çocuğun mırıldanması ile istemeden kaşlarını çattı. Sanırım rüya yada kâbus görüyor diye düşündü. Ömer yatağın içinde biraz kıpraştı. Pamir önce Ömer'in ayağını düzeltti. Burkulan ayağına da çok dikkat etti. Sonra ince pikeyi de üstüne örterken Ömer acıyla inledi.

"Özür dilerim"

Ömer'in sesi kısık ve acı çeker gibi çıkmıştı. Pamir yatağın ucuna oturdu. Eli Ömer'in hafif terlemiş alnına gitti ve saçlarını geriye doğru itti. Ömer kaşlarını çattı. Pamir elini çatık kaşlara götürdü ve yavaşça üzerini okşadı. Kaşlarını düzeltmeye çalışıyordu. Gerçekten de kaşları eski halini aldı.

Ömer'in saçlarını okşadı. Şakaklarını okşadı. Eli bilmeden Ömer'in rüyasında silahı dayadığı yere gitti. Orayı da okşadı. Ömer rahatlayana kadar saçına yavaşça masaj yaptı. Ömer'in yüzü huzurlu bir hal alınca oturduğu yerden kalktı ve ona son kez baktıktan sonra odadan çıktı. Sonra Melek'in odasına gitti ve ona baktı. Üstündeki yorganı atmıştı. Sessizce yanına gitti ve üstünü örttü. Sonra saçına bir buse kondurdu ve yavaşça odadan çıktı.

Merdivenlerden inmeden önce son kez Ömer'in odasına baktıktan sonra hızla merdivenlerden indi. Harun gördüğü adam ile oturduğu yerden kalktı.

"Araba hazır mı?"

Harun elindeki bardağı masanın üstüne bıraktı.

"Evet"

Pamir derin bir nefes aldı.

"O zaman Ahmet ile olan hesabımızı kapatalım."


Sahte Bakıcı | GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin