B17- Gitme...

229 19 28
                                    

♡Yazarın mentalini s*ktiler arkadaşlar. Bu aralar yorumlara cevap yazamıyorum özüür. Mem'i ben yaptım, abartı. Yeni bölüm isteyen okuyucularımın hepsini seviyorum yanlış anlamayın:))) 1. karedeki Zenitsu fotosu çoksel. ♡

Nezuko telefonu kapatıp banyodan çıktığında Zenitsu oturma odasında onu bekliyordu. Kafasını koltuğun kenarına yaslamıştı,gözleri zor açık duruyor gibiydi. Nezuko girdiğinde kafasını kaldırdı.

Z: Eee Nezuko-chan... Bir süredir görüşmüyoruz.Bir şey ister misin çay, kahve, soda falan?

N: İstesem ayağa kalkabilecek misin?

Z: Dur heme-

N: Otur oturduğun yerde, hatta yat. Bayılcaksın birazdan delirtme beni.

Zenitsu annesi tarafından kızılan bir çocuk gibi oturdu.

N: Ben acıktım, muhtemelen sen de açsındır. Neredeydi mutfak?

Nezuko evin koridoruna yönelirken Zenitsu panikle onu takip etti.

Z: Nezuko-chan dur, hiç gerek yok cidden. Ev sahibi benim zaten Nezuko-chan, NEZUKO-CHAN!

Mutfağa giren Nezuko 5 saniyede yok olan dağınıklık + mutfağın kendi dağınıklığıyla karşılaştı.

"Evet, tahmin ettiğim gibi"

Utançtan kafayı yeme seviyesine yaklaşan ama kafayı yicek enerji bulamayıp kıvranan Zenitsu...

Z: Birazcık dağınık... Büyükbabam olmayınca, hehe...

Nezuko sakince duruma baktı ve toparlamaya başladı.

N: Çöp poşetleri nerede?

Z: Nezuko-chan, hi gerek yo-

N: Nerde? *Anaç Nezuko-chan momentos*

Z: 2. çekmece...

Nezuko hızlıca mutfağı toplamaya başladı, mutfakta çalışmayı biliyordu.

Z: Nezuko-

N: Sus, konuştukça batıyorsun.

Z: Yardım edeyim bari

Zenitsu etraftaki çöpleri atmaya başlarken Nezuko bulaşıklara yöneldi. Bir süre sonra mutfak temizdi ve iş yapmaya hazırdı.

N:Yeter çıkabilirsin mutfaktan.

Z: Nezu-

N: Nezuko falan dinlemem, yürü salona dinlen. Hastasın.

Zenitsu suçlu bir çocuk olarak ayrıldıktan 3 saniye sonra Anne Nezuko buz dolabının üstündeki küçük sararmış Zenitsu fotolarına saldırmıştı. Hepsi aşırı şirinlerdi. Çoğu yetimhane bahçesindeydiler. Büyükbabasıtla ilk fotoğrafı da yetimhanedeydi. Nezuko telefonuyla 50 tane fotoğraf çekti <Gece eve gittiğinde her gece fotolara bakacak çektiği için kendini tebrik edip vicdan azabı duyacak ve bunu biliyor>. Biraz geç olsa da yemeği hazırlamayı başarmıştı. Oturma odasına geldiğinde uyumak üzere olan Zenitsu zıplayarak uyandı. Nezuko tarafından kucağına koyulan yemeği yiyene kadar ayılamamıştı bile. Açıkça söylemek gerekirse yemeği yediğinde de ayılmamıştı,uykusunda yapıyor gibiydi. Gözlerini açamıyorum, Nezuko'nun yanında olduğundan sızlanamıyordu da. Kafayı duvara yaslamış yarı uyur yemeğini yiyordu.

Z: Eline sağlık Nezuko-chan... Şimdi gidecek misin?

N: Al şu ilacı...

Ağzına ilacı tıktıktan sonra sarı lülelerini hafifçe ittirip elini alnına koydu. Ateş gibi yanıyordu.
[Nezuko gitmesin mi istiyorsun? SET YOUR FOREHEAD ABLAZE o7 ~Rengoku Kyojuro'ya selam olsun]

N:Sanırım biraz daha kalacağım.

Z: Saat kaç?(Abinden korkuyorum)

N:9... Biraz daha kalabilirim ya.

Z: Şu an kalksan anca saat 10'da olursun.

N: Eee...(ULAN, YOKSA...)

Z: Eee...

N:Sen beni evden atmaya mı çalışıyorsun?

Z: Yo, yo, ne evden atması Nezuko-chan... Hadi gitmiyorsun film izleyelim, ehehe....

N: Eh iyi hadi izleyelim, ne izleyelim?

Kısa bir film seçmelerinin ardından izlemeye başladılar. İşin komiği ikisi de filmi izlemiyorlardı. Zenitsu, Nezuko'yu izliyordu izleye izleye uyuyakaldı. Nezuko, sevdiği çocuğun evinde olma stresi + eve gidince yiyeceği azarı düşünüyordu. Film bittiğinde koltukta uyuyakalmış ateşi ancak düşmüş bir Zenitsu ve soğuk terler döküp 5 saniyede bir telefon saatini kontrol eden bir Nezuko vardı. Birkaç dakika sonra Nezuko konuştu.

N: Zenitsu..?

Uyuduğunu görünce gülümsedi. Ayağa kalkıp etrafta battaniye niyetine bir şey aradı. Bulamayınca yeniden yerine oturdu. Doya doya onu izleme fırsatı vardı şimdi... Alnına dökülen sapsarı saçları, çocuksu yüzü, duru biraz soluk teni, alnındaki ufak yara, yanağında ateşinden dolayı ufak kızarıklıklar. Bu manzaraya dayanamayıp elini çocuğun saçlarında gezdirdi, yarasını sakince okşadı.

N: Şimdi gitmem gerek, abim beni kesecek. Hiç seni böyle bırakmaak istemiyorum... Ah, be karahindibam... Seni epey kötü hallere soktu bu kiraz çiçeği, gerçi benim de payım var. Kıskandığım için özür dilerim. Bugün için de özür dilerim, aynı zamanda teşekkür ederim... Gerçekten... Senden nefret etmiyorum. Seni çok seviyorum. Ve o gün sana cevap veremeden kaçmıştın ama... Teşekkürler :)

Nezuko kalkıp gitmeye hazırlandı. Bunları söylediği için rahatlamıştı. Tam kalkacakken iki kol belini sardı. Biraz önce dokunmaya korktuğu o sarı lüleler yanağına nazikçe sürtündü. <çok sarı saç vurgusu yaptım of>Nezuko biraz şok oldu, ama geri çekilmedi. Baktığında çocuk hala uyuyor gibiydi ama tutuşu sertti. Kaşları sertçe çatılmıştı. Neredeyse duyulmayacak bir sesle mırıldandı.

Z: Kiraz çiçeğim... Gitme...

♡Bölüm geç kaldı biraz ama bence değdi bence okursunuz. Bu arada 1000 okuyucuyu geçmişim, bence biraz ünlüyüm triplerine girsem sorun olmaz.♡

Hizmetli kostümlü Zenitsu sizden özür diliyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hizmetli kostümlü Zenitsu sizden özür diliyor. (AAAAAAA YETER YAZAR HİZMETÇİ ELBİSELİ ZENİTSU FANARTLARINI SAL SAPIK GİBİ DAVRANIYON AAAAAAAAA)

Karahindiba (Kny Lise au)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin