18

4.6K 297 16
                                    

Ömer gözlerini açtığında karşılaştığı yüz ile birkaç saniye öylece durdu. Pamir'in neden burada olduğunu bulmaya çalışıyordu. Son dünkü anılar aklına gelince gözleri kocaman açıldı

"Siktir"

Sessizce konuştu. Sonra uzandığı yerden kalktı. Dün yere düşürdüğü tişörtünü aldı ve giydi. Sonra son kez Pamir'e baktıktan sonra yavaşça ve ses çıkarmadan odadan çıktı. Seri adımlarla dışarıya çıktı ve kendini bahçeye attı.

Derin derin nefesler aldı.

"Resmen beni durdurmasa beraber olacaktık"

Saçlarını sinirle dağıttı.

"Dün içkime ilaç mı kattılar ne yaptılar yaa"

Kendi kendine konuşuyordu. Hızla cebindeki telefonu çıkardı. Selin'in adını görünce hemen tıkladı.

"Selin bir şey sorma ve bir saat içinde benim evde ol"

"Ömer ne olu-"

Ömer arkadaşının konuşmasına izin vermeden telefonu geri kapattı. Hızla ileride duran Harun'a doğru gitti.

"Harun"

Harun gülümsedi.

"Günaydın Ömer"

Ömer derin bir nefes aldı.

"Benim çok acil eve gitmem lazım Melek'i sen okula bırakabilir misin? Birkaç saat içinde dönerim"

Harun merakla ona baktı.

"Kötü bir şey yoktur umarım"

"Hayır hayır çok kötü bir şey değil"

Harun tamam anlamında başını salladı.

"Tamam git burayı sorun etme. Pamir bey de bir şey demez. Eğer bir şeye ihtiyacın olursa söyle"

Ömer tamam anlamında salladı. Son anda aklına geldiği için arabanın anahtarını almıştı. Hızla arabasına doğru koştu ve arabasına bindi. Evine kadar da hiç durmadan geldi. Uzun yolu kısa sürede gelmişti bile. Arabayı durduktan sonra hızlıcana apartmana yürüdü. Evin önüne gelince aklına gelen şeyle durdu.

"Ahh! Anahtar yok"

Belki Selin gelmiştir diye kapıya vurdu. Düşündüğü gibi de olmuştu ve Selin ondan önce gelmişti.

"Hoş geldin Ömer"

Ömer sadece Selin'e bir baş selamı verdi ve içeriye girdi.

"İşimi bırakıp geldiğim için çok hızlı olmalısın. Bilirsin başkomiser çok şeker bir adam değildir. Önemli bir şey söyleyeceğini diyince gelmeme izin verdi."

Ömer konuşan arkadaşının taramalı tüfek gibi konuşmasına alışık olduğu için sadece ona göz devirdi ve kendini koltuğa attı. Dün iki kadeh içmesine rağmen başı çatlıyordu.

"Bir yavaş konuş be Selin! Zaten başım çatlıyor."

Selin tamam anlamında başını salladı ve o da Ömer'in karşı koltuğuna geçti.

"Evet seni dinliyorum"

Ömer derin bir nefes aldı.

"Sanırım ben ifşa oldum"

Selin duyduğu şeyle yerinde dikleşti.

"Nasıl?"

"Dünkü buluşmada Ahmet böyle imâlı konuşuyor dedim ya. Sonra ben seninle konuşurken bunun ve Pamir'in dışarıda konuştuğunu gördüm. Ben de bunları gizlicene dinledim. Ahmet eğer yanındaki ajanı ve abinin ölümünün gerçeğini öğrenmek istiyorsan benimle buluş dedi. Sonra da Pamir burada söyle dedi ama kabu etmedi."

Sahte Bakıcı | GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin