Tekrar ve Tekrar selam...
Yine ekran başında kurgulayacağım, aklımda bir son ya da gidişat yok.
Oylamayı ve yorum atmayı unutmayın!
Sizi seviyorum<3
Keyifli okumalar...
14. Bölüm - Yaşama Sebebi
Gözlerim kapalıyken bile başım dönüyordu, dolap çalışmaya başlamıştı ama ben bilincimi kaybetmemek için insan üstü çaba sarfediyordum. Gözlerimi ise açamıyordum.
"Mavi, hadi aç gözünü, iniyoruz prensesim!" Kara başımda bağırıyordu. Belki de başım onun yüzünden ağrıyordu...
Ağrı gittikçe artarken mide bulantımda aynı şekilde artıyordu.
"Kara... Kusacağım..."
"Lan, üstüme sakın!" Ağlayacak gibiydim...
En sonunda dolap durdu, iki el beni belimden ve bacaklarımdan sardı. Birisinin kucağındaydım, kim olduğunu bilmiyordum. Sonra bank olduğunu anladığım bir yere oturtuldum.
"Mavi... Güzelim..." Özgür'dü.
"Gözlerim açılmıyor..."
"Tamam, sakin ol. Nefes al, ver." Onu taklit etmem için derin derin nefes alıp vermeye başladı.
Bu komik bir andı...
"Özgür neden yaptın ya! Yükseklik korkumun olduğunu yeni öğreniyorum!" Sözlerimle Özgür nefes almayı bırakıp kahkaha attı.
"Bunu sonra söylerim." Kaşlarımı çattım, kalbim normal bir şekilde atmaya başlarken gözlerimi açmıştım.
"Anıl... Seninle korku tüneline binelim mi?" Başımı omzuma doğru yatırıp sevimlide gülümsedim.
"Tabii ki." Kalkıp boynuna atladım.
"Anıl! En cesur sensin, teşekkür ederim!" Kara'ya gönderme yaparken bir kol beni çekti.
Kara'ydı...
"Boşver sen Anıl'ı. Gel beraber binelim. En cesur benim!" Kahkaha attım.
"Ben Anıl ile bineceğim!" Kara dudağını sarkıttı.
"Sende Almira ile binersin." Bu sefer yüzünde güller açtı.
İkisi beraber koşarken bende Anıl'a doğru koştum. Kolundan çekiştirirken o da kahkaha atıyordu.
Önümüzde Kara ve Almira, onların arkasında Anıl ve ben oturuyorduk.
"Özgür!" Özgür bana bakmıyordu... Yine triplerdeydik...
Korku tüneli çalıştı. Daha biz girmeden Kara çığlık atmaya başlamıştı.
Karanlık koridora girdiğimizde Kara daha çok çığlık attı, ben ise kahkaha attım.
"Ya Kara! İnsanların başını şişiriyorsun."
"Soktun beni bu tünele kapa çeneni be." O söylenirken ben kahkaha atıyordum. Almira Kara'ya sokulmuştu ama Kara daha çok korkuyordu.
"Korkmuyor musun Mavi?" Kafamı iki yana salladım.
"Benim küçükken ki odam da böyleydi, dört ya da beş yaşındayken. Babam korkmam için yapmıştı, korkuyordum da. Alıştım artık." Anıl ellerini yumruk yaptı, çenesini sıktı ve öfkeden dolan gözlerini sakladı.
Öfke problemi olması beni korkutuyordu, biraz yana kaydım. Anlık bunu farketti, gülümseyemeye çalıştı.
"Mavi çıkar beni buradan!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dönüm Noktası
Fiksi RemajaO, hayatın getirdiği zorluklara ve birden hayatını alt üst eden dönüm noktalarına alışıktı. Peki, o ormana bırakılmasaydı? O orman dönüm noktasımıydı? O ormana bırakılmasaydı daha iyisini yaşayabilirdi ve daha kötüsünüde. Ama kader, bu yolu seçm...