Selaaammm^^
İkinci bölümümüz geldi, umarım beğenirsinizz<32. Bölüm - Ormanın Kalbi
Ben Mavi Demiröz.
Birçok dönüm noktası yaşamıştım ve hayatımın akışını altüst etmiştim.
Ben bu ormana bırakılmıştım.
Ve belkide hayatımın en güzel dönüm noktasını yaşıyordum.
Ayaklarımı kullanamıyordum, sesimi kısmışlardı. Ben bağırmaya alışık değildim, ben susmaya alıştırılmıştım.
Burada yardım beklerken bile bağırmıyordum, susuyordum.
Etraf iyice karanlık olmuştu, soğuk artmıştı. Üşüyor ve korkuyordum. Yerimden kalkamamıştım, yemyeşil açık alanda oturuyordum. Etrafımda bir sürü ağaç vardı.
Telefonum olsaydı, birilerini arayabilirmiydim?
Arayabileceğim kimsem yoktu.
Annem, babam bile.
Ağaçların arasından bir gölge bana yaklaşmaya başladı. Bir kadındı, simsiyah saçları vardı. Gözleri yeşildi, üstünde yırtık kıyafetleri vardı.
"Biz kimsesizlerin yolu hep buraya düşer, merhaba." Diyerek gülümsedi. Gülümsemesine karşılık vermeye çalıştım.
"Merhaba, burada mı yaşıyorsunuz?" Gülüşü genişledi, "Evet, 5 kişiyiz. Arabayı gördük, sana yardım için gönderildim.
Ben hiç mutlu olmamıştım. Ama bu 5 kişi, benim mutluluğum olacak gibi hissediyordum.
"Teşekkür ederim, ama..." devam edemedim, yürüyemediğimi nasıl söyleyecektim?
" Ama?" Soran gözlerle bana bakıyordu.
"Ama ben... Şey... Yürüyemiyorum." Utandığımı hissediyordum.
Ya beni istemezlerse?
Mutluluğum olacak dediğim kişiler, yalnızlığım olursa?
Şimdiden onlara nasıl bağlanmıştım?
Anlayışla gülümsedi, nasıl hep böyle gülümsüyordu.
"Anıl! Gel hadi, yardımına ihtiyacımız var." Ağaçların arasından başka biri daha geldi, o Anıl'dı.
"Yürüyemediğini anlamıştım, hiç kalkmadın. O yüzden Anıl'ı getirdim." Boğazıma bir yumru takıldı, beni hiç kimse bu kadar düşünmemişti.
Anıl'ın kahverengi saçları, gözleri, kaslı vücudu ve yırtık kıyafetleri vardı. Bana başıyla selam verdi, kucakladı ve geldiği yöne doğru gitmeye başladı.
Hiç konuşmuyordu, kadına baktığımda, "O konuşamıyor, tramva." Diyerek açıkladı.
Üzüldüm, yandım, kavruldum. Ona sarılmak istedim, ama istemez diye vazgeçtim.
Beni çadırların, odundan sandalyelerin, masaların ve Işık'ların olduğu bir yere getirdiler. Kadın konuşmaya başladı.
"Burası ormanın kalbi. Biz onun koruyucusuyuz ve sende artık öylesin."
Burası ormanın kalbiydi.
Ve ben onun 5 koruyucusunun 6'ncısı olmuştum.
Burasının ve koruyucuların ise benim asıl kalbim olacağından habersizdim.
Evet, 2. Bölümün sonuna geldik. Umarım beğenmişsinizdir. Hergün bir bölüm atmayı planlıyorum.
Hoşçakalın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dönüm Noktası
Teen FictionO, hayatın getirdiği zorluklara ve birden hayatını alt üst eden dönüm noktalarına alışıktı. Peki, o ormana bırakılmasaydı? O orman dönüm noktasımıydı? O ormana bırakılmasaydı daha iyisini yaşayabilirdi ve daha kötüsünüde. Ama kader, bu yolu seçm...