2. Bölüm (III. Kısım)

94 39 27
                                    

Bölüm müziği - Bir Derdim Var (Mor ve Ötesi)

Selamlarr <3 <3
Bir önceki bölüm gerçekten çok iyiydi bence❤️😍
Asel ve Kenan arasındaki arkadaşlık bağı beni bitiriyor zatenn😍💓
Çok heyecanlı bir yerde kestim bu yüzden konuşmayı fazla uzatmayacağım.
Hatta gelecekten kesit bölümü de eklemedim ;)

Hazırsak,
Gerçeklerin Çocuğu 2. Bölümünün üçüncü kısmıyla karşınızda:)
Keyifli okumalar dilerimmm ❤️

 Bölümünün üçüncü kısmıyla karşınızda:)Keyifli okumalar dilerimmm ❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


~ YAVRUKURT - 3. Kısım ~

Bir anda duyduğu çığlık yerinden sıçramasına sebep oldu. Bu Asel'in sesiydi! Ve bu ses olayın ciddiyetini tam tamına yansıtıyordu. Kalp atışları zirve yapmışken ne yapacağını bilmez hâlde karşısındaki manzaraya bakıyordu. Siyahların içinde esmer bir adam Asel'i bir koluyla omuzlarının altından sıkıştırmıştı. Diğer elinde ise keskin bir çakı vardı ve Asel'in boğazına oldukça yakın tutuyordu.
Oturur haldeyken olanlara inanamayarak bir Asel'e bir adama baktı. Adam olduğu durumdan mutluydu ama Asel korkudan bayılacak gibiydi. Açıkçası Kenan da ondan farklı değildi. Ama güçlü olmalıydı. İkisinin kurtuluşu da ona bağlıydı. Etrafına bakındı ve saniyeler içinde komodinde duran cam bardağı alıp kafasının üstüne doğru havaya kaldırdı:
- Bırak onu!
- Sen uykuna devam et uyuyan güzel! Eğer susarsan tek ölen kız olur!
- Hemen bırak onu ve git buradan!
- Haha... Beni yerinden bile kalkamayan sen mi korkutacaksın kuzucuk?

Duyduğu şey Kenan'ın öfkesini tavan yaptırırken gözleri alev almıştı. O kuzucuk değildi! O artık bir bebek değildi ve kimse ona kuzucuk diyemezdi! Ama o an yapabileceği pek bir şey yoktu ve bu öfkesinin içinde bir fırtınaya dönüşmesine neden olmuştu. Yine de elinden gelen en iyi şeyi yapıp adamın sözünden birkaç saniye sonra elindeki cam bardağı adamın yüzüne doğru fırlattı. Aslında adam eğilmeseydi hedefini tam 12'den vuracaktı.
Bardaktan kurtulan adamın bıçak tutan eli bıçağın ucu yukarı bakacak şekilde alnının biraz üstüne yerleşti. Diğer eli de o hareketinden sonra gevşediği için Asel adamın elinden kurtulup Kenan'ın yanına koştu. Kenan hiçbir işe yaramayacağını bilse de elini korumak ister gibi Asel'in önüne doğru uzattı. Asel'in bıçaktan kurtulmuş olması içini rahatlamış olsa da orada hâlâ bıçaklı ve öncekinden daha öfkeli bir adam vardı. Üstelik atacak bardak da kalmamıştı! Yani o an ikisi de büyük bir uçurumda arkadan itilmeyi bekliyor gibiydi.
Adam usta bir tuşla bıçağı onlara doğrultmuş, öfkeyle Kenan'a bakıyordu. Kenan öfke, çaresizlik ve korkuyu bir arada yaşarken etrafına bakıyor ve bir kaçış yolu arıyordu. Onun kaçmasına zerre ihtimal yoktu ama Asel'i bir şekilde oradan çıkarmalıydı. Belki bir fikri vardır diye arkasında ayakta duran Asel'e baktı. Onun gözleri de en az Kenan'ınkiler kadar korku doluydu. Kenan tam o an çaresizlik hissini iliklerinde hissetti.
Birkaç saniye içinde tüm bu düşüncelerinden sıyrılıp tekrar adama döndü. Tam o an sıkıcı bir dersin en bunaltıcı anında çalan zilin tembel öğrenciye verdiği mutluluğun Kenan ve Asel'in içinde de oluşmasına sebep olan o ses duyuldu. Kapı açıldı! Evin kapısı anahtarla açıldı! Bunun anlamı Asel'in babasının eve gelmesiydi. Bunun anlamı tehlikenin geçmesiydi. Bu umuttu!
Asel'in babası odanın kapısını elinde bir sürü poşetle açtı. Bulundukları hâli görünce bir an anlam vermeye çalışır gibi baktı. Sonra hafif bir tebessümle yürüdü ve aralarından geçti. Bir de geçerken "Bana aldırmayın, siz devam edin." dedi.

KANATLI GECE - Son IşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin