-burn scars-

161 18 51
                                    

Reo uyandığında telefonundan saattine baktı ve uyandığı saatten 20 dakika daha geç uyandığını fark edince hızlı bir şekilde ayaklanıp, kıyafetlerini alır ve lavaboya doğru koşar. Lavaboda işlerini halledip giyinir. Siyah, bol, rahat kısa kollu bir tişört, bol siyah bir eşofman ve bol, siyah, fermuarlı hırka giyer. Gereken okul eşyalarını çantasına koyduktan sonrada çantasını omuzlar ve hemen aşağı inip annesinin hazırladığı tostlardan birisini alıp, annesine veda eder ve tostunu dişlerinin arasına alıp koşmaya başlar. Telefonunu çıkarıp saatte bakarken ani bir şekilde kalıplı bir vücuda çarpmasıyla hem ağzındaki tost, hem telefonu, hemde kendisi yere düşer. Reo kafasını tutarak bir "ahh..!" der. Kalıplı ve ondan 5 cm uzun olan kar saçlı çocuk arkasını dönüp ona elini uzatır.
Reo kafasını kaldırıp çocuğa bakar ve onun Nagi olduğunu anlaması saniyesini almaz.

Reo: Ah.. Nagi, senmissin.
Nagi: Evet, üzgünüm.
Reo: Ah- özür dilemene gerek yok! Asıl benim özür dilemem lazım. Benim dikkatsizliğim.
Nagi: Haklısın, öyle.

Reo içinden şu cümleyi geçirmeden edemedi.
"..bari böyle demeseydin ya"

Reo hala Nagi'nin ona elini uzattığını fark edince telefonunu aldı ve Nagi'nin elini tuttu ve Nagi'nin yardımıyla ayağa kalktı.
Reo kalktığı an Nagi konuşmaya başladı.

Nagi: Sanırım sana bir tost borçluyum..
Reo: Ah- sorun değil.
Nagi: Peki. Sen öyle diyorsan.

Hala el ele tutuştuklarını fark etmemişlerdi.
(Ben ve okurlarım fark etmenizi istemiyoruzdur).
Beraber okulun içine girerler ve herkes onlara bakar ve konuşmaya başlarlar. Haklarında dedikodular felan uydururlar. Reo herkesin kendisine bakmasını anlardı da neden ikisine de bakıyorlardı anlamıyordu. Nagiye fısıldar bu konu hakkında.

Reo: Oi Nagi. Niye herkes bize bakıyor?
Nagi: hmm..

Naginin gözleri, ikisinin birbirlerine kenetlenmiş ellerine kayar ve sebebini anlar.

Nagi: El ele tutuştuğumuzdan herkes bize bakıyor sanırım..
Reo: N-ne!?

Reo hemen birbirlerine kenetlenmiş ellerine bakar ve yanaklarına kan sıçradığını hissettiği an kafasını diğer tarafa çevirir. Sonra da hızlıca elini çeker.

Reo: Üzgünüm.. der kısık bir sesle.
Nagi: Sorun değil.. sonuçta yanlışlıkla olan bir şey, hiçbir önem ve anlam taşımayan bir hareket.

Reo, bunu duymasıyla kalbinin parçalara ayrıldığını ve nefesinin kesildiğini hisseder.
Rin ve Alex haklıydı. Nagi gerçekten de Reo'yu üzmeye başlamıştı ama Nagi bunun farkında değildi. (Odun çünkü).
En azından Alex ve Rin'in daima yanında olacağını ve bu konuda onu desteklemeye devam edeceklerini biliyordu. Bu onu rahatlamıştı. Kafasını kaldırıp, Nagi'ye bakmadan yürümeye devam etti. Şuanda Nagi'yi görmek istemiyordu. Kalbi dediği o cümle ile cidden kırılmıştı. Gerçekten de Nagi için duygular bir şey ifade etmiyor muydu? Bu tarz hareketler onun için anlamsız mıydı? Reo düşüncelerine dalarak hızla ilerlemeye başlar. Nagi ise Reo'nun arkasından gider. Yalnız bir şey fark eder. Reo 'A' sınıfındaydı, kendisi de 'B' sınıfında, peki neden Reo 'C' sınıfına doğru yürüyordu?
Nagi bu duruma anlam verememişti ama umrunda olmadığından bu durumu takmadı ve kendi sınıfına doğru yürüdü. Reo ise hızlı adımlarla Rin'in yanına gitti. Şuanda arkadaşıyla bu durumu konuşmasına ihtiyacı vardı. Aslında Rin bu konuda pek tavsiye veren birisi değildi, bu konularda daha çok shidou uzmandı ama bu durumu açıklayacak uygun bir zamanda değildi. Rin'in sınıfına vardığında hemen Rin'in masasına doğru hızlıca yürüdü ve ellerini masaya sert bir şekilde koyarak "RİN!" dedi. Rin, Reo'nun bu ani masa hareketine alıştığından, bunu ilk yaptığındaki gibi irkilmiyordu. Rin, Reo'ya "noldu?" anlamında bir bakış atar. Reo, Rin'in yanındaki boş sandalyeye oturur ve okul girişinde yaşanan olayları anlatmaya başlar. Nagi'nin onu kırdığı detayı unutmaz tabii ki, zaten bu yüzden Rin'e gelmişti.

Reo: Sen haklıydın, Rin. Seni dinlemedim ve kendimi yıprattım. Aslında bu sadece başlangıç.. ama kendime engel olamıyorum. Onu çok seviyorum. Napmam lazım?
Rin: Reo.. gerçekten onu ilk gördüğün anda mı aşık oldun?
Yoksa sadece ona hayranlık mı duyuyorsun?
Reo: Bunu bende tam bilmiyorum ama.. aşık olduğumu düşünüyorum, Rin.
Rin: Sana bunu düşündüren ne?
Reo: Rin. Nagi daha önce hiçbir müşterinin istediği şarkının adını söyleyen birisi değil. Ayrıca şarkıyı söylerken genelde gözleri kapalı oluyordu, açık olduğunda ise yere bakıyordu. O gece.. ilk defa kafasını kaldırıp gözleriyle beni aradığına eminim. Gözlerini benim istediğim şarkı sayesinde kapatmadı ve o kendisine çeken gri irisli gözleriyle beni kendisine çekmeyi başardı. O gece karnımda kelebekler uçuşmaya başlamıştı. Sonra da.. gözlerimiz kenetlendi. Nagi'nin gözlerinin içi parlıyordu. O parlaklığı görebilen kişi olduğum için çok şanslı hissettmiştim. Gözlerimiz birbirine kenetlendiğinde kalbim çok hızlı bir şekilde atmaya başladı. Yerinden fırlayacak gibi bir hali vardı. Kalbimi ve ruhumu rahatlatan ve dinlendiren o sesi hele.. sarhoş olmama bile sebep oluyordu ve o an anladım ki, ben bu çocuğa, Nagi Seishiro'ya aşıktım.
Rin: Vay canına Reo.. gerçekten etkilendim. En azından duygularından emin olmuşsun. Buna sevindim. Nagi denen çocuğun grubundaki arkadaşlarından yardım isteyebilirsin bence, en azından Nagi'nin fark etmesini sağlarlar.
Reo: Shidou'dan da yardım i-
Rin: HAYIR. O ANTENLİ UCUBENİN ADINI AĞIZINA BİLE ALMA. SENİ ŞURDA SİKERİM REO. BENİ SİNİRLENDİRME.
Reo: Papatya tarlası ister misin hayatım?
Rin: Antenli ucubenin adını almamanı isterim canım.!

Reo: Pekala! Mesaj alındı.
R

in: Güzel.
Reo: Nagi'nin arkadaşlarına nasıl ulaşıcam peki?
Rin: Gece konser verdikleri zaman bir tanesinin yanına gidip Nagi ile aynı okulda olduğunu ve ona karşı duygular beslediğini söyle gitsin, aptal. Harbi aşık olunca aptallaştın ya! Ben eski Reo'mu geri istiyorum.
Reo: O Reo'yu çoktan kaybettin değerli RinRin'im..
Rin: ..... *emo mod on*
Reo: Emosun zaten amk. Daha nesine emolaşıyorsun.
Rin: Reo. Sikerim seni. Kapa çeneni.
Reo: Olur 🥰.
Rin: Iy hayır. Git kutup ayına söyle o siksin amk.
Reo: OHA ÇOK İYİ OLUR!!
Rin: Harbi gerizekalı bu çocuk. Aşık olmak istemiyorum.
Reo: HIH.
Rin: Oh bide triplere girdi paşacığım. Şimdi ne var çok merak ediyorum.
Reo: Siktirip gidiyorum.
Rin: Tamam.
Reo: Tamam.

Reo ve Rin bu şekilde vedalaştıktan sonra, Reo kendi sınıfına gider ve dersin başlamasını bekler.

-Öğle Arası-
Reo, öğle yemeğine bugünde gelemeyeceğini Rin'e söylemişti. Söyledi evet ama Nagi ile yemek içinde değildi. Lavaboya gidip yanık izlerine bakmak için gitmemişti. Herkesin -bazıları tabii bahçeye çıktı veya kantinden yemeye gitti- çıktığından emin olduktan sonra hızlı adımlarla lavaboya gider. Kimsenin onu görmediğinden emindi. Peki gerçekten emin miydi kimsenin onu görmediğine?
Reo izlenmediğinin garantisini verse bile onu izleyen bir çift gri iris vardı ve yanına gidip Reo'yu sorguya çekicek gibi bir hali vardı.

















______________________________________

______________________________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"a melody that warms my heart"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin