10-Güneş Yeniden Doğacak

241 34 48
                                    


Bölüm Şarkısı: Ozbi-Geceyi Anlatmış

5.Gün

"Evet gördüğünüz pasta dilimi grafikte son on yıl içerisinde APERA Komünitesi ve insanlığın kalanının enerji kullanımının dağılımını görüyoruz." Mila cümlesini tamamladıktan sonra hemen yanında fosforlu renklerle dikkat çeken kocaman üç boyutlu bir grafik belirdi. Biraz daha dikkatli bakabilmek için sandalyemden hafif kalktığımda defterime de gördüklerimi not alıyordum.

Yaklaşık bir saattir eğitimdeydik. Her türlü bakış açısıyla olayı değerlendirebilmemiz için ellerinden geleni yapıyordu komünite üyeleri. Dediklerine göre bizim dışımızdaki on krallık da aynı süreçten geçiyordu ve bir aylık süre zarfının sonunda oy verecektik. Zaman yolcularının verdiği oy alınacak kararı yüzde kırk oranında etkileyecekti. Mila bu hesaplamaları neye göre yaptıklarını uzun uzun anlatmıştı ancak ben de bunları anlayabilecek kapasite yoktu.

"Yenilenemeyen enerji kaynaklarının hepsi tükendi mi?" turuncu saçlı, gözlüklü çocuk sorduğunda tekrar dikkatimi bulunduğum ortama verdim.

"Yenilenemeyen enerji kaynaklarından bir kısmını yenilemenin yollarını insanlık buldu ancak fazla maliyet gerektiriyor bu yüzden tercih etmiyoruz." Mila'nın yanında duran beyaz tenli, siyah sıkı saçlı, uzun boylu kadın konuştu.

"Peki Güneş enerjisini nasıl kullanıyorsunuz? İçinde bulunduğumuz gezegen Güneş sisteminin bir üyesi değil." Sadece sorulan sorulardan bile insanların geldiği zamanları tahmin edebilirdik aslında. Mesela yanı başımda duran Ala konuya ne kadar ilgili olursa olsun pek anlayamıyordu dönen muhabbeti. Öyle anlar oluyordu ki benim de hayatımda duymadığım terimler kullanılıyordu ve zamanın gerisinde kaldığımı hissedebiliyordum.

"İçinde bulunduğumuz sistemin yıldızı Güneş kadar güçlü değil dolayısıyla enerji elde edebilmemiz mümkün olmuyor. Dünya üzerinde kurulan sistemlerle toplanan enerji on bir krallığa ihtiyaçları doğrultusunda dağıtılıyor." Mila sustuğunda kaşlarımı çattım.

"Ee Dünya'yı yok ettikten sonra ne yapmayı planlıyorsunuz?" sorduğum soruya yine uzun boylu kadın cevap verdi. "Dünya'yı kurtarmak için harcayacağımız enerjinin çok az miktarıyla Güneş'ten elde edebileceğimiz enerjiyi karşılayacak güce sahip olabiliriz." Ee bunlar çoktan Dünya'yı yok etmeye kararlıydı ama!

"Benim bir sorum var." Karşıda oturan hafif alık olduğunu düşündüğüm Asyalı çocuk konuştuğunda Mila sorusunu sormasını işaret etti.

"Biz niye Dünya'yı yok ediyoruz abi çok saçma! Yani maden Dünya bir halta yaramıyor bırakın dönsün ileride üretilebilecek yüksek teknolojilerle belki çok daha düşük maliyetle kurtaracaklar onu. Ne yani her işinize yaramayan gezegeni patlatacak mısınız?" alık mı demiştim bu çocuğa, yok kesinlikle değildi.

"Aa cidden! Siz niye tutturdunuz Dünya'yı yok edeceğiz diye." Asyalı çocuğu desteklememle salonda birkaç mırıltı daha yükseldi.

"Bunu size anlatmadılar mı?" uzun boylu kadın Mila'ya bakarak şüpheyle konuştuğunda omuz sikltim. "Ben hatırlamıyorum."

"Şöyle ki Dünya gün geçtikçe çürüyor. Gezegenler de çürür. Sadece kendi kendini yok etmiyor ve Güneş sistemindeki diğer gezegenlere de zarar veriyor. Biz eğer Dünya'dan kurtulmayı seçersek onu tamamen özel yapılmış bir sistemle patlatacak çevresindeki hiçbir gök cismine zarar vermeyeceğiz." Uzun boylu kız konuştuktan sonra araya Mila girdi.

"Diğer bir sebepse hiçbir komünitenin Dünya'yı başı boş bırakmaya gönlünün el vermemesi. Orası insanlığın kara kutusu. Zamanın başlangıcından itibaren her birimizin DNA'sı, gelmişi geçmişi orada. Başka bir akıllı türün gelip de insanlığa ait tüm bilgileri ele geçirmesine izin veremeyiz. Lütfen uzaylılar gerçek mi diye sormayın bu konularda ne kadar az şey bilirseniz sizin için o kadar iyi olacak."

Dünyanın Sonuna YolculukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin