Yanan Dallar

406 28 12
                                    

Yunan mitolojisindeki anlatılara göre günün birinde Apollon, Eros ile tanrılığı üzerinden dalga geçer. Oklarının savaş oku kadar kuvvetli olmadığını söyleyerek onu aşağıladığında Eros sinirlenir ve altın suyuna batırılmış aşk oklarından birini Apollon’a fırlatır. Okun tersini ise deniz tanrısının kızı Daphne’ye atar. Buna göre Apollon geri dönülemez bir şekilde sonsuza dek Daphne’ye aşık olur fakat Daphne Apollo’dan nefret eder ve Apollo’dan daima uzaklaşır. 
Daphne’nin,  Apollo’dan kaçtığı günlerden birinde artık dayanamaz ve Yer-Doğa Tanrısı Gaia’ya yardım için yalvarır. Bunu üzerine Gaia onu defne ağacına çevirir. Apollon ağaca dönüşen Daphne’ye ulaştığında hala kalbi atıyordur. Apollon, Daphne’nin kendisinden bu denli kaçışını artık kendisine yediremez ve içindeki aşk ateşi ile Daphne’yi yani bugünkü ismiyle defne ağacını yakar. Yanan dalların arasından bir parçayı da kendisine bir ‘’zafer’’ simgesi olarak taç yapar.  Heykellerinde bile Apollon’un başında defne yapraklarından bir taç daima vardır.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


-‘’Ay, ee sonra ne oldu?’’ dedi Zehra heyecanla.

Yatağa bağdaş kurarak oturmuş hevesli ve ıslak gözlerle bana bakıyordu. Karşılıklı ağlamalarımız üzerinden zaman geçmiş artık başımdan geçenleri konuşuyorduk.

-‘’ Sonra bir şey olmadı. Bıraktı beni öylece kedi yavrusu bırakır gibi. Beş gündür evdeyim işte. Sonrası bildiğiniz gibi yani.’’ dedim bıkkınlıkla.

Henry’nin beni ‘’Özgür’’ bırakmasından sonraki beşinci gecemdi. Son birkaç haftamı önce aileme anlatmış sonra ablamlalarıma özel anlatmış, şimdi de telefonda dinlemiş olmalarına rağmen ikinciye  arkadaşlarıma anlatıyordum.

-‘’ Benim kafamda çok soru var hala. ‘’ dedi Zehra kahvesinden bir yudum daha aldıktan sonra. ‘’ Bu adam kötü biri mi iyi biri mi şimdi ?’’

Çaresizce yüzüne baktım.

-‘’ Zehra, ben gerçekten bilmiyorum. Kötü kelimesine uymuyor Henry ama… Karanlık bir yanı da yok değil. Yani… Sert ve soğuk biriydi biraz ama sonra…’’

-‘’Leyla?’’ dedi İrem ters bir ses tonu ile kırmızı perçemlerini düzeltirken. ‘’Bu kaslı kıllı herif sana dokunmadı değil mi?’’

Ben gülmemek ve onun gibi ciddi olabilmek için dudaklarımı birbirine bastırırken Zehra ağzındaki kahvesini püskürterek gülmüştü ama İrem’in yan bakışları ile aniden sustu.

-‘’Hayır canım, hiçbir şey yapmadı. Niye herkes bana bunu sorup duruyor ya?’’ dedim sahte bir üzüntüyle.

Artık kendisini daha fazla tutamayan Zehra:
-‘’ Sen de dünden razısın da, neyse.’’ diyerek kikirdemeye devam etti. Artık eğlenme bölümüne geçmiştik.

GRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin