14

4.7K 299 33
                                    

Ömer eve girdikten sonra mutfağa doğru yürüdü. Melek'i okula bırakmış şimdi de eve gelmişti. Mutfağa doğru giderken salonda gördüğü Pamir ile adımları durdu.

"Pamir bey"

Pamir adını duyunca arkasına döndü ve Ömer'e baktı.

"Efendim Ömer"

Ömer ona doğru adımladı.

"İşe gitmeyecek misiniz?"

Pamir gülümsedi.

"Birkaç dosya bekliyorum onlar gelince gideceğim. Ama istersen gideyim"

Ömer hemen kollarını hayır dercesine salladı.

"Pamir bey ben o anlamda demedim sadece sizi burada görünce şaşırdım. Lütfen yanlış anlamayın"

Pamir kendini anlatmaya çalışan Ömer'i fazla tatlı bulduğu için içten bir gülümseme ile ona baktı.

"Ne anlamda demek istediğini biliyorum o yüzden sorun yok. Sadece şaka yapmak istedim."

Pamir konuştuktan sonra arkasına baktı ve konuşmaya devam etti.

"Harun'un belgeleri getirmesi uzun sürer. Bana kahve içerken eşlik eder misin?"

Ömer teklif ile başını evet anlamında salladı sonra Pamir'in yanındaki diğer tekli koltuğa da o oturdu.

"Yaklaşık bizimle çalışalı bir ay olacak. Alışabildin mi buraya?"

Ömer başını salladı.

"Evet alıştım Pamir bey"

Ömer bir ay lafını duyunca şaşırdı. Gerçekten de bir ay olmuştu. Zaman fazla hızlı akıyordu bir aydır Pamir ve Melek ile yakışıyordu.

"Alışmana sevindim. Bizde sana alıştık. Bir sorunun olursa çekinmeden söyle."

Ömer başını tamam anlamında salladı. Ortamda kısa bir sessizlik oluştu. Pamir kahvesinden bir yudum aldı ve sabahtan beri sormak istediği şeyi sormaya başladı. Yemekte sormamak için kendini fazlasıyla durdurmuştu.

"Ömer, Melek'i okula bıraktıktan sonra tekrar eve geliyorsun. İstersen o saat diliminde eve gelmek zorunda değilsin. Sonuçta Melek evde olmuyor. Gezebilir veya başkalarıyla buluşabilirsin. Kendini eve kilitleme"

Ömer gülümsedi.

"Sorun değil Pamir bey ben zaten ev insanıyım. Öyle çok gezmeyi sevmem."

Pamir alt dudağını dişledi.

"Kimse yok mu yani"

Ömer kaşlarını hafif çattı.

"Anlamadım Pamir bey"

"Yani buluşacak kimse yok mu?"

Ömer muhabbetin nereye gittiğini çözmeye çalıştı ama bir türlü anlamadı.

"Ben öyle çok arkadaşı olan bir insan değilim. Bir ailem var bir de birkaç yakın arkadaşım. Ailem zaten burada değil. Arkadaşlarım da o saatlerde çalışıyor."

Pamir istediği cevabı alamayınca gergin olmaya başladı. En iyisi açık açık sormak.

"Yani sevgilin veya sevdiğin kimse de mi yok"

Ömer muhabbetin amacını anlayınca gülümsemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Demek Pamir'in sabahtan beri kıvranma nedeni buymuş diye düşündü.

"Sevdiğim veya sevgilim yok. Siz neden sordunuz?"

Pamir yok kelimesi ile kısa bir süre içinde gülümsedi fazla gülümserse belli olur.

"Hiç öyle sohbet olsun diye."

Ömer anladım dercesine başını salladı. Pamir'i çağıran Harun ile Pamir ayaklandı. Ceketini girdikten sonra Ömer'e döndü. Sabahki haline göre daha enerjik ve mutluydu bunu hem o hem de Ömer anlamıştı.

"Evde durmak istemezsen şirkete de gelebilirsin. Sadece gelmeden önce bana söylemen yeterli."

Ömer başını salladı

"Tamam Pamir bey"

"Akşam görüşürüz"

"Görüşürüz Pamir bey"

Ömer konuştuktan sonra Pamir evden ayrıldı.
_____

Ömer elini cebine atınca eline gelen cihaz ile yumruğunu sıktı. Şu an elinde dinleme cihazı vardı ve bunu Pamir'in çalışma odasına koymalıydı. Gerçekten git gide dizi gibi hayatı oluyordu.

Ömer'in o çalışma odasına girmesi lazımdı. Tabii girmesi için de bir nedene ihtiyacı vardı. Evde o kadar kişi varken ve Pamir evde değilken onun olduğu kata çıkamazdı. Yakalanırsa diyecek bir şeyi yoktu. Yukarı çıkmak için bir neden bulmalıydı.

Dışarıda keçi ile uğraşan Melek'i görünce gülümsedi. Allah'tan bu evde Melek var diye düşündü.

"Melek oyun oynamak ister misin?"

Melek keçideki bakışlarını Ömer'e çevirdi.

"Ne oynayacağız?"

Ömer salona bir bakış attıktan sonra Melek'e baktı.

"Saklambaç"

Melek etrafa baktı.

"Ama burada çok saklanacak yer yok ki"

Ömer gülümsedi.

"Biz de evde oynarız"

Melek heyecanla Ömer'e doğru gitti.

"Gerçekten mi?"

Sonra Melek eve doğru baktı.

"Tabii fıstığım. Evin bütün odaları dahil"

Melek yerinde zıpladı sonra da Ömer'in elini tuttu ve salona doğru gittiler.

"Hadi oynayalım. Önce kim sayacak"

Ömer heyecanlı kız ile gülümsedi. Önce o saydı ve Melek de saklandı. Sırayla biri sobelenene kadar oynadılar. Ömer ilk başta fazla dikkat çekmemek için Pamir'in odasına girmedi. İlk oraya giderse olmazdı. Sanki evin çoğu yerine saklanmış da tek orası kalmış gibi davranmalıydı.

Ömer saymaya başlayan Melek ile üst kata çıktı. Pamir'in olduğu kata kadar çıktı. Fazlasıyla hızlı olmalıydı. Çalışma odasına girmesiyle hızla etrafa baktı. Gördüğü çalışma masasıyla hızla ona doğru gitti ve altına girdi. Elini cebine attı ve dinleme cihazını çıkardı. Masanın iç tarafına karanlıktan dolayı gözükmeyecek bir yere yapıştırdı. Elini cebine attı ve telefonunu çıkardı. Selin'e hemen mesaj attı.

Ömer: Cihazı yerleştirdim. Bak çalışıyor mu?

Mesaj gittikten saniyeler sonra cevabı geldi.

Selin: Çalışıyor gözüküyor. Selin benden daha iyi polis de bakalım duyuyor muyuz?

Ömer okuduğu mesaj ile gülümsedi.

"Onu rüyanda görürsün"

Ömer gülümseyerek konuştu. Birkaç saniye sonra cevap geldi.

Selin: Söylesen ne olurdu sanki.

Ömer mesajla gülümsedi. Tam oturduğu yerden çıkacaktı ki kapının açılması ile hareketini durdurdu. Umarım gelen Melek'tir diye düşündü.

"Tamam ben birazdan geliyorum"

Pamir'in sesini duymasıyla oturduğu yerde küçüldü. Bu saatte evde olmaması gerekiyordu. Masaya doğru gelmemesi için dua etti. Duyduğu her adımla olduğu yerde küçüldü. Masaya doğru gelse onu kesinlikle görürdü. Kocaman adamdı zaten. Masanın altında tam gizlenemiyordu.

Masanın yanında gördüğü ayaklar ile gözlerini yumdu.

"Ne olur görme. Ne olur görme"

İçinden bu cümleyi tekrar edip duruyordu.

"Ömer"

Ömer adını duymasıyla yumduğu gözlerini açtı. Bakışlarını başında duran Pamir'e baktı. Pamir kaşları çatık bir şekilde ona bakıyordu.

"Ne işin var burada. Hem de masanın altında"

Sahte Bakıcı | GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin