Fırtına, Ruh ve Köstebek

434 32 3
                                    

1990 yılında polis kılığına girmiş iki hırsız Isabella Stewart Gardner Müzesi'nden yaklaşık bir buçuk saat içerisinde 500 milyon dolarlık 13 sanat eserini çalarak tarihin en büyük sanat eseri hırsızlıklarından birini gerçekleştirdi.
Çalınan eserlerden bir tanesi de Rembrant'ın Celile Denizinde Fırtına isimli eseridir. Bu tablo İncilden bir olayı anlatır. Buna göre fırtına karşısında bir kısımda İsa peygamber ona inanlara ve ümit edenlere yönelirken diğer bir kısım ise ümitsizlik içerisinde ve karanlıkta resmedilmiştir. Buna insan ruhunun fırtınaları da örnek verilebilir.


Celile Denizinde Fırtına tablosu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Celile Denizinde Fırtına tablosu. 1990 yılından bu yana kayıp.



Kapının tıklatılmasıyla hareketlenir gibi oldum. Sımsıkı kapanmış gözlerime camdan odaya dolan güneş ışıkları çarpıyordu. Kapı tekrar tıklatıldı. Uyanmış sayılırdım. Yavaşça yataktan doğruldum fakat tam da bu sırada kapı açıldı. Sabah saatin kaçı bilemiyordum fakat başımı yastğımdan kaldırdığımda fark ettiğim ilk şey, günün ilk ışıkları ile Henry Cavill tarafından uyandırıldığımdı. Onu görmemle dün gecenin görüntüleri birer birer zihnime üşüşmeye başladı. Etkileyici gözleri, duruşu ve dün gecenin flashback görüntüleri ile zihnim iyice açılmış üstelik hafif bir heyecan dalgasına da kapılmıştım. Bedenim ona karşı tepkiler gösterirken Cavill hafif erkeksi ve tok bir tonda konuştu:

-‘’Günaydın güzelim. Yirmi dakika içerisinde hazır ol, uçuşumuz var.’’

Ne kadar seksi bir adamdı bu yahu!
Gözlerimi istemsizce onda gezdirirken düşüncelerime anlam veremiyordum fakat bu görüntüden kaçmak da istemiyordum. Sabahın ilk saatleri olmasına rağmen oldukça iyi görünüyordu. Saçları muazzam bir hiza ile yapılmış gibiydi. Özenle yapılmış saçlarına kemikli yüzü eşlik ederken taştan bir Yunan Tanrısını andırıyordu. Bej rengi kalın kumaş dar takımının içine vücudunu iyice saran bebek mavisi bir gömlek giymişti. Kıyafetleri ve vücudu olağanüstü biçimde bir bütünleştiğini düşündüm. Devasa görünüyordu. Her kıvrımı izlenmeye değerdi. Kesinlikle  şöhretine ve ününe layık bir adamdı.

-‘’Leyla!’’

Aksanlı sesi ile ismimi söylemesiyle gözle görülür şekilde irkildim.

-‘’Beni çok süzüyorsun.’’ dedi alayla.
‘’İstersen seni daha fazlasıyla da etkileyebilirim.’’

Tek kaşının havaya kalkması ile yutkundum. Yutkunmamla etkileyici gözleri boğazıma doğru kaydı. Birkaç saniye boynumda takılı kalan aktörün dün geceyi hatırladığına yemin edebilirdim. Gözlerime tekrar dönen Cavill artık ciddi bakışlar atıyordu. Bu bakışları yataktan çıkmamı sağladı ve kalktığıma emin olduktan sonra tek kelime etmeden arkasını dönüp gitti.

GRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin