Özel Bölüm

176 18 11
                                    


Bu kurguya herhangi bir şekilde geri döneceğimi düşünmezdim ama siz seviyorsunuz ve sanki bir side story hak ediyor bu karakterler. Neyse umarım okurken güzel vakit geçirirsiniz~yorum yapmayı lütfen unutmayın~

Jeno yatakta hissettiği kıpırdanma ve yorganın hafifçe açılması ile gözlerini araladı, henüz güneş doğmamıştı, oda karanlıktı ve saat sabah dördü gösteriyordu. 

"Nereye gidiyorsun Jaemin-ah?" diye sordu Jeno çatlayan sesi ile.

Jaemin yüzünü buruşturarak eşine baktı. "Üzgünüm bebeğim." dedi tatlı bir sesle "Benim yüzümden mi uyandın?"

Jeno cevap vermek yerine eşinin koluna uzanıp sol bileğini tuttu. "Gitme." diye mızmızlandı "Saat hala çok geç ya da erken. Kollarımın arasında olman gereken bir saat." 

Jaemin karanlıkta gülümseyerek "Jeno-yah sadece yoga yapmak için ayrılıyorum tatlım sen tekrar uyanana kadar dönmüş olurum tamam mı?" diye sordu yatıştırıcı bir sesle.

Ama eşi çokta yatışmamış olacak ki bileğindeki elin tutuşu sıkılaştı ve Jeno onu çektiği gibi tekrar kolları arasına almıştı bile.

"Tamam değil." diye fısıldadı Jeno yüzünü eşinin mis kokulu saçlarına gömerken "Tüm günümüzü boşalttım ben. Bugün hiçbir şey yapmamıza gerek yok o yüzden sadece yanımda kal."

Jaemin şaşkınlıkla "Tüm günü boşalttın mı? Ama bana hiç sormadın." diye sordu eşine hafifçe dönerek.

Jeno omuz silkip burnunu eşinin yanağına sürttü. "Çok yoruluyorsun ve bunu fark ettiğim anda istediğim gibi ara vermen konusunda seninle anlaşmıştık o yüzden iyi bir adam ol ve eşinin sözünü dinle."

"Woah Lee Jeno cidden." diye nefesini verdi Jaemin hayretle "Böyle vurdumduymaz bir baskıcı olduğunu hiç bilmiyordum."

Jeno bir yandan söylenip bir yandan da kolları arasında dönerek kendisine sıkıca sarılan eşinin alını öpüp gülümseyerek baktı ona. 

"Bu özelliklerini bana seninle evlenmeden önce söylemeliydin." diye ekledi Jaemin şımarık bir eda ile. " Resmen  dolandırıldım." 

Jeno alayla kıkırdayıp "Yine de benimle evlenirdin." dedi "Bana deli gibi aşıksın çünkü."

Jaemin dudaklarını eşi ile buluşturmadan önce dişleri arasından cıklayarak "Bu eline vermemem gereken bir kozdu işte." dedi ve Jeno onu derin bir öpüşmeye çekerken zerre kadar şikayeti olmadan ona ayak uydurdu. 

.

.

Mark esneyerek ekranı karanlık telefonuna bakmaya devam etti. Uyumamak için yanında kahvesi vardı ve bilerek yatağa geçmemiş masasının başında duruyordu ki biraz daha dayanabilsin. 

"Uyuman gerekmiyor mu artık?" 

Mark sevgilisinin sıcak sarılması ile inleyerek yüzünü buruşturdu.

"Gerçi mor göz altlarınla ayrı bir çekici olduğunu düşünüyorum ama."

Mark şapşal bir şekilde gülümseyerek sevgilisinin ellerine birer öpücük kondurdu.

Donghyuck bu harekete karşı kıkırdarken kuşlarının cik cikleyen sesi onun sesini bastırmış oldukça gürültülü bir hal almıştı. Mark yüzünü buruştururken kapalı gözlerini açması ile karşısında telefonun parıldayan ekranı belirdi, zili son seste çalıyor masada titreşiryordu.

Uykulu adam sızdığına inanamayarak ellerini saçları arasından geçirip derin bir nefes aldı ve kocaman gülümseyerek görüntülü aramaya cevap verdi.

"MİNHYUNG AH GECİKTİĞİM İÇİN ÖZÜR DİLERİM. GERÇEKTEN ÇOK ÖZÜR DİLERİM ÜYLERLE YAYINDAYDIK VE BİZE SÖYLENENDEN UZUN SÜRDÜ ÇOK ÖZÜR DİLERİM."

Donghyuck'un oldukça pişman olduğu her yönden anlaşılan sesi odayı doldururken Mark kafasını olumsuz anlamda sallayarak "Sorun değil bebeğim." dedi "Yayın iyi geçti mi? Amerika nasıl iyice geziyor musun?"

Donghycuk kırmızı saçlarını elleri ile tarayarak "Evet." dedi "Dün o kadar çok yürüdük ki bu gün hepimiz ayaklarımızın ağrısından şikayetleniyorduk. Sana hediyeler de aldım dönünce vereceğim."

Mark gülümseyerek "Hiç gerek yoktu." dedi "Biran önce ve sağlıklı bir şekilde gelsen benim içi yeter."

Donghyuck bir süre sessizce durup "Seni özledim." dedi daha sonra "Bu ilişkinin seni yorduğunu biliyorum ama senden vazgeçmeyeceğimi anlıyorsun değil mi?"

Mark iç çekip "Kimse kimseden vazgeçmiyor Donghyuck-ah." dedi "Sadece hayalini yaşa ben herzaman tam buradan seni destekliyor olacağım, sevdiğim insanı mutlu gördüğüm sürece hiçbir şey yorucu gelmiyor."

Telefondaki adam gülümseyip "Seni seviyorum." dedi "Sandığından da çok."

.

.

"Nono-yah" 

Jaemin elindeki topu  onu pür dikkat izleyen köpeğe karşı sallayarak "Yakala!" dedi ve fırlattı. Tıpkı yürüyen bir bulut gibi görünen köpek hoplaya zıplaya topun peşinden gitti lakin son anda dikkatini tam yanından geçtiği gölet çekmiş olacak ki kendisini aldığı gibi suyun içine attı.

Jaemin şaşkınlıkla "YAH!" diye bağırsa da köpek mutlu bir şekilde suda oynamaya başlamıştı. Sahibi yanına gelip onu çıkartmak için hamle yaptığında ise onu da suya çekerek üstünü başını ıslatmıştı.

Jaemin hali hazırda kirlenmiş ve ıslanmış kıyafetlerine bakarak iç çekti ve oyunbaz bir şekilde köpeğe bakıp avcunu suda hızlıca ilerleterek köpeğe su sıçrattı. Köpek de ona tepki olarak üstüne atlayınca adranalinden dolayı kahkalara atmaya başlamıştı.

İkili göletin içinde oynarken etraftaki insanlar ya gülüyüyor ya da onaylamazca bakıyorlardı.

Jeno almak üzere gittiği dondurmalarla geri döndüğünde ikiliyi sırılsıklam bşr şekilde çimenlerde yataraken bulmuştu.

"Yah, bu haliniz de böyle?" diye sordu eğlenen bir tavırla "Savaştan çıkmış gibisiniz."

Jaemin kapalı gözlerinden birini açarak sevgilisine kocaman gülümsedi "Öyledi" dedi daha sonra "Oldukça çetin bir savaştı."

Nono sanki onaylarmış gibi havlayınca Jaemin kahkaha atarak doğruldu ve köpeğin kafasını okşadı."

Jeno onların bu haline gülümseyerek yanlarına oturdu ve eşine dondurmasını uzattı, ikili dondurmalarını yerken Nono'ya da bir kaç ödül maması verdiler.

"İyiki bu günü kendimize ayırmışız." dedi Jaemin dondurmasını yalarken "Çok güzel bir hava var bu günü çalışarak heba etmek istemezdim."

"Eşinin iyi bir iş yaptığını mı söylemeye çalışıyorsun?" diye sordu Jeno sevimli bir tonda 

Jaemin kıkırdayarak elini eşinin çenesinin altında tutup parmaklarıyla tenini okşadı. "Evet bugün oldukça akıllı bir çocuk olup iyi bir iş başardın Jeno-yah."  dedi Nono ile konuştuğu tonda konuşuyordu "Nasıl bir ödül istermiş benim akllı oğlum?"

Jeno oynadıkları bu oyundan oldukça keyif alarak eşinin dudaklarına bir öpücük kondurdu. "Böyle bir ödül." dedi 

Jaemin de ona karşılık aynı hareketi yaparak geri çekildi. "Böyle mi?" diye sordu sonda tatlı bir tonda.

Jeno tekrar dudaklarını eşininkilere bastırıp yere uzanmalarını sağladı. İkilinin derin öpüşmelerini Nono'nun kıskanıp kafalarına oturması bozmuştu. Çift köpeklerinin bu tavrına kahkaha atarak gülerken Nono'da havlamasıyla onlara eşlik etmişti.

Sözümü geçte olsa tutup bu kurguya bir özel bölüm yazdım~~ Umarım okurken keyif almışsınızdır~






||How Dare You?|| [Nomin/Jaeno]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin