- 16 -

36 8 4
                                    

"Bence," Diye mırıldandı Chris üzerindeki ceketini çıkarırken. "Gayet iyi bir akşam oldu."

"Bence de öyle oldu." Dedi Felix giyinme odasından.

Yemek bitmiş tüm aile üyeleri kendi odalarına dağılmıştı. Felix ve Chris de Felix'in odasına geçmişlerdi. Chris odada üzerini değiştirirken Felix de giyinme odasında üzerini değiştiriyordu. "Sence ailen beni sevdi mi?" Diye sordu Chris. Her ne kadar bu sorunun cevabı umurunda olmasa da sessizlik olsun istememişti. 

"Bence büyükannem seni sevdi. Ama annemin gözüne biraz tanıdık geldin gibi geldi bana. Her neyse, öyle düşünse bile reddederiz."

"Hm hm."

"Sen ailemi sevdin mi peki? Düşündüğün kadar var mıymış?"

"Anneni hala sevmiyorum. Kuzenlerinden kumral saçlı, yeşil gözlü kızı çok sevdim. Çok şirin bir kıza benziyor. Babana zaten aşık oldum. Sana çok iyi davranıyor. Büyükannen de iyi gibi. Şirin bir tipi var."

"Teşekkürler. Onları sevmene sevindim."

"Ben de. Bu kadar çok kişiyi seveceğimi düşünmüyordum."

"Sorun annemdi zaten, Chris."

"Haklısın. Ama bana artık Chris demesen..? Bu akşam bana az daha Chris diyordun. Zor toparladın. Annenin önünde söylersen kötü olur."

"Evet.. Haklısın sanırım."

"A bir şey diyeceğim. Şu ikizler var ya... Şeytan veletler... Seni nasıl da kıskanıyorlar. Bakışlarını bir görsen. O kadar gereksiz insanlar ki isimlerini bile unuttum."

Felix kıkırdadı. "Ryujin ve Yuna."

"A evet! Onlar." 

"Onlar.. Biraz gıcıklar bana."

"Seni çok kıskanıyorlar. Gelebilirsin bu arada. Ben pijamalarımı giydim."

"Kıskandıklarını pek düşünmüyorum." Diyerek giyinme odasından çıkıp lavaboya gitti ve gece sürdüğü yüz kremlerini yüzüne sürüp yatağına geçti. "Sen neden öyle düşündün?"

"Bilmiyorum..." Diye mırıldandı Chris. Dudaklarını düşünceli bir şekilde birbirine bastırdı. "Fazla güzelsin, fazla ilgi görüyorsun, fazla iyisin. Onlara göre."

Felix içtenlikle gülümsedi. "Teşekkür ederim. Sen de çok iyisin."

"Seni kıskanmaları için çok nedenleri var... Onlardan kat kat iyisin."

"Teşekkür ederim..." Diye mırıldandı Felix. Ardından gözleri Chris'in pembe önü dügmeli ayıcık desenli pijamasına gitti. "Pijamana bayıldım."

Chris gülerek başını eğip pijamasına baktı. "Ben de çok seviyorum. Vermemi ister misin?"

"Yok, sağ ol."

"Seninkilere göre biraz fazla çocukça.. Ama olsun." Derken gözleri Felix'in kan kırmızısı saten geceliğine gitmişti. 

"Merak etme." Dedi Felix. Yatağından kalkıp Chris'in oturduğu koltuğun karşısına geçti. "Bence," Ellerini büyüğün omuzlarına yerleştirip şirince gülümsedi. "Bu gece giydiklerimize ihtiyacımız olmayacak."

Chris'in kucağında yerini aldığında Chris gözlerini fal taşı gibi açarken hayret dolu sesi ile mırıldandı. "N-ne?"

-

Minho öğrendiği şeyden sonra çok endişeliydi. O saniyeden sonra bir kez olsun iyi olamamıştı. Çok kötü hissediyor, yaptığından pişmanlık duyuyordu. Kang malikanesinden çıkıp yakın bir sokakta yürümeye başladığında çalan telefonu ile sertçe yutkundu. Telefonunu cebinden çıkarıp arayan kişiye baktı.

miibn - chanlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin