Final

1.3K 107 262
                                    

Doğru okuyorsunuz, final yapıyorum. Ben.. BEN FİNAL YAPIYORUM! Gerçekten kıyamet alameti , bu kitabı alnımın akı ile bitirebileceğim hiç aklıma gelmezdi:") mutluyum~ çokça sevgi gördüğü için de mutluyum~ Neyse keyifli okumalar•~•

"Bu şekilde devam edemezsin Donghyuck-ah."dedi kadın yumuşak bir sesle. Genç adam kafasını yerden kaldırmıyordu. "Dikkatini bir türlü toplayamıyorum. Pratiklerini aksatıyor, sana verdiğim ödevleri yapmıyorsun."

Haechan sertçe dudaklarını ısırdı gerçekten ağlamak istiyordu ama bunu öğretmeninin karşısında yapamazdı, güçsüz görünmek istemiyordu.

"Eski neşeni kaybettin. Sorun ne bilmiyorum ama kendini toparlamalısın Donghyuck-ah. Hala bir idol olmak istiyorsun değil mi?"

Haechan olumlu anlamda salladı kafasını. Sm'de stajer olmak onun en büyük hayaline ulaşmasını sağlayacak bir kapıydı, bu şansı boşa harcamak gibi bir lüksü yoktu.

"Özür dilerim."diye fısıldadı gerçekten yerin dibine girmek istiyordu. "Daha sıkı çalışacağım."

Kadın gülümseyip piyanonun üzerindeki nota kağıtlarını toparladı ve çantasına koydu. "Sana güveniyorum."dedi daha sonra "Bu günlük bu kadar olsun."

Haechan kafasını olumlu anlamda sallayıp saygıyla eğildi.

Mark ile tartıştıkları günden beri öyle dalgındı ve isteyebileceği en son şey idol olma şansını elinden kaçırmaktı.

Aralarındaki anlaşmazlığın bu kadar uzun sürmesini hiç istememişti ama Mark inatçı birisiyken kendisi ondan da inatçıydı. Hal böyleyken ne kadar özlerse özlesin, ne kadar barışmak isterse istesin olaylar hep daha çok düğümleniyordu.

Üstelik moralini bozan tek şey sevgilisi ile arasına giren buz gibi duvar da değildi. Renjun Çin'e döndüğünden beri doğru düzgün konuşmamışlardı ve Jeno'yu bir kaç haftadır göremiyordu.

Mark'ın söylediğine göre Jaemin ile tekrar birlikteydi, ona aşıktı... Bu da görmek istediği son insanın sevgilisi ile arasını bozan birisi olacağı anlamına geliyordu, yani Haechan.

Jeno'nun Jaemin'e aşık olduğunu Haechan pekala anlamıştı zaten bunca zaman korktuğu şey Jaemin'in onu kullanacağı ihtimali idi ama görünen o ki arkadaşının hisleri karşılıksız değildi.

Haechan bir yandan haksız çıkmanın ve kötü adam konumuna düşmenin acısını yaşarken bir yandan sa Jeno'nun hak ettiği sevgiyi görmesinden dolayı mutluydu.

Yine de kendisini tamamen haksız bulmuyordu Haechan. Sonuçta hikayenin tamamını bilmesine imkan yoktu.

Arkadaşına bildiği ve yaşadığı kadarıyla yardım etmeye  çalışmıştı, hoş onu da eline yüzüne bulaştırmıştı zaten.

"Böyle dalgın dalgın yürümeye devam edersen düşeceksin."

Haechan duyduğu ses ile kafasını yerden kaldırıp karşısında ona sırıtarak el sallayan Mark'a baktı.

Burada ne işi vardı? Her şey zaten yeterince karışıktı. Daha da karıştırmak için mi gelmişti?

Haechan gözlerini bir süre sevecen görünen gencin yüzünde gezdirip daha sonra yere indirdi.

"Neden geldin?"
Mark kendisine fısıltılı bir sesle  sorulan soruya karşı nazikçe gülümsedi.

"Çok belli değil mi bebeğim?"diye sordu alayla. "Seni görmek için geldim."

Haechan histerik bir şekilde güldü. "Yine Doyoung meselesi mi?"diye sordu  "Merak etme bana yaklaşmıyor bile. Umrunda değilim."

Mark kafasını olumsuz anlamda sallayıp genç adama doğru bir kaç adım attı ve ince parmakları ile çenesini kavradı.

||How Dare You?|| [Nomin/Jaeno]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin