11

1K 49 4
                                    

"Günaydın" diyip girdim alparslanın odasına. Yine bi nöbet bitimiydi.
"Günaydın şeyma abla gidiyo musun yinee" dedi alparslan bugun pek bi enerjikti belli ki erken uyanmış.
"Evet kuzum gidiyorum yarın sabah tekrar gelicem ama hadi bi son kontrollerini yapalım" diyip yanına yaklaştım.

"Bu kadar dı ben gideyim artık." Diyip kapıya yöneliyodum ki " hemşire hanım benim şu kolum morardı ama neden oldu acaba" dedi ismail. Drama queen 😑.
"Ablacım acile gitseydinya böyle ayak üstü olur mu kız çıkcak zaten" dedi ablası.
"E abla o aldı kanı" doğru söylüyodu bi şey olursa benım sorumluluğum sonuçta.
"Evet ben aldım bi bakayım ben" diyip ismailin yanına doğru gittim.
" ne kanı bu " dedi ablası.
" dün gece acıl kan lazım oldu da ismail beyinde kan grubu uyuyomuş o verdi sağolsun" dedim ablasına dönüp.
Ablasının" ismail mi e ismail i kan tutar hem iğneden de korkardı ismail" demesiyle güldüm.
"Ne alakası var abla" diye itiraz etti ismail.
"Allah allah dün gece hiç de korkmadı ama" dedim ismaile bakarak.
Alparslan gibi agzımı fermuar yaptığımda şaşırdı aynısı yaptı.
"Üzerine yattıysanız ondan olmuş olabılır" dedim. Çıktım odadan.
Eve gidip dinlenmek istiyodum.

**
"Zıırr" alarmın sesiyle uyandım. Ne ara geçti bu saat
15.30
Kalkıp guzel bi kahvaltı öğle yemeği karışımı bi şeyler hazırladım.
Bugün güzel bi self date haketmiştim. Hergün scrubs giyince kombin yapmayı unutmuştum.
Dolaptan siyah eteğimi alıp uzerine beyaz bluzumu giydim. Gri bi şal da yaptımmı tamamdır.
Hava çokda sıcak sayılmazdı çıkarken ustume trençımıde alıp çıktım.

Biraz kitapçı gezmek ve hastane dışında bi yerler görmek bana iyi gelmişti.
Birkaç kıyafet bakmak için ilk denk gelen mağzaya girdim.
"Hemşire hanım" dedi bi ses, bu sesin sahibini tanıyodum. Dönüp baktım doğru tahmin ismail.
"İsmail bey" dedim şaşırarak.
"Burdan geçiyodum sizi görünce bi selam vermek istedim." Dedi.
"Ha anladım şey merhaba" dedim ne diceğimi bilemeden.
"Merhaba" dedi. Hala yanımda duruyodu eee.
"Şey diyorum size bi vişne suyu ısmarlayayım " dedi.
"Aa yok canım ne gerek var ben onu espri sanmıştım" dedim gülerek.
"Ne esprisi canım ciddiydim. Hiç olmadığım kadar." İsmail ve ciddi olmak pek yanyana gelebılen kelımeler degıldı.
"Eğer vaktiniz varsa şurda oturabılırız" dedi karşıdaki kafeyi göstererek. Aslında çok yorulmuştum yürü yürü biraz oturmak iyi fikirdi. Daha fazla da itiraz etmek istemedim.
"Peki madem biraz vakit ayarabilirim" "vişne suyuna" dedim gülerek.

"Buyrun hemşire hanım" dedi boş bi masayı göstererek.
"Hemşire hanım demenize gerek yok hastanede değiliz sonuçta" dedim.
"Aa şey peki o halde ismail ben" diyip elini uzattı. Sarı kart ismail bey sarı kart. Bi bayana o uzatmadan el uzatılır mı?
" şeyma bende" dedim. Havada kalan elini indirdi.
"Memnun oldum " diye devam ettim. Biraz mahcup olmuştu sanki.
"Şey kusura bakmayın ben tahmın edemedım bırazda eşeklik ettim galiba" dedi. Güldüm biraz ortam yumuşasın diye. " yok sorun değil " dedim.

O sırada garson gelmişti. "Ne alırdınız" diye sordu.
"Ben bi çay alayım hanımefendiye de bi vişne suyu" dedi bana bakarak.
"Peki" diyip gitti garson.
"Vişne suyu dedim ama başka bi şey istiyosanız"
"Yok yok vişne suyu diye anlaşmıştık zaten" dedım.

"Şey kolunuz nasıl oldu" dedim sessizliği bozarak.
"Kolum mu iyi iyi geçti." Dedi.
"Ablamın yanında da bozuntuya vermediniz." Diye devam etti.
"He yani korktuğunuzu inkar etmiyosunuz" dedim gülerek. Yakaladınız.
"Oo çok fena yakalandım sanırım" diye cevap verdi. Gülerek.
"Oyle oldu"dedim.

"Ee şimdi siz ne zaman gidiyosunuz hastaneye yani nasıl oluyo çalışma saatleriniz" diye sordu. Ah bende anlamıyorum ki anlatsam.
"Oralar çok karışık ya ben yarın sabah giderim artık bugün izinliyim." Dedim.
"Anladım zor tabi sizin işinizde"
"Severek yapınca zor gelmiyo" dedim.
"O nu anladım canım" "yani şey alparslanla olan iletişiminizden" diiye devam etti.
"Yani seviyorum çocukları diyelim"
"Kendınız mı tercih ettiniz peki" bu adam da amma meraklı çıktı.
"Sayılır" dedim.
"İyiki seçmişsiniz" "yani şey başarılısınız bu konuda anladığım kadarıyla" dedı.
"Teşekkür ederim. " dedim.

"Siz" "yani hep ben konuştum siz neler yaparsınız" dedim. Ayıp olmasın hep ben anlattım.
"Yani biz top peşinde koşuyoruz" dedi gülerek.
"Yaa ben pek anlamam futboldan"dedim bende gülerek. "Bana göre bi açıklama oldu."

"Ooo ismail naber" dedi bi ses. Yanımıza yaklaşıp.
"Aa mert abi altay ne işiniz var burda " dedi ismail bakarak. Aa mert hakan değil mi bu yanındaki de altay bayındır. Vay canına anlatsam inanmazlar.
"Kusura bakma öyle bi selam verelim dedik böldüysek" dedi altay. Bende o sırada kolumda ki saate baktım. Oo vakit ne ara geçmiş.
"Aa şey ben sizi tanıştırayım" dedi ismail.
"Altay" diyip altayı gösterdi.
"Mert hakan" dedim bende. Şaşırdı.
"Gerek yok ben zaten tanıyorum" dedim.
"Şeyma bende" " memnun oldum" dedim.
Artık kalksam iyi olur du.
"Ee anlıyomuşsunuz futboldan" dedi ismail. E bi zamanlar anlardık bizde.
"He yok şey den altay beyi milli takımdan biliyorum."
"Mert bey de eskiden fenerden tanıyorum" dedim.
"Anladım bende vardım o takımlarda ama.." dedi onu tanımama bu kadar bozulmuş muydu ya?
"Efendım?" Dedım.
"He bilmiyodum tanıdığınızı boşuna tanıştırdım ozaman" dedi.

"Ben kalksam iyi olur artık saat geç oldu" dedim ismaile bakarak.
"Ne ara" "yani şey olmuş mu o kadar ya" dedi. Olmuş valla bu gunde bitti yarın yine iş başı.
"Ben sizi bırakayım uzaksa gidiceğiniz yer" dedi. Ne münasebet canım daha dün tanıştığım adamın arabasına mı binicem.
"A yok gerek yok ben geçerim kendim size iyi akşamlar" dedim ismaile bakarak. Altayla merte dönüp tekrardan tanıştığımıza memnun oldum" dedim.
Masadan çantamı alırken vişne suyu pakedine ilişti gözüm. "Teşekkürler" dedim vişne suyunu göstererek.
Güldü. "Afiyet olsun".

Hemşire Hanım |İsmail YüksekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin