Selam, şunu not olarak eklemek istiyorum bölümden önce. Hiçbir karakterin siyasi görüşü ya da ideolojisi yazarın görüşü değildir. Ben sadece onların sesi oluyorum. Ayrıca Nazi güzellemesi yapmak gibi bir şey söz konusu bile olamaz ancak olayların henüz çok başında olduğumuz için önyargısız okumanızı tavsiye ederim. İyi okumalar :)
Bölüm Şarkısı: Lana Del Rey-Cinnamon Girl
"There's things I wanna say to you
But I'll just let you live
Like if you hold me without hurting me
You'll be the first who ever did."(Sana söylemek istediğim şeyler var ancak hayatını yaşamana izin vereceğim.
Eğer canımı yakmadan sarılırsan bana bunu yapan ilk kişi olacaksın...)
Birisi gelip bana tüm insanlığın hemfikir olduğu bir konu söyler misin deseydi muhtemelen pek düşünmeden Nazi Almanya'sının cani ve korkunç olmasıdır derdim. Tarihle uzaktan yakından ilgisi olmayan biri bile bilirdi Hitler çok korkunç bir insandı ve masumları katledilmişti.
İkinci Dünya savaşına her ne kadar Türkiye katılmamış olsa da yıllarca filmlere, kitaplara, belgesellere işlenmişti Nazilerin yaptığı soykırım. Daha birkaç yıl önce Çizgili Pijamalı Çocuğu izleyip saatlerce ağlayıp Nazilere sövdüğümü çok iyi hatırlıyordum.
Şuansa yanımda bizzat İkinci Dünya savaşından buraya getirilmiş bir Nazi askeri vardı ve ben kendisine sakinleşsin diye su uzatıyordum. Evet kesinlikle yeni yılda yapacaklarım listesinde bu madde yoktu.
Paul çatılmış kaşları ve sinirden titreyen elleriyle bana döndüğünde sertçe yutkundum. Korkmuştum. Daha dün gece yan tarafımda uyuyan sarışın genç çocuktan korkmuştum.
"Tam da Hitler'in hayalindeki askersin valla sarı saç, mavi göz falan." Ortamı yumuşatmak için gülümseyerek saçmaladığımda kaşları daha da çatıldı. Sus Ezgi, sus. Lütfen saçmalama!
"Hitler'i biliyorsun öyle mi?" yani keşke bilmeseydik ama 2023ten ben ve kim bilir benden kaç yüz yıl sonrasında yaşayan Tara bile bildiğine göre Hitler gezegenimizin en meşhur kötüsü diyebilirdik.
"İkinci Dünya Savaşı ve Hitler Almanya'sı çoğumuza tarih dersinde anlatılır." Merakla baktı yüzüme Paul. "İkinci Dünya Savaşı mı?" sorduğu şeyle oflayıp saçlarımı dağıttım. Çok hassas konulardı bunlar. Karşımdaki çocuk tam olarak hangi yıldan gelmişti bilmiyordum ama halihazırda gerçekleşen bir savaşı elbette isimlendirmemişlerdi. Nasıl her şeyi berbat etmeden ondan bir şeyler öğrenebilirdim ki!
"Bak senin gelecekteki hayatını mahvetmek istemezdim ama Hitler'i iyi anmayız. Onun için savaşanları da öyle."
Ayağa kalkıp alayla güldü. "Öyle mi? Peki neden? Dünya üzerinde ilk savaşı biz mi yaptık da o kadar komutan ve asker arasından bir bizden bu kadar korkuyorsunuz? Gerçekten tüm dünyanın bizi kıskandığını söyleyen komutanlarımız çok haklıymış!" gözlerimi devirdim aptal mıydı bu çocuk? Başka hangi yönetim masum insanları kocaman fırınlarda yakıp çocukları zehirlemişti? Sakin olmaya çalıştım. Her ne olursa olsun ben topluluğun temsilcisiydim. Belki de hiçbir şey ifade etmeyen bu görevi fazla büyütüyordum bilmiyorum ama o an karşımdaki bir Nazi askeri bile olsa sakin olmam gerektiğini biliyordum.
"Yanlış bir şey demek istemiyorum ama Hitler yönetimi binlerce Yahudiyi katletti-"
"Ah tabii ki Yahudiler yüzünden değil mi?" sinirle gülen çocuğa baktım.
"Elbette tüm tarih tüm insanlık Yahudiler üzerinden bizi karalayacaktı. Peki siz Almanların çektiklerini biliyor musunuz? Ülkemizi mahvedip bize ihanet eden Yahudiler yüzünden güzel ülkemizin ne hale geldiğini insanların açlıktan ve pislikten öldüğünü biliyor musunuz? Benim annem ilaç bulamadığımız için öldü onu da biliyor musunuz? Amerika, Fransa ve İngiltere yüzünden Almanya halkının yaşadıklarını biliyor musunuz siz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dünyanın Sonuna Yolculuk
Ciencia Ficción5048 Yılında Dünya yaşanılamaz bir hale gelmiştir. İnsanlığı yöneten on bir kral Dünya'yı tamamen yok etmekle risk alıp gezegeni iyileştirmek konusunda anlaşmazlığa düşünce çareyi yeryüzünde şimdiye kadar yaşamış diğer insanlardan yardım istemekte b...