||How Dare You?|| [Nomin/Jaeno]

15. Bölüm

Evett yeni bölüm yine baya beklettim💚.. Çok kötü bir yazarım
:( siz yine kurabiyecik yazarınızı sevmeye ve beklemeye devam edin*3* 💚

Haechan müzik öğretmenine eğilerek selam verdi ve kadın masanın üzerine yığılı kağıtları toplarken müzik odasından ayrılıp kapıyı sessizce kapattı.

Sm stajeri olacağı kesinleştiğinden beri okul çıkışlarında birlikte ses çalışması yapıyorlardı. Daha doğrusu SM bünyesindeki eğitmenlerden çokça şey öğrenmesine karşın tanıdık birisi ile çalışmak performansını gözle görülür şekilde artırıyordu.

Haechan elini boğazında gezdirip yorgunca gözlerini kapattı, açtığında ise koridorun diğer ucunda iki tanıdık beden duruyordu. Haechan onların Jaemin ve Jeno olduğunu fark ettiğinde ise kaşları istemsizce çatıldı. İkili resim odasının kapısının önünde bir kaç saniyr kadar oyalanıp acele ile içeri girdiler.

Haechan yavaş adımlar atarak boş ve hafif loş olan koridorda ilerlemeye başladı. Jeno neden Na Jaemin ile birlikteydi ki? İkisi her gün birbirlerini kedi köpek gibi yemiyorlar mıydı? Haechan kafası karışık bir şekilde kapısı hafifçe aralık olan resim odasının önünde durdu. Elini kapı koluna uzattığında ise içeriden gelen konuşmalar ile kaşları iyiden iyiye çatıldı.

"Bu gün benim evimde kal Jeno-ah~" diyordu Jaemin Haechan'nın hiç beklemediği şekilde şekerden tatlı bir sesle.
"Sınavlar var Jaemin-ah." diye karşılık verdi Jeno bir o kadar aegyolu bir sesle. "Seninleyken ders çalışmaya konsantre olamıyorum."

Jaemin kısa homurtular çıkararak "Seni yeterince görmüyorum." dedi huysuzca. Jeno kıkırdarken Haechan aralık kapıdan içer bir göz attı.
Jeno duvara yaslanmış ellerini hemen önündeki kollarını Jeno'nun belinr sarmış pembe saçlının saçlarında gezdiriyordu.

"Sırf bu bahanen yüzünden gece sen uyuyana kadar görüntülü konşuyoruz." dedi Jeno eğlenen bir havası vardı.
"Özellikle dün gece anneme internet faturasının hesabını vermek zoruda kaldığım için daha fazla saygıyı hak ediyorum."

Haechan gözlerine ve kulaklarına inanamayarak onları izlemeye devam ederken Jaemin'in kırkırdayarak Jeno ile öpüşmeye başlamasıyla ağzını hızla kapatıl gözleri kocaman olmuş bir şekilde geri geri adımlar attı.

İkili her şeyden habersiz öpüşmeye devam ederken Haechan olanca şaşkınlığı ile koridordan koşarak uzaklaştı.

Jaemin duyduğu ayak sesleri ile Jeno'nun dudaklarından minik bir şapırtı ile ayrılıp aralık olduğunu henüz fark ettiği kapıya baktı.

"Sen de bir şey duydun mu?" diyr sordu Jeno'ya şüphe ile.
Jeno bir kapıya bir Jaemin'e bakıp dikkatlice etrafı dinledi daha sonra omuz silkip sevgilisine döndü. "Ben bir şey duymuyorum." dedi masumca.

Jeno'nun köpek yavrusu bakışları Jaemin'in kalbini hızlı hızlı attırmaya başlayınca Jaemin dudaklarından küçük bir "siktir" savurup dudaklarını tekrar sevgilisinin dudaklarına yasladı.

.
.

"Bebeğim bence yanlış anlamış olabilirsin." dedi Mark derin sesiyle. Haecha ile birlikte parkta buluşmuşlardı ve koşu yapan insanlardan uzakta bir bankta sarmaş dolaş oturuyorlardı.

"Ne duyduğumu ve ne gördüğümü biliyorum ben." dedi Haechan sistemle. "Eski erkek arkadaşına toz kondurmak istemiyorsun belliki ama Jeno senin de arkadaşın."

Mark iç çekip ondan hafifçe uzaklaşan sevgilisini kolları arasına iyice alıp sıkıştırdı.
"Öyle bir şey ima etmediğimi biliyorsun." dedi Haechan'ın kulağına doğru.

"Hem Jeno hakkında bu kadar endişe etmene gerek yok. Ne yaptığının eminim farkındadır." Haechan göz deviririp kollarını sabırsızca birbirine bağladı. " Jaemin'in istediği zaman nasıl da dikkat dağıtıcı olabileceğini sen daha iyi biliyorsun." dedi hırsla.
" Üstelik Jeno'nun öyle sıkı bir öpüşme esnasında çok bir şeyi fark edebileceğini sanmıyorum."