Amedin topraklarından gelen iki genç, ikisi de hırçın ikisi de öfkeli. Bir berdel uğruna birbirine mahkûm edilir ve onlara bir kader çizilirse ne olur? İki genç bu durumu kabullenir mi?
Haydi gelin, Amedin topraklarına gidelim ve onlarla bu masalı...
(Okuduğumuz her şey hayal ürünüdür! Hiç bir yöreyi ya da kültürü kötülemek gibi bir amaç içermemektedir! Her bakımdan sahtedir!)
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın!
(Beğeni sınırı 600) (Yorum sınırı 400)
🦋; Kelebeklerimizi bırakalım.
Malihülya & Mariposa
İyi okumalar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Belli ki söylediğim şeyi hiç biri beklemiyordu ki yüzüme anlayamamanın getirdiği saçma ifadelerle bakıyorlardı.
"Peki bunu neden yapacaksın?" Diyen Borana gülümsedim.
"Berdele ben kurban gittim, bu en temel nedeni aslında. Bir diğer nedeni ise ben berdele kurban olduğum da tek kişiymişim. Yanımda olmadığın her an Şevranlar vardı yanımda. Berfin kardeşimden farksız, onun için yapamayacağım hiç bir şey yok."
"Bu kadar bağlanmış olmanız gözlerimi yaşarttı." Diyen Borana bir kaç adım atıp yaklaştım.
"Olması gereken gözlerinin yaşarması değil de. Yaşattıklarından pişman olduğun için göz yaşları gökmen... Daha mantıklı olur."
Bizim birbirimize attığımız delici bakışları bölen Tuğra "Tamam ne yapıyoruz o zaman." Derken tek amaçladığı Boran ve benim aramdaki bu saçma bakışmayı kesmekti.
