3. Bölüm (V. Kısım)

27 17 4
                                    

Bölüm müziği - Kendime Yalan Söyledim (Seksen Dört)

Selamlarr <3 <3
Arayı fazla açmamaya çalıştım veeeee
Yine fazla açtım 🥺🥺🥺
Amaaaa
Söz verdiğim gibi güzel bir gelecekten kesit kısmı da eklediimmm☺️☺️Gerçekten bana farklı duygular yaşatan bir kesit oldu bu sefer🥲
İleride ne olacağıyla ilgili arada ipuçları veriyorum belirgin şekilde bu da onlardan biri oldu gibii😁😁😁
Yaz tatili gelmiş olsa da okuma sayımız artmak yerine azalıyor🥺🥺
Umarım bu durumu en kısa zamanda atlatırız 🥰🥰🥰

Hazırsak,
Üçüncü bölümün son kısmı ile karşınızdayızzz
Keyifli okumalar dileriiimmm❤️❤️❤️

Hazırsak,Üçüncü bölümün son kısmı ile karşınızdayızzzKeyifli okumalar dileriiimmm❤️❤️❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


~DEĞİŞİM - 5. Kısım~

Günler, aylar, mevsimler, yıllar hatta yollar ve yıkıntılar... Hiçbiri yoktu onun için. Harflerin bir araya gelecek gücü kalmamıştı. Dudaklarının arasına sıkışmış her şey sessizliğinde boğulup gitmişti. Kimi zaman atmadığını düşündüğü kalbi bu durumuna direnemiyordu artık, teslim olmuştu. Zihni karanlık bir siste kısılıp kalmıştı ve ara sıra kendilerini gösteren paslı anılar hâlâ var olduğunun tek kanıtıydı. Bu anıları hatırladıkça "içim acıyor" bile diyemiyordu. Çünkü acı veya üzüntü duygularını tanımlayabilecek güçte değildi artık. Bedeni ve ruhu ölüme boyun eğmişti. Ne kadar direnseler de hepsi ölmüştü sonunda. Nefes alıyor olması yaşadığı anlamına gelmiyordu. Onun nefesi biriciklerinden ayrıldığında kesilmişti.
Şimdi kahve gözlüsü, bal yanaklısı olsa ne güzel olurdu oysa. Daha küçücük bir çocukken bile onun elini tutmaya, hiçbir şey yapamayacağını bilse de onu korumaya çalışırdı. En başından beri tek dert ortağı, tek desteğiydi. Onu öyle çok özlemişti, o kadar ihtiyacı vardı ki ona yüzünü bir kez görebilmek için yapamayacağı hiçbir şey yoktu.
Hiç beklemediği bir anda sertçe çalınan kapı ile yerinden sıçradı. Bu gelen de kimdi şimdi? Kimi kalmıştı ki kapısını çalacak? Yine belediyeden mi geliyorlardı acaba? Ya da... İmkânsızdı. İmkansız mıydı? O gelmiş olabilir miydi? Kendisini kovalı çok olmamıştı oysa. Belki dayanamamış, gelmişti? Belki ona bir şans daha vermek istiyordu? Belki kalbinin bir yarısı şu an kapıda bekliyordu? Ne yapmalıydı? Darmadağın olmuş hâliyle kendisinden pek farkı olmayan evde kanepenin üstünde yatıyordu. O kadar uzun zamandır bu hâldeydi ki evdeki her şey gibi tozlanmaya yüz tutmuştu.
Kapıyı çalan her kimse oldukça kararlı görünüyordu. Kalkıp kapıyı açmalı, en azından kim olduğuna bakmalıydı. Yattığı yerden hafifçe doğrulmaya çalıştı. Her tarafı uyuştuğu için başının döndüğünü hissetti. Kanepeden tutunarak ayağa kalktı ve sarhoş adımlarla ağır ağır yürüdü. Yaşadıkları sayesinde içmeden de sarhoş olunabileceğini öğrenmişti. Sendeleyerek kapıya ulaştı ve kim olduğuna bakmadan titreyen elleri ve aylardır hissetmediği merakıyla kapıyı açtı. Haddinden fazla uzamış saçlarının arasından geleni görmeye çalıştı. Karşısında tanıdık bir yüz görmek az da olsa iyi gelmişti ama hâlâ eksikti, hâlâ ölüydü.
~~~~~~~

KANATLI GECE - Son IşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin