Evet~ beklenen bölüm kkkk umarım beklentinizi karşılayabilirim. 2. Part iki saate gelir.
❤Acorn❤: Tanrım, Jaemin. Seninle iletişim kurmama izin ver lütfen. Kendimi açıklamama izin ver benden uzak durmandan nefret ediyorum.
Jeno mesajı attıktan sonra mutsuzca Jaemin'in bir haftadır cevapsız bıraktığı mesajlarına göz gezdirdi.
Jaemin'e nasıl öyle bir şey söyleyebilmişti aklı almıyordu. Pişmanlığı onu öyle kötü ele geçirmişti ki doğru düzgün arkadaşları ile bile iletişim kurmamıştı.
Jaemin okula seyrek gelmiş, geldiği günlerde ise Jeno ne kadar uğraşırsa uğraşsın onu görmezden gelmişti.
Suratının soluk renginden zor zamanlar geçirdiği belli oluyordu ama Jeno kendi aptallığı sağolsun sevgilisinin yanında olamıyordu.
Jaemin buna izin vermiyordu.
Genç adam sıkıntıyla iç çekip önündeki binaya baktı. Bu gün Renjun'un Kore'de son günü olduğundan Jeno arkadaşlarının onunla iletişim kurma çabalarına sağır kalmak istememişti.
Genç adam binadan içeri girip 3. Kata kadar merdivenleri isteksizce çıktı, kapının önüne geldiğinde ise sert bir şekilde tıkırdattı kapıyı.
Bir kaç dakika sonra kapıyı Renjun açmıştı ve Jeno'nun elindekk atıştırmalıklarla dolu poşeti alıp arkadaşını da kolundan tutup içeri çekmişti.
"Haechan salonda oyun oynuyor."
Jeno mutfağa yönelen arkadaşını onaylayıp hırkasını çıkardı ve düzgünce askılığa astı.
Salondan saçma sapan konuşmalar ve çığlıklar geliyordu. Jeno yere oturmuş hararetle oyun oynayan arkadaşına gülümseyip hemen onun arkasındaki büyük geniş koltuğa attı kendini.
Haechan göz ucu ile arkadaşına bakıp "Hoşgeldin." dedi "Yüzünü gören cennetlik."
Jeno omuz silkerek"Zor bir haftaydı." dedi.
Haechan ilgisizce onaylayıp oyunda kaybedince küfredip oyun konsolunu fırlattı.
"Bu 20. deneyişim falan! Siktiğimin ejderhası!"
Jeno ona gülümserken Haechan somurtarak kendini Jeno'nun yanına attı.
"Zor haftalar arkadaşlar ile beraber atlatılmak içindir Jeno-yah." dedi bilmişçe "Sen mi anlatırsın ben zorla mı anlattırayım ne olduğunu?"
Jeno burukça gülümseyip elleri ile oynamaya başladı.
"Bu sizin işleri daha da karmaşık hale getireceğiniz bir durum."
Haechan göz devirirken masaya bırakılan çerezler ile ikisi de Renjun'a baktı.
"Ne konuşuyorsunuz?" diye sordu Renjun hemen Jeno'nun diğer yanına yerleşirken.
Haechan omuz silkip "Jeno beyin derdini öğrenmeye çalışıyorum." dedi.
Renjun anlayışla kafasını sallayıp tekrar ellerini incelemeye başlayan Jeno'yu dürtükledi."Biliyorsun bu saçma veda partilerinden birisi değil Jeno-yah." dedi "Üstelik ben vedalardan nefret ederim."
Jeno ona ilgiyle bakınca "Buraya senin derdini öğrenmek için toplandık çünkü bizden kaçıp duruyordun.""Kaçmıyordum!" diye itiraz etti Jeno hemen.
Haechan tek kaşını kaldırıp telefonunu eline aldı ve cevapsız arama kayıtlarını Jeno'nun yüzüne tuttu.
"Hiç de kaçmıyormuşsun ama?"Jeno sıkıntı ile iç çekip elleri ile oynamaya devam etti. Kısa bir sessizliğin ardından Renjun "Sorun ne Jeno-yah?" diye sordu yumuşak bir sesle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
||How Dare You?|| [Nomin/Jaeno]
Fanfic[Tamamlandı] Na Jaemin kibirli, popüler, zeki ve zengindi. Okuldaki herkesi korkudan titretecek güce sahipti tabi okula yeni gelen Lee Jeno, buzlar prensinin tahtını sallayacak anahtarı beraberinde getirene kadar. [Belirli bir seme veya uke yoktur...