Felix heyecanla yatağından kalkıp lavabosundaki koca aynasından kendine baktı. Harika görünüyordu, yeni kalkmış olmasına rağmen. Hızla sıcak bir duş alıp çıktı ve geceliğini çıkarıp üzerine şık ve temiz şeyler giydi.
Bugün çok heyecanlıydı. Ne de olsa çocukluk aşkı olan Chris'i görecekti. Bu sefer Chris kırıcı cümleler kurmayacaktı. Belki de bugünden sonra tekrar eskisi gibi sevgili olacaklardı. Bu harika olurdu Felix için.
Felix saçlarını düz olacak şekilde taradı. Son olarak da kahküllerini düzeltip aynada baktığı yansıması ile birkaç saniye bakıştı. Ardından odasını terk edip alt kata indi. Erken kalktığı için tek başına sağlıklı bir kahvaltı yapıp siyah kol çantasını yanına alarak, ailesine haber verdikten sonra malikaneden çıkıp sokakta yürümeye başladı.
Gözleri ezbere bildiği yollarda geziniyordu. Belki bilinçsiz bir şekilde etrafına bakıyordu. Çünkü şu an aklı çok doluydu. Aşırı derecede mutluydu, ki bu çok yaşanmayan bir şeydir. Bu anormelliği ailesi ilk akşam yemeğinde fark edecekti. Tabii Chris ile aralarındaki ilişki ciddileşince ailesine biri ile ilişkisi olduğunu açıklayacaktı. Açıklamak zorundaydı. Şu an yapması gereken tek bir şey kalmıştı. Ailesinin Chris'i kabul etmesini sağlamak. Başarabilmeyi umuyordu.
-
Chris kollarını göğüs hizasında birleştirmiş karşısında oturan annesini seyrediyordu. "Ya anne! Delirtme beni!" Kafe henüz açılmamıştı. Kapalıydı ve Chris'in annesi de bu nedenle Kafe'ye erken gelmişti. Oğlunun ne kadar yoğun olduğunu biliyordu. Neyse ki bugün hafta sonuydu ve Chris okulda değildi. Yoksa konuşamazlardı, akşama kadar. "Lafı gevelemenden nefret ediyorum! Direk söyle işte!"
Chris sinirle Kafe'nin içinde volta armaya başladığında annesi başlamak için dudaklarını araladı. Endişeliydi, hem de çok. "Chris, baban beni aldattı." Dedi aniden.
Gencin omuzları hayal kırıklığı ile düşüverdi. Duyduğuna bir an inanamamıştı. "N-ne?" Diyebilmişti yalnızca. Gözleri hafifçe kısıldı, kaşları çatıldı. "Ne demek baban beni aldattı?"
"Aldattı işte Chris."
"N-nasıl ya? Neden böyle bir şey yapsın ki? Komik olmayan bir şaka mı bu? Kanıtın var mı?"
"Sana yalan mı söyleyeceğim, Chris?" Diyerek ayağa kalktı annesi. "Sana neden yalan söyleyeyim ben?"
Chris kafasını iki yana salladı. İnanamıyordu. Babasının annesini aldatma ihtimaline dayanamıyordu. "Olmaz... Sen yanlış anlamışsındır."
"Fotoğraflarını gördüm, Chris. Çıplak bir şekilde beraber koyun koyuna çekildikleri fotoğrafları gördüm."
"Yapma, anne..." Diye mırıldandı Chris. Yanaklarını ıslatan gözyaşlarını sildi elinin tersi ile.
"Sana söylemeyecektim, Chris. Üzülmeni istemedim. Ayrılmak istediğimizi söyleyip geçecektim ama sen... Beni anlıyorsun, oğlum. Senden hiçbir şey saklayamıyor, gizleyemiyorum."
"Gizleme zaten... Ama... Nasıl olur ya..?"
Annesi oğlunun karşısına geçip ıslak yanaklarını sildi. Başparmakları ile oğlunun yanaklarını okşadı. "Sen üzülme, bebeğim. Olur mu? Sorun olmayacak. Biz başımızın çaresine bakacağız."
"Sen o yüzden faturayı ödemedin... Çünkü paran yok."
"Maaşım yatırılır yatırılmaz ödeyeceğim."
Chris kafasını iki yana sallayıp yutkundu. "Buna gerek yok. Ben öderim."
"Olmaz, Chris."
"Anne, böyle olmaz. Dava aç. Elindeki kanıtları göster avukatına. Onu beş kuruşuna kadar alırsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
miibn - chanlix
FanfictionFelix çocukluk aşkı ile yıllar sonra tekrar karşılaşır. - tamamlandı - chanlix 120423 260623