B1-Tanışma(sıkıcı)

600 27 14
                                    

"Wattpad'e yazdığım ilk hikaye yani buraya yazmakta epey acemiyim. Karakterlerin yaşları hikayede geçiyor ama ufak bir şey eklemek isterim. Hashiraların hepsi (Muichiro hariç) son sınıflar ve genelde sadece 1-2 tanesinin adı geçiyor . Gerçeğe yakın denk getirmeye çalıştım ama Nezuko'nun yaşından emin olamayınca Zenitsu Pedo gözükmesin ama gerçekçi olsun diye aralarına 2 yaş koydum. İblislerin çoğunun yaşı küçük ama eğer öğretmen gerekirse muhtemel onları öğretmen yapıcam.

Birkaç tane de Japonca çok kullanılan kelime kullandım bence çok sırıtmıyor.
Baştan söylim karakterler bi tık kücük direk +16 giremezler yavaş olun. +16 yazarsam ilerde wattpad fanfic'leri direk bunu hedef almış ben romantik bir insanım.:

-Nezuko, hadi uyan.

-Tamam abi geliyorum

Nezuko yeni okul gömleginkn üstüne pembe desenleri olan siyah ceketini geçirdi. Koşarak merdivenlerden indiğinde abisi ve annesi çoktan kahvaltıyı hazırlamıştı.-Ohayo Nezuko, çok hoş görünüyorsun ama salık saçlarınla okula gitmen pek hoş karşılanmayabilir.Nezuko koşup upuzun saçlarını güzelce bir topuz yaptı. Saçlarını açık daha çok seviyordu. Ne var ki bununla moralini bozacak değildi. Güzel bir kahvaltının ardından abisinin yanında yola koyuldu. Otobüsü yakalayıp okula geldiler.-Vay canına!Liseye daha yeni başlayan Nezuko kalabalıktan bir şey göremiyordu. Yavaşça bahçede ilerlerken bir anda gelen bağırma sesiyle 2 karış havaya sıçradı.

-KENTAROOOOO!!!! (Kamaboko Gonpachiro ya gülmeyip kentaro sahnesine gülen yazar max)

-BAĞIRMASANA APTAL BİZİ REZİL EDİYORSUN

-Sakin ol İnosuke, seni görüyorum. Gelin sizi Nezuko'yla tanıştırıyım.Nezuko bağıran çocuğa baktığında şok olmuştu. Yapılı çocuk vücuduna ve sesine rağmen yemyeşil gözleri, hafif uzun kirpikleriyle yüzü çok feminen bir yapıya sahipti. Üzerinde bir yıpranmış bir sweat'le(Kıyafet isimlerini yazamıyorum :) koşarak onlara doğru geliyordu. Taktığı gri kapüşonun altından saçlarının mavi uçları gözüküyordu. Diğer çocuksa yavaşça arkasından yürüyüp telefonuna bakıyordu. Sapsarı saçlarıyla genel anlamda tatlı bir yüzü vardı. Üzerinde gömlek üstüne giyilmiş sarı bir süveter vardı. Bağıran çocuk yanımıza geldiğinde

-Nezuko, bu İnosuke bizim sınıftan. İnosuke bak bu size anlattığım kardeşim Nezuk-

-Bırak şimdi kardeşini, Biz artık 10uz! GİDİP 9LARA OKULUN PATRONU KİMMİŞ GÖSTERELİM.

İnosuke, Tanjiro'yu tutup sallarken sarılı çocuk da yanlarında belirmişti. Telefonundan hala gözünü ayırmıyordu. Abisi İnosuke'yle uğraşırken biraz onu izledi Nezuko. Tanjiro sonunda İnosuke'yi tolere edip yanına gelebilmişti.

-Ohayo Zenitsu!

-Hı, Ohayo Tanjiro

Gözünü telefondan ayırmıyordu. Kalınca kaşları biraz çatıldı.

-Yeni kız?

-Evet ama sarmadı çok ya.

-Bu kaçınıcı?

-Sevdiklerim beni sevmiyo, sevmediklerim beni seviyo... Ben de deniyorum işte.

-Sevmediğin kız mı var?

-Hadi ama Tanjiroo

Zenitsu telefonun ekranını kapatıp arka cebine soktu.

-Seni Nezuko'yla tanıştırayım. Nezuko bak bu da Zenitsu! o benden de 1 yaş büyük, 11. sınıfa geçti şuan

-Aaa, demek o Nezuko bu Nezuko... Amma da güzelmiş.

Hiç de 11. sınıf gibi durmuyordu hatta boyu abisinden bile kısaydı.

-Sakın kardeşime sarkayım deme :)

-Tamam, tamam biliyorum.

Zil çaldı ve herkese sıraya geçmesi söylendi.

-Her neyse sonra görüşürüz Tanjiro, ben şu manyağı alıp gidiyorum. Bir şeye ihtiyacın olursa bana da gelebilirsin Nezuko-chan.

İnosuke'nin swetinin kapşonundan tuttu ama planı ters tepti ve İnosuke kendi etrafında hızlıca onu kenara savurdu. Biraz dengesini kaybetse de toplmayı başardı.

-BENİ TUTABİLECEĞİNİ Mİ SANIYORSUN MONİTSU, SENDEN DAHA GÜÇLÜYÜM!

-OKUL BAHÇESİNDE BAĞIRMAYI KES DOMUZ KAFA, ÇOK DİKKAT ÇEKİYORSUN. Bazen neden seninle arkadaş olduğumu sorguluyorum.

Birbirlerine sataşa sataşa kalabalıkta kayboldular, Nezuko da arkalarından kıkırdayarak gidişlerini izledi.

-Sen o ikisini boşver Nezuko, bir şekilde idare ediyorlar. Gel sana sıranı göstereyim.

Kalabalık düzenli bir şekilde sıralara geçiyordu. Bir anda yanda boğuk ama hoş bir ses duyuldu.

-Ohayo, Tanjiro-kun

Tanjiro hemen bu sese yönelip coşkulu bir şekilde cevap verdi.

-Ohayoo Kanao-san! Gel de Nezuko'yla tanış, Nezuko bu da Kanao-san, bizim yan sınıftan.

Kahküllü saçları yandan toplanmış kızın kombini aşağı yukarı Nezuko gibiydi. Hafif topuklu mora yakın bir renk olan botlarından çok hoşlanmıştı Nezuko. Tanjiro'ya bakan mor gözler Nezuko'ya çevrilince bi nebze bayıklaştı.

-Kawaiine

Nezuko kızı sevmemişti, kendini hiç de kawaiine hissettirmiyordu.

-Değil mi? O zaman sonra konuşuruz Kanao-san, biraz acelem var.

Kız sadece başını salladı. Tanjiro ona sırasını gösterip kendi sınıfına doğru gitti. Müdürün klasik bir konuşma yapmasının ardından herkes sınıfına dağıldı. Nezuko çok sosyal bir insan değildi, sınıftakiler tatlı insanlara benziyordu ama pek konuşmalarına katılmıyordu. Öğretmenleri de hoş insanlardı. Genel anlamda iyi bir gündü.

Karahindiba (Kny Lise au)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin