21

4.5K 345 37
                                    

Ömer akıp giden yolu izliyordu. Karakola gelene kadar ağzını dahi açmamıştı. Sadece akıp giden yolu izlemişti. Araba durduktan sonra hızla ondan indi. İçinde durmak istemiyordu. Her şey üstüne üstüne geliyordu. Sanki boğazında bir el varmış da o nefessiz kalana kadar sıkıyordu. 

Bakışları Pamir'in olduğu arabaya gitti. Pamir arabadan çıktıktan sonra yanına bir komiser geldi ve onun kolunu tuttu. Sonra polis ve Pamir beraber karakola girdiler. Ömer de karakola girdi. Gözleri Pamir'i aradı ama  yoktu. Yüksek ihtimalle ifadesini almak için sorgu odasına almışlardır. 

Kendine gelmek için yüzüne su tutmak istedi. Lavaboya gitti ve soğuk su ile yüzünü yıkadı. Aynadan kendine bakarken uzayan saçlarını geriye attı. Elleri saçlarına gidince aklına Pamir geldi. Ona kısa saçı çok yakıştırmıştı. O anlar aklına gelince yüzünde buruk bir gülümseme oluştu. İçeriye bir memur girince gülümsemesini kesti ve dışarıya çıktı. Koridorda bir koltuğa oturdu ve bekledi. Yarım saat sonra koridorun başında gördüğü Selin ile ayağa kalktı ve ona doğru yürüdü yanına varır varmaz da konuşmaya başladı.

"Ne oldu Selin, ne söyledi?"

Selin derin bir nefes aldı.

"Ne gördüysek onu söyledi. Ahmet onu oraya çağırmış o da merak edip gitmiş. Sonra da biraz konuşmuşlar zaten sonra da biz geldik"

"Peki o beraber iş yapalım intikam alalım dedi ona ne söyledi"

"Beraber iş yapacaklarmış onu kabul etmiş. İntikam almayı da ben değil Ahmet söyledi gidin ona sorun dedi"

Ömer anladım dercesine başını salladı. Yüksek ihtimalle Pamir bu gece burada kalırdı. Selin arkadaşının çökmüş halini görünce konuşmaya başladı.

"Sen de eve git. Zaten yapacak bir şey yok"

Ömer tamam anlamında başını sallasa da gitmek istemedi. Selin işi olduğu için gittiğinde o tekrar koltuğa oturdu. Kısa süre sonra hızla içeriye giren Harun'u gördü. Harun ile göz göze geldiklerinde Harun'un gözündeki öfkeyi görünce her şeyi bildiğini anladı. Kısa bir süre bakıştıktan sonra Harun hızla oradan yürüyüp gitti.

"Komiserim"

Yakup'un sesini duyması ile ona döndü.

"Efendim"

"Pamir sizi görmek istiyor"

Duyduğu cümle ile nefesi kesildi. 

"Nerede?"

Sesi kısık çıkmıştı. 

"Nezarete aldılar komiserim"

Ömer anladım dercesine başını salladı. Yakup aldığı cevap ile oradan ayrıldı. Ömer giden adam ile oturmaya devam etti. Biraz bekledikten sonra yavaşça ayağa kalktı ve nezaretin yolunu tutmaya başladı. Oraya her yaklaştığında kalbi daha hızlı atıyordu. Etraftaki her şey soyutlaşmaya başladı. Nezaretin içinde oturan Pamir'i görünce adımları yavaşladı. Pamir bakışlarını ayaklarına indirmiş öylece oturuyordu. Onun geldiğini anlasın diye hafif bir şekilde öksürdü. Pamir duyduğu ses ile bakışlarını kaldırdı. Göz göze geldiklerinde ikisi için de dünya durdu. Sanki koca dünyada sadece ikisi vardı. 

"Beni çağırmışsın"

Ömer çok sesli olmayacak bir şekilde konuştu. Pamir'i gördükten sonra ağlama isteği oluşmuştu onda. Bu parmaklıkların arkasına geçip sıkı bir şekilde ona sarılmak istiyordu.

"Evet çağırdım"

Pamir konuştuktan sonra oturduğu yerden kalktı ve parmaklıklara doğru yürüdü. Ömer'in tam karşısına geçti. 

"Senden bir şey isteyecektim."

Ömer kaşlarını hafif çattı.

"Ne?"

Pamir derin bir nefes aldı.

"Belli ki gece buradayım. Sabah Melek evde yalnız uyanacak ikimizi de görmezse korkar. Alıştı sana sorar seni. "

Ömer'in son cümle ile içi titredi. 

"Hem bu gece o evde kalmasın. Biliyorsundur yıllar önce onu öldürmek istediler. Şimdi ben de evde değilim kurdu çakalı oraya dolar. Onu alıp güvenli bir yere götürür müsün? Ben çıkana kadar seninle kalsın okula da gönderme"

Ömer kalbinden bir şeylerin koptuğunu hissetti. Pamir'in o kadar güveneceği insan yoktu ki yeğenini ona yalan söyleyen bir adama emanet ediyordu. O kadar kimsesiz bir çocuktu ki onu aldatandan yardım istiyordu.

"Olur onu alır kendi evime götürürüm. Orası çok güvenli"

"Sağ ol"

Pamir konuştuktan sonra ikili kısa bir süre bakıştılar. Ömer yutkundu.

"Başka bir şey yoksa gidiyorum ben"

Ömer konuştuktan sonra Pamir'den bir cevap bekledi ama cevap alamayınca son kez ona baktı ve arkasını dönüp yürümeye başladı.

"Aslında var"

Duyduğu şeyle yürümeyi kesti ve hızla Pamir'e döndü.

"Ne?"

Beklenti ile ona baktı. Pamir biraz bekledikten sonra konuşmaya başladı.

"Her şey yalan mıydı? Onca cümlen davranışın hepsi beni kandırmak için miydi? O gülüşlerin sahte miydin?"

Pamir konuştuktan sonra beklenti ile Ömer'e baktı. Bun gece kafayı yememek için bu sorunun cevabına ihtiyacı vardı. Yoksa sabahı bulamadan delirirdi. Ömer duyduğu soru ile gülümsedi ve Pamir'e doğru biraz daha yürüdü.

"Hiç biri yalan değildi. Senin gördüğün kişi bendim sadece mesleğim yalandı Pamir"


Sahte Bakıcı | GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin