Selammm<33
İlk bölüm ile karşınızdayım, umarım beğenirsinizz<31. Bölüm-Dönüm Noktası
Hayat çoğu bilinmezliklerle doluydu. Hayata karşı çok sorularım vardı.Ben neden bu hayata mahkumdum?
Neden kader bu yolu bana çizmişti?
Dönüm noktaları, her zaman vardı, benim hayatımda ise, gereğinden fazlaydı. Benim ilk dönüm noktam doğumumdu, ölümden dönerek doğmuştum. İkinci dönüm noktam, annemin beni istemediği için evi terk edişiydi.
Ben, istenmeyen o çocuktum.
Ben hayatın üvey evladıydım.
Hayat bana hiç öz evlatmışım gibi davranmamıştı."Yapma, dayanamıyorum artık!" Yine bağırıyordum, acıyla.
Babam annem evi terk ettiği için beni cezalandırıyordu.
Yıllardır böyleydi. Döverdi, bazende boğardı.
Öldürmeye çalışmıştı ama ölürsem intikamımı alamam diye düşünüp yardım ederdi.Onun intikamı, çocuğum olmasıydı.
Çünkü çocuğumu benden alıp öldürecekti.
Sebebini bilmiyordum ama korkuyordum, daha doğmayan, var olmayan gelecekteki çocuğum için korkuyordum."Neden açtın televizyonu? Benden izin almadın!" Bu evde böyleydi, ne yaparsam yapayım ceza alırdım.
" Canım sıkılmıştı, çok özür dilerim. Lütfen bırak beni, canım yanıyor!" Benim canım yanardı, yanardı ve yanardı. Ama yangınıma su serpenim olmazdı.
" Demek canın yanıyor." Durmuştu, şaşırdım, çünkü durmazdı.
"Ne oldu?" Diye sordum.
"Diyorum ki bence artık senin başının çaresine bakmanın zamanı geldi. Biraz sonra seni almaya geleceğim." Hazırlan diyemedi, çünkü üstümdekinden başka bir şeyim yoktu.
"Nereye götüreceksin beni?" Bir süre baktı yüzüme. "Gidince görürsün."
Odadan çıktı ve gitti.
Şaşkındım, çünkü bu yaşıma kadar hiç dışarı çıkmamıştım ve gelip bana başımın çaresine bakmam gerektiği söyleniyordu.
Korkuyordum, gerçekten korkuyordum.
Orada 2 saat boyunca oturdum ve bekledim.
Gelmemişti, vaz mı geçmişti?
Birden kapı açıldı, irkildim ve kapıya baktım. Elinde iplerle o duruyordu,
Tunç Demiröz.
Ellerimi bağladı, neden diye soramadım.Ağzımı bantladı, ben hiç direnemedim.
Arabaya taşıdı, çırpınamadım.
Çünkü ben ayaklarımı 9 yaşımdan beri kullanamıyordum. Doktora gösterilmemiştim.
Arabaya bindik ve benim merak, korku ve heyecan dolu yolculuğum başladı.
İlk defa dışarıya çıkıyordum, korkmak istemiyordum ama arabayı süren oydu,
Tunç Demiröz.
Bir süre sonra ormana geldik.
Beni arabadan aldı ve yere bıraktı.
"Evet, artık bak başının çaresine, sana çok bile baktım evimde ben."
Ellerimi çözdü, ağzımdaki bantı çıkardı.
Arabaya bindi ve beni orada bırakıp gitti.
Önümdeki ormana baktım, hissediyordum.
Bu orman benim en büyük dönüm noktam olacaktı.Ve sonu iyimiydi, kötümüydü, sadece bilinmezlikti.
Evettt ilk bölümün sonuna geldikk^^
Çok uzatmak istemedim, giderek artacak.
Ama eğer okunmazsa sanırım artık vazgeçeceğim. Bu benim ilk adımımdı, gerisini getirmeye çalışacağım ama desteğinizi eksik etmeyinn^^
Hoşçakalınn<33
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dönüm Noktası
Teen FictionO, hayatın getirdiği zorluklara ve birden hayatını alt üst eden dönüm noktalarına alışıktı. Peki, o ormana bırakılmasaydı? O orman dönüm noktasımıydı? O ormana bırakılmasaydı daha iyisini yaşayabilirdi ve daha kötüsünüde. Ama kader, bu yolu seçm...