17. Bölüm

898 89 192
                                    

Küfür serbest*-* Ama insaflı olun~

"Hyung tamam siz gidebilirsiniz." diye sızlandı Mark. Taeyong ve Ten, Renjun ile Mark'ı okula bırakmışlardı. Çünkü Renjun eski okulundaki öğretmenlerini ve arkadaşlarını özlediğini söylemiş bunun üzerine arkadaşları ile derse girebilmesi için okul müdüründen özel izin almışlardı.

"Küçük bebeğimin kılına zarar gelirse seni sorumlu tutarım Mark." dedi Ten tehditkar bir ses tonuyla.

"Hyung fazla korumacısın." dedi Renjun gülümseyerek. " Bir şey olmayacak."

"Abin korumacı olmakta haklı Renjun-ah." dedi Taeyong kolunu Ten'in omzuna atıp kendisine doğru çekerken "Hiç birimiz geçen sene olanları unutmadık."

"Hey!" diye çıkıştı Mark birden "Bu sefer yanında ben varım." Renjun hızla onayladı "Jeno da var, Haecham da." diye ekledi.
"İyi olacağım hyung."

Ten iç çekip kardeşinin siyah saçlarını karıştırdı "Bir şey olursa arıyorsunuz yoksa başınıza bir şey gelsin istersiniz ona göre."

Renjun onaylar anlamda kafasını sallarken Mark usanmış bir tavırla "Sizin sevişmeniz falan gerekmiyor mu?" diye sordu ve Renjun'u omzundan kavradığı gibi koşar adım okulun bahçesine soktu.

Hyungları kızarırken Mark onlara dil çıkarıp el salladı.

"Hyung, Donghyuck hala aynı sınıffa olduklarını söylemişti." dedi Renjun "Yolu kendim de bulabilirim."

Mark histerik bir kahkaha atıp "Çok beklersin Renjun-ah." dedi "Haechan ve Jeno'yu görene kadar seni hayatta yalnız bırakmam."

Renjun göz devirip isteksizce onayladı. Zaten çok geçmeden sınıf kapısı önünde dikilen Jeno ve Haechan'ı da görmüşlerdi.

Haechan koşarak arkadaşına sarılırken Jeno da yavaş adımlarla onun arkasından gelmişti.

"Selam Renjun." dedi Jeno gülümseyerek. Renjun kendisini boğmaya çalışan arkadaşının poposuna bir şaplak atarak uzaklaştırıp Jeno ile dün çalıştıkları kısa el selamlamasını yaptılar.

"Selam dostum." dedi Renjun gülümseyerek.

"Mark görüyor musun?" diye sordu Haechan kıskançlıkla "Beni bir dakika içinde sattılar."

Renjun yapmacık bir şekilde sırıtıp saatine baktı ve "Aslında 30 saniye." dedi.

Jeno kıkırdarken Mark da ona eşlik edip somurtan sevgilisinin yanağını kocaman öptü.

"Görüşürüz bebeğim." dedi ve Haechan'nın onayını beklemden koşar adım sınıfının yolunu tuttu.

Onun da gitmesini fırsat bilen Jeno ile Renjun arkadaşlarına nispet olsun diye kol kola sınıfa girdiler, Haechan ise kıskançlıktan söylene söylene onları takip etti.

Renjun eski sınıfına girince duraklayıp etrafa bir göz gezdirdi.
Bu okulda hiç iyi anısı olmasa da nostaljik hissetmekten alamamıştı kendini.
Gözü en öndeki sıraya takılınca donuk bakışlarını bir süre orada tuttu.

"O nerede oturuyor?" diye sordu gözlerini kırpıştırarak ön sıradan çekerken.

Haechan omuz silkip "Herzaman ki yerinde." dedi sesi buz gibiydi.
Jeno salağa yatmayı istese de kimden bahsettiklerini ne yazık ki anlamış ve ondan bu denli nefretle bahsetmeleri kalbini kırmıştı.

"Ama sen burada oturacaksın bebeğim~" diye şakıdı Haechan "Tam Jeno'nun yanında ve benim ön sıramda."

Üçlü yerlerine yerleştikten sonra yavaş yavaş dolan sınıftan tanıdık bir kaç kişi çıkmış ve Renjun'un başı her geçen saniye biraz daha kalabalıklaşaya başlamıştı.

||How Dare You?|| [Nomin/Jaeno]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin