Sahte Bakıcı | Gay

16

Ömer bahçede oturmuş ilerde Zehra abla ile oynayan Melek'i izliyordu. Melek top oynamaktan sıkıldığı için kendini çimenliklere attı.

"Ömer abi amcam ne zaman gelecek"

Ömer ona doğru bağıran kız ile elindeki saatte baktı.

"Az kalmış istersen hazırlanmaya başlayalım."

Bugün Melek'in sınıf arkadaşının doğum günü partisine davetliydiler. Baya büyük bir parti olacaktı.

Melek ve Ömer yukarıya çıktı. Melek zaten ne giyeceğini seçmişti ikili de kendi odalarına giyip giyindiler. Ömer pantolon ve  salaş bir gömlek giymişti. Aynadan kendine son kez baktıktan sonra odasından çıktı ve Melek'in odasına doğru gitti.

Elini havaya kaldırdı ve kapıya iki kez vurdu. Birkaç saniye sonra Melek'in tatlı sesini duydu.

"Gir"

Kapıyı açtı ve içeriye girdi. Pembe tüllü elbisenin içindeki Melek çok tatlı duruyordu.

"Göz kamaştırıyorsunuz hanımefendi"

Melek sesli bir şekilde güldü.

"Sen de çok yakışıklı olmuşsun"

Ömer ona iltifat eden küçük kız ile gülümsedi.

"Teşekkürler Melek'çim"

Ömer çalan telefonu ile bakışlarını Melek'ten ayırdı. Gördüğü Pamir bey yazısı ile derin bir nefes aldı ve telefonu açtı.

"Buyrun Pamir bey"

Pamir şirketten çıkarken gördü Harun'a doğru yürümeye başladı.

"Ömer ben işten çıktım geliyorum. Siz hazır mısınız?"

"Evet Pamir bey sadece Melek'in saçı kaldı siz gelene kadar onu hallederim ben"

Pamir arabaya bindikten sonra konuşan Ömer'e cevap verdi.

"Tamam, acele etme. Zaten ben de daha hazır değilim"

"Tamam Pamir bey"

"Görüşürüz o zaman Ömer"

"Görüşürüz Pamir bey dikkatli gelin"

Pamir duyduğu son iki kelime gülümsedi. Gülümserken Harun ile göz göze gelince gülümsemesini yavaşça soldurdu.

"Tamam"

Pamir cevap verdikten sonra Ömer telefonu kapattı. Eli demin yaptığı saçlarına gitti ve dağıttı. Bu aralar karmaşık duygular içindeydi.

"Amcam ne dedi?"

"Birazdan gelecekmiş. Hadi biz de amcan gelene kadar senin saçlarını yapalım*

Ömer konuştuktan sonra Melek'i sandalyeye oturttu ve renkli tokalar ile saçlarını ördü. Melek'in saçını ördükten sonra ikisi aşağıya indi ve onları bekleyen Pamir'in yanına gittiler. Pamir onları görünce oturduğu yerden kalktı.

"Çok güzel olmuşsun prenses"

Melek gülümsedi.

"Sen de çok yakışıklı olmuşsun amca"

Pamir gülümsedi ve Melek'in yanağına bir öpücük kondurdu. Melek'teki bakışlarını Ömer'e çevirdi.

"Çıkalım istersen. Geç kalmayalım"

Ömer başını salladı.

"Tamam Pamir bey"

Üçü beraber evden çıktı ve arabaya doğru gitti. Arabada genellikle Melek'in sesi vardı. Bugün görmediği amcası ile heyecanlı bir şekilde konuşuyordu. Ömer ise genellikle biri ona bir şey sormadıkça sessizliğini koruyordu. Arada Pamir'in bakışlarını hissetse de ona bakmıyordu. Bu aralar ondan uzak durma kararı almıştı. Sonuçta işi her şeyden önce gelirdi ve buraya gelme amacını unutmamalıydı.

Arabanın durması ile üçü arabadan indi. Ömer geldikleri yere bakınca şaşırdı. Gelinleri yer dışarıdan bile zengin duruyordu. Binaya bakmayı kesip yürüyen ikilinin yanına gitti. Binanın içine girince daha çok şaşırdı. Çünkü resmen bir düğün varmış gibi süslenmişti her yer ve fazlasıyla kalabalıktı.

"Doğum günü partisi olduğuna emin miyiz?"

Pamir konuşan Ömer'le kahkaha attı.

"Evet ama fazla gösterişli bir parti. Hadi masamıza geçelim."

Çalışanın onları yönlendirmesiyle masalarına geçtiler. Kısa süre sonra Melek'in arkadaşları onu oynamak için çağırınca ikili masada yalnız kaldı.

Ömer, Pamir'in onda olan bakışlarını hissetse de hiç oraya bakmadı. Çünkü biliyordu bir kez baksa hep bakmak isteyecek.

"Bir sorun mu var Ömer"

Ömer konuşan Pamir ile hiç ona bakmadan konuştu

"Yok Pamir bey"

Pamir derin bir nefes aldı.

"O zaman neden yüzüme bakmıyorsun"

Ömer, Pamir'e döndü.

"Bakıyorum Pamir bey"

Ömer'in bakışı kısa sürdü ve tekrar oyun oynayan Melek'e baktı. Pamir bu hareket ile güldü ama bu alaylı bir gülüştü ve Ömer bunu fazlasıyla anlamıştı.

Pamir bakışlarını Ömer'den yine de çekmedi. Ömer de inatla ona bakmadı. Pamir nedenini bilmese de bir şeyler olduğunu anlıyordu. Ve bu sebebi fazlasıyla merak ediyordu

"Selam"

İkili duydukları sert sesle o tarafta baktı. Pamir gördüğü adam ile kaşlarını çattı Ömer ise şaşırdı. Çünkü şuan Ahmet Karasal karşılarındaydı. Pamir'in abisinin ölümümde şüpheli olarak gördükleri kişi.

"Merhaba Ahmet bey"

Pamir sakin bir ses tonu ile konuştu. Ömer ise sessizliğini koruyordu.

"Seni görünce bir selam vermek istedim. Bu arada seni görünce şaşırdım. Hem de yeğeninle gelmişsin"

Pamir yalandan gülümsedi.

"Melek çok ısrar edince kıramadım"

Ahmet de gülümsedi. Sonra bakışları Ömer'in üstüne gitti. Ömer ile göz göze gelince gülümsedi ve elini ona uzattı.

"Ahmet ben Pamir'in eski ortağı"

Ömer gergince Ahmet'in elini sıktı.

"Ömer ben Melek'in bakıcısıyım"

Ömer dediği şeyle şaşkınca ona bakan adam ile gözlerini devirmek istedi. Yalandan tepki verdiği çok belliydi. Zaten fazla kasıntı ve oyuncu bir tipe benziyordu.

"Kusura bakma ilk kez erkek bir bakıcı görünce şaşırdım."

Ömer de Ahmet gibi yalandan gülümsedi

"Bu arada sanırım geçen gün kısa bir kovalamaca yaşamışsın. Çok geçmiş olsun"

Pamir duydukları ile kravatını hafif gevşetti. Ömer ise huzursuzca yerine hareket etti

"Sağ olun, bu arada siz nereden biliyorsunuz?"

Ahmet kocaman gülümsedi.

"Benim çevremde öyle her şey gizli kalmaz. Er ya da geç ya ortaya çıkar ya da ben öğrenirim"

Ömer, Pamir ile göz göze geldi. Pamir ona güven veren bir gülümseme sundu ama o hala çok huzursuzdu.

"Çok meraklıyımdır da öyle her şeyi araştırmak isterim"

Ahmet gülerek konuştu..