-"Sen zannediyor musun ki kimse beni aramayacak? Benim ellerinden alındığım bir ailem var arkamda! Herkes beni arayacak tüm Roma'da. Bütün Türkiye'ye haber verilecek. O gülümseyerek çıktığın her medya kuruluşu kaçırdığın kızı arayacak!"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Zehra’nın alarmıyla gözlerimi açtım. Hızla kapanan alarmdan sonra yüzüme endişeyle bakan Zehra’yı gördüm.
-‘’Özür dilerim canım. Derse uyanmak için kurmuştum.’’
Başımı salladıktan sonra Zehra odadan çıktığında yatakta yavaşça doğruldum. Ağır bir baş ağrısıyla uyanmıştım. Dalgalı saçlarımın ucu yatağa değerken telefonuma uzandım. 08.30.
Telefonumu aldığım yere tekrar fırlattıktan sonra yatakta oturur pozisyona geçtim ve ağrıyan başımı ellerimin arasına aldım.
İhanet mi ölüm mü? Alessandro’nun kendi çıkarları ve ezilmiş egosu uğruna önüme sunduğu plan basitti:
İnandık Vazosu Türkiye sınırlarından tamamen çıkmış olmasına rağmen Türkgözü sınır kapısından bugün, gün batarken tekrar ait olduğu yere dönecekti. Buna karşılık Alessandro ve adamları Vazoya sınır kapısında kendileri için oldukça basit bir operasyonla el koyacak ve sonra Gürcistan için tekrar yola çıkmasını sağlayacaktı. Ben ise önceden yazılmış bir tiyatro sahnesinde yer alacaktım.
Vazo tekrar Alessandro’nun eline geçerken onun birliklerinin yanında yer almış gibi görünecektim. Bu sırada kasıtlı çekilen fotoğraflar, Vazo’nun kaçırılmasına yardım ettikten sonra elime geçen para ve üzerimdeki dinleme cihazı eş zamanlı Henry tarafından izlenecekti çünkü planını iki taraflı hazırlayan Alessandro kasıtlı olarak, sınır kapısındaki geçişi engelleyeceğinin Henry’e ulaşmasını sağlamıştı ve onun Gürcistan sınırında kendisine karşı yer almasına izin vermişti. Böylece hem Henry’nin attığı adımları bilecek hem de beni ona karşı kullanmış olacaktı. Beni onun yanında gören Henry ise Alessandro’nun dün geceki sözleriyle ‘’aşk ve ahlak’’ ikileminde kalacaktı. Bunlar ı söyledikten sonra Alessandro’nun, Henry’nin beni gördükten sonra çatışmaya devam edip etmeyeceğine ve eserin kaçırılmasına izin verip vermeyeceğini merak ettiğini anladım.
Yataktan kalkıp giyindiğimde tüm bu olayların geldiği noktayı düşünüyordum. Başımın ağrısının aç karnımdan kaynaklandığı konusunda beni ikna etmeye çalışıp bana kahvaltı yaptıran Zehra’yla kampüse gitmek için evden çıktığımızda hala neden derse gitmeye çalıştığımla ilgili bana sinirlenirken onu dinliyormuş gibi görünüyordum. Oysa kafam ona anlatamadığım kısımlarla meşguldü.
Sevdiğim adam benden kilometrelerce uzaktayken ve günlerdir yüzünü görmemişken onun beni gördüğü anın hayal kırıklığı dolu olacağını düşünerek atıyordum her bir adımımı. Onunlayken güvende hissederken şimdi bu duyguyu anımsayamıyor olmak içimi acıtıyordu. Plana uyduğum takdirde kokusunu bir daha asla alamayacak olmak, ondan uzak kalmaktan çok daha kötü olacaktı.
Evden çıkmamızın üzerinden henüz çok kısa bir süre geçmişken ardımdan tanıdık aksanla sesimin geldiğini işittim. Kalbim hızla atmaya başlamışken sesi kafamda yaratmadığıma emin olabilmek için Zehra’ya baktığımda çoktan kafasını arkaya çevirmiş, şaşkınlıkla bakıyordu. Baktığı yöne başımı çevirdiğimde dağılmış saçları, artık iyice belirginleşmiş sakallarıyla bana doğru hızlı adımlarla gelen aktörü gördüğümde midemdeki kasılmalar başlamıştı bile. Bir kez daha ismimi seslendikten sonra adımlarını daha da hızlandırarak iri bedeniyle önümde durduğunda hareketsizce ona bakıyordum.
