2. Bölüm "Amedin kızı bugün ilk kez ağlıyordu"

43.7K 2.2K 399
                                    

Selam!

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar dilerim ♡

🦋; Kelebeklerimizi bırakalım

Gözlerim uykuya direnebildiği kadar direnmiş bir süre sonra ise yorgun düşmüştü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerim uykuya direnebildiği kadar direnmiş bir süre sonra ise yorgun düşmüştü. Gerek bedenimin, gerek ruhumun yorgunluğu yansımıştı Amede.

Gözlerimi yeni güne açalı ne kadar oldu bilmiyorum, tek bildiğim şey uyandığım andan beri yatağımın içinden çıkmadan karşımdaki camdan dışarıyı izlemekti. Beni bir hüküm yıkamazdı! Ama bu hüküm evlilikti.

Bu belki çocuk oyuncağı değildi ama bizi bir evcilik oyununa mecbur bırakmışlardı. İlk sıkılan oyunu bitirecekti bu belki ölümle olacaktı, belki boşanmayla.

Ama Amed'de boşanma yoktu. Buradaki babalar kızlarının çeyizine bir adet kefen koyuyordu. Gelinlikle evden çıktıktan sonra kızları çoğu baba için bitiyordu. Benim babam böyle değildi, benim tek bir tel saçıma zarar gelirse yıkardı Amedi.

Karşımdaki bulutlara gülümsedim, bu esnada çalan kapıya 'gel!' komutunu vermiştim. Aileme bu halimi göstermezdim, çünkü yıkılmış bir Elfesya demek, Amedin sonu demekti.

"Yengem." yengem ellerini karnında birleştirmiş kızarmış gözleriyle yatağımın başına kadar gelmiş bana bakıyordu. Ağlamış mıydı? Ben bile göz yaşı dökmemişken, gerçekten ağlamış olamazdı!

"Yengem?" dedim, sesimde endişe vardı. Karşımdaki kadın sekiz aylık hamileydi, üzülmemesi gerekirdi. Yatak başlığına sırtımı yaslayıp yorganı kaldırdım, yengem yavaş yavaş gelip yatağın içine oturduğunda hemen nefes nefese kalmıştı.

Gülümsedim.

"Kaç kez dedim sana!" nereden çıkardığını bilemediğim peçetesini çıkardı "Şu odayı ikinci kata çekelim diye." elindeki peçeteye burnunu sesli şekilde sildi "Zorlanıyorum işte buraya çıkarken, sen benim güzel kızımı yormaya utanmıyor musun? Nasıl halasın sen?" kaşlarımı çatıp karşımdaki görüntüye bakarken gülsem mi? Üzülsem mi? Karar veremiyordum.

"Senin yüzünden yoruldum ben!" gözlerini yaşları teker teker süzülürken hıçkırdı "Abin gibisin sende! Sıçan işte, senden başka ne beklenirdi ki zaten!"

Yengem saçma bir şekilde bana sinirliydi, hormonların de etkisi vardı tabi ki, ama kızması gereken kişi ben değildim. İllaki birine kızacaksa Agir abime kızmalıydı.

Hayatımda asla haklıyı ve haksızı sonucu olamdan yargılamazdım. Buradaki haksız ise Agir abimdi, kendi sevdasını bize anlatsa bir şekilde orta yol bulunurdu. Ama onlar kaçmayı seçmiş bizi hiçe saymışlardı.

"Yengem!" sesimi ne kadar yükseltsem de yengem beni duymuyor ağlıyordu "Ben gelin oluyorum! Sen ağlayacak mısın?" sahte kızgınlık barındıran ses tonumu duyan yengem yavaş yavaş sakinleşiyordu.

MALİHÜLYA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin