6. Bölüm

1.1K 133 163
                                    

Bol yorum yapmayı unutmayın~

Jeno sınıfa bilerek erken gelmişti herhangi bir şekilde Jaemin için vitamin aldığının bilinmesini istemiyordu. Aslında sanırım kendisi de bunu bilmek istemiyordu, Jaemin'in teslim aldığına emin olduktan sonra beyninden tamamen silmek gibi planları vardı. Jaemin böyle bir iyiliği hak etmiyordu ama ailesi Jeno'yu çok iyi yetiştirmişti, Jaemin'in hastalığına göz yumamazdı.

Jeno çantasından ilaç poşetini çıkarıp Jaemin'in masasının altıne koydu. Daha sonra yerine geçip sabırsızca baktı poşte. Belki de onun için olduğunu anlamaz ve birinin unuttuğunu düşünerek çöpe atardı vitaminleri.

Jeno kaşlarını çatıp çantasından yeşil renkli bir kağıt çıkardı ve üzerine mor keçeli kalemle 'Çabuk iyileş Jaemin-ah' yazdı . Nota şöyle bir bakıp acaba çok mu samimi oldu diye düşünemekten alamadı kendini ama pek vakti yoktu okuldan öğrencilerin konuşma sesleri yükselmeye başlamıştı.

Jeno hızlıca bıraktığı poşetin üzerine notu da koydu ve hiçbir şey olmamış gibi sırasına oturdu.
Aslında role uyup kitap okumak istiyordu ama yavaş yavaş dolan sınıftan dolayı ister istemez Jaemin'in ne zaman geleceğini merak ediyordu.

"Günaydın Jeno-ah." diye şakıdı Haechan. Jeno yeni fark ettiği arkadaşına gülümsedi, iyi görünüyordu.

"Mark yok mu?" diye sordu ilgiyle.
Haechan olumsuz anlamda kafasını salladı "Koştur koştur sınıfına gitti sunum yapacakmış son bir kez tekrae etmenin iyi olacağını düşünüyor." dedi.
"Dün bütün gün benimleydi, çalışmasına engel oldum."
Jeno olumsuz anlamda başını salladı "Eminim bunu umursamıyordur bile, seninle olmayı sunuma tercih edeceğini düşünüyorum."dedi gülümseyerek.

Haechan gülümsemesine engel olmadı birisinin onun ile vakit geçirmeyi tercih edecek olması ruhunu okşamıştı. Mark gerçekten de iyi bir hyungtu.

"Hey baksana Kraliçe Elizabeth hazretleri geldi." dedi Haechan Jeno'nun kolunu dürtükleyip Jaemin'i gösterirken.

Jeno heyecanla Jaemin poşeti gördü mü diye baktı.
Jaemin sırasına henüz oturmuş ve kitaplarını koyamamasından dolayı sıra altında ne olduğuna bakmıştı.
Poşeti çıkarıp üzerinden yere düşen kartı aldı ve okuyup poşeti açtı.
İçindekileri çıkarmadan poşeti çantasına koydu ve arkasını dönüp direkt olarak Jeno'ya baktı.
Halihazırda ona bakan Jeno'nun ise bakışlarını kaçırmaya vakti bile olmamıştı.

Jaemin bir süre daha keskin bir şekilde Jeno'ya baktı ve ayağa kalkıp sınıftan çıktı.
Jeno nedense bunun onu takip etmesine yönelik bir işaret olduğunu hissediyordu.
"Hey, ödevi yaptın mı?" diye sordu Haechan, Jeno onunla ilgilenmiyordu bile.
"Evet çantamdan kitabı alırsın ben geliyorum birazdan." dedi ve o da Jaemin'in peşinden sınıftan çıktı.

Jaemin önde Jeno arkada bir süre okul koridorunda ilerlediler daha sonra Jaemin sabah saatlerinde boş olan resim sınıfına girdi ardından sınfa giren Jeno Jaemin'in kalkık tek kaşı ve kavuşmuş kolları ilr karşılaştı.

Kendini öğretmeninden azar yiyeceğini bilen çocuk gibi hissediyordu.

"Amacın ne senin?" diye sordu Jaemin anlam veremez bir şekilde.
"Neden hastalığımla bu kadar ilgileniyorsun?"
Jeno'nun kafası karışmıştı, o bu sorulara cevap verebilse zaten Jaemin ile burada olmazlardı.

"Yani hasta olduğunu kabul ediyorsun." dedi Jeno, o da kollarını bağlamıştı.
Jaemin'in sinirleri bozulmuştu gıcık olduğunu belli eder bir şekilde gülüp "Keyfine mi kusuyorum sanıyorsun?" dedi "Tabiki hastayım ve aptal vitaminlerinin iyileştirebileceği bir şey değil bu."

Jeno omuz silkip kapıya yöneldi "İstemiyorsan at gitsin." dedi "Zaten hak etmediğini düşünüyordum."

Jaemin Jeno kapıdan çıkmadan aralık kapıyı kapatarak Jeno'nun dışarı çıkmasını engelledi.
Ama şimdi de fazla yakınlardı, Jaemin'in gözleri istemsizce Jeno'nun dudaklarına kayarken kendini dururup geri çekildi.

"Doyoung hyung seni bu öğlen için yemeğe çağıyor." dedi Jeno'nun gözlerine bakmamaya çalışırken.
Jeno da gergin bir şekilde kafasını olumlu anlamda salladı.  Şu an elinden pek bir şey gelmiyordu zaten.
Jaemin yere bakarken aralarında uzun bir sessizlik oldu.
"İçecek misin?" dedi Jeno sessizce o da yere bakmaya başlamıştı.
"Evet." dedi Jaemin nedense kendini bir anda zayıf hissetmişti, acaba bayılsa Jeno onu tutarmıydı.

Jaemin bir süre daha yere baktı ve alnını Jeno'nun omzuna yasladı.
Jeno şaşkınlıkla yanağına sürtünen Jaemin'in saçlarına baktı. Yumuşaklardı ve çok güzel kokuyorlardı, acaba omzu da Jaemin gibi kokar mıydı?
Jeno düşüncelerini kovalayarak elini Jaemin'in sırtına koydu ve yavaşça okşamaya başladı.
"Seni revire götürebilirim." dedi Jeno ilgili bir sesle.
Jaemin bir eliyle Jeno'nun ceketinin kenarını kavradı ve sıktı.
"Buranın dışında düşmanımsın o yüzden sadece böyle kalalım." dedi.
Jeno neden ona izin verdiğini bilmiyordu, Jaemin herzaman olduğu gibi ona düşman olmaya devam edecekti ama bu seferlik bu oda tarafsız bölgeydi.

Yani Jaemin düşmanının omzuna kafasını koyup uyuyabilirdi, Jeno buna izin verebilirdi.

İzin vermek istiyordu

Jeno ve Jaemin bir ders saatini başabaşa resim odasına geçirdiler ve Jeno yere oturup Jaemin'in onun kucağında (çünkü yere kesinlikle oturmayacağını söylemişti) uyumasına izin verdi.

Belkide bu tarafsız bölge de daha fazla bulunmaları lazımdı.

Ehehehehe:)

||How Dare You?|| [Nomin/Jaeno]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin