22

759 41 0
                                    

İsmail'den

"Eee anlatsana oğlum ne bakıyon boş boş"  dedi altay. Dalmışım. Naptı acaba ordan gidince ıslanmamıştır dimi.
"Ne anlatcam abi işte gittim taburcu olmuş alparslan" diye başladım anlatmaya.
"Eee kıza nası ulaştın" diye sordu mert abi.
"Tesadüfen denk geldik dışarda" diye de devam ettim.
"..."
"Ooo aferin ismail sende az fena değilsin ha" dedi altay.
"Aferin aferin bu sefer hödüklük yapmamışsın da kızı niye eve bırakmadın " diye sordu mert abi ahh bi anlasam. "Abi ben kıza sordum yok gerek yok dedi. Hala bi yabancı gibi görüyo galiba beni" dedim
"Oğlum zaten bi yabancısın" dedi mert abi.
"Nası yani abi o kadar zaman tanışıklığımız var"
"Öyle bakma olaya kızın belliki kendi çizgileri kendi kuralları var" dedi altay. Haklı olabilirdi. O herkes gibi değildi farklıydı. Ne farkederdi ki ben ona aşıktım. Ne kadar farklı olsada. Kuralları olsada...

"Tamam abla geldim ben az kaldı birazdan ordayım." Telefonu kapatıp şu kafeyi bulmaya çalıştım. Şurası olsagerek. Arabayı parkedip arabadan indim.
İçeri girdim ki aklım hediye paketini arabada unuttuğum geldi. Dur alıp geleyim. Hızlı hızlı yürümeye başladım. Hoop ne birader.
Biri bana çarptı. "Hanımefendi biraz yavaş ya önünüze baksanıza " dedim dönüp.
"Pardon çok özür dilerim ben'" bu ses, kafasını kaldırdı. Şeyma gelmişti.
"Şeyma sen miydin" dedim.
"Şey bendim kusura bakma telefona bakıyodum. Sakarlık işte" dedi. Ne sakarlığı sen hep böyle çarp bana. "Yok canım ben bakmadım önüme yani insan bi bakar dimi " dedim mahcup olmasın diye.
"Bişey olmadı dimi iyisin?" Diye de ekledim.
"Yok bişey olmadı iyiyim. Ben şey biraz zor buldum da geç kalmadım inşallah" dedi. Ben bile yeni geldim.
"Tam vaktinde geldin hoş geldin, bu arada şöyle geçebilirsin " dedim yolu gösterip kendim de dışarı doğru yöneldim. "Sen nereye yani ş-" duyduğum sesle geri döndüm. "Bişey unutmuşum arabada onu alıp gelicem" dedim önüme döndüm. Şükür sizi atabilmiştik artık.

İçeri girdiğimde gözlerim onu aradı. Derken kenarda alparslan la ikisini gördüm. Yavaşça yanlarına doğru gittim. "Ooo gelmiş mi civcivim şeyma ablan" dedim alparslana. İkiside kafasını çevirip bana baktı.
"Evet dayıı" dedi alparslan. "Oh ne güzel ".

Uzakta durmuş onu seyrediyodum. Orda kenarda oturuyodu. Ara ara etrafa bakıyodu sonra tekrar önüne dönüyodu. Daha fazla dayanamadım. Masadan bi bardak limonata aldım. Yanına doğru gittim.
"Şeyma limonata" dedim. Çok sessiz yaklaşmış olucam ki korktu.
"Korkuttum mu özür dilerim." Dedim elimdeki limonatayı uzatıp.  "Yok şey dalmış" dedi. "Teşekkür ederim."
Elindeki poşete baktı." Aa şemsiyeyi unutuyodum az kalsın tekrar teşekkürler " dedi poşeti bana uzatarak.
Ne şemsiyesi haa şemsiyee. "Aa ben unutmuşum bile ıslanmadın inşallah o gün" dedim poşeyi elinden alıp.
"Yok yok ıslanmadım" diyip oturdu yerine. Gitsem mi hitmesem mi bilemedim. Bana kalsa burda saatlerce onu izleyebilirdim.

"Şeyma abla baağk bu da diğer dayım "diye gelen alparslanı farketmemiştim. Kafamı o taraf çevirdim. Yanında da ahmet vardı.
"Yani tam değil gibi de ama dayım sayılır dimi dayı" dedi Ahmet'e bakıp. "Hehe evey alparslan'cım" dedi gülerek ahmet. Nerde çıktın sen oğlum ya ne güzel başbaşa kalmıştık işte.
"Dayı bak bu da şeyma ablaam o hemşire biliyo musun" diye de anlatmaya devam etti alparslan. "Memnun oldum hemşire hanım ahmet bende" dedi elini uzatıp. Napıyosun oğlum napıyosun. Kaş göz yaptım ama anlamadı. Şeyma sıkmayınca elini indirdi.
"Yani şey ismail le kuzeniz biz alparslanda dayı diyo bana " diye de açıklama yaptı. Yav git artık git sonra konuşuruz oğlum yine.

Gelen birkaç misafirle daha ilgilenip tekrar şeymanın yanına geldim ki alparslan koşarak yanımıza geldi.
"Dayıı bizim bi fotoğrafımızı çeker misin şeyma ablamla "dedi.  Seve seve çekerim." Çekeyim civcivim şöyle geçin " dedim uygun bi köşeyi gösterip.
"A burdan çekebilirsin" diyip elini cebine attı ama telefonunu bulamadı sanırım. "Benimkinden çekelim" dedim telefonumu çıkarıp.
Çok güzel gülüyodu. Şu an zaman durabilirdi.
"Çektim çok güzel oldu bence " dedim.
"Hani hani bakıyım " diye koşup yanıma geldi alparslan.
"Şey nasıl yapalım fotoğrafları " dedi bana dönüp.
"Sen bana numaranı ver ben sana atayım " dedim. Aferin ismail kafan çalışıyo senin.
" tamam söyliyim o zaman "diyip numarasını söyledi.

Bana kalsa bütün gece burda onun yanında durur onu seyrederdim ama az daha durursam çok dikkat çekicektim.

10 dakika ortadan kaybolmaya gelmiyo nerde bu kız. Allah allah ettafa bakındım ama göremedim.  Kapıdan çıkan birini gördüm." Şeyma!" Hızlı hızlı tanına gittim. Bana döndü."ismail". Nefes nefese kalmıştım. Olum koskoca sahada koşuyosun gıkın çıkmıyo şu kızın karşısında nefes nefese kalıyosun olacsk iş değil.
"Nereye ya" dedim komik bi ses tonuyla, güldü.
"Evime gidiyorum bi mahsuru yok ya " dedi. Öyle soruya böyle cevap. "Yok canım mahsuru yok da erken değil mi ya" ne ara geçti bu vakit ya.
"Yani şey 10 a geliyo"dedi. Saate baktım. "Hakkaten geç olmuş".
"Ama yani bi gidiyorum deseydiniz böyle arkandan mı koşcam ben hep " hep mi? O nasıl pot kırmak ismail. Bide kıza hesap soruyosun utanmadan.
"Ben sizi aradım yanı bakındım ama göremedim "dedi. Gerçekten mi.
"Ee şey geç olmuş ben bırakayım seni yani istersen tabi" dedim. Biliyorum kabul etmicek ama...
"Yok şey teşekkür ederim ama ben şurdan ilerden metroya binerim." Dedi. Şurdan ilerden dediği yolda yarım saatlik yol.
"O zaman bu saatte yalnız yürüme ben eşlik edeyim sana ""yani iznin olursa tabi" "Arkadaşım" diye de ekledim.
"Belediyenin kaldırımı beyefendi ne izni "dedi gülerek.
"Hım peki belediyenin kaldırımında sizle yürümem de bi mahsur yok yani hanımefendi " diye sordum tekrar.
"Yok diye düşünüyorum " dedi. Yürümeye başladık.

Tek kelime etmiyodu. O kadar çabam boşamıydı. Ben mi bişey desem. "İyiki geldin " dedim bi anda.
Durdu, bana döndü." Yani alparslan çok sevindi""ta bide benim şemsiye vardı" diye devam ettim. Napıyosun oğlum öyle çat diye iyiki geldin denir mi.
"Evet iyiki gelmişim" dedi gözlerimin içine bakıp. İlk defa, kaçırmadan, bu kadar uzun, böylesine güzel...
Çok sürmeden kafasını çevirdi. "Yani şey  bende alparslanı özlemişim" " tabi bide şemsiyeniz " dedi.
Tekrar sustuk.

"Aa gelmişiz zaten "dedi karşıya bakıp.
"Ne çabuk ya" diye istem dışı bi cümle çıktı ağzımdan.
"Baya hızlı yürüdük galiba" dedim.
"Galiba" dedi ve devam etti " şurdan karşıya geçeyim ordan binerim" dedi. Olur mu canım öyle."tamam beraber geçelim" diyip adımı mı attım yola.
^Daaat^ korna sesi. Şeyma bi anda beni kolumdan tutup yoldan çekti. Beklemediğim bi hamleydi. Döndüm gözlerine baktım.
"İsmail napıyosun " diye bağırdı. Sesinde ki korkuyu farketmemem mümkün değildi. " Az daha araba çarpıyodu dikkat etsene" diye devam etti. Biraz daha böyle bakarsan az önceki arabaya teşekkür etmeye gidicem. "Bişeyim yok dalgınlığıma denk geldi herhalde." Dedim.
Kolumu tutan eline baktım. Ben bakınca hemen çekti. Ama ben elindeki yara bandını görmüştüm. İç kısmındaki dikiş izleri de farkedilmiycek gibi değildi.
"Bana diyene bak eline noldu yine " diye bi gazla yükseldim. 
"Elime mi?" Diyip eline baktı.
"Parmağını bantlamışsın süs değildir diye düşündüm" dedim parmağını gösterip.
"O mu ha onu sabah kestim" dedi. Of bu kızın sakarlığı... "Dikkat etsene biraz " dedim kızarak.
Bi kaşını kaldırıp gözlerini bana dikti. 🤨
Sakin ol ismail fazla gaza geldin.
"Yani hemşiresin, yani dikkat etmen lazım eline koluna ondan dedim" diye toparlamaya çalıştım.

"Ben gitsem iyi olur iyi geceler " diyip yola adımını attı. "Dur bende geliyim" dedim. "Yok sen burda kal burası daha güvenli " dedi gülerek. Bak sen ya.
"Sizin de elinize koz vermeyelim aman hemşire hanım" dedim bende.
Karşıya geçti. Acaba döner mi ki arkasına, bakar mı bana?
Döndü. Göz göze geldik. Elini kaldırdı salladı. Şaşırmıştım. Niye şaşırıyosam kız çocuk hemşiresi. Bende ona el salladım.
Gidene kadar bekledim. Gözden kaybolunca geri döndüm." Oğlum nerdeydin sen "diye sordu elif ablam.
"Kaşla göz arasında kaybolmuşsun" diye de devam etti.
Zeynep ablamla gözgöze geldik. Bişey ima eder gibi baktı. " ben yolladım onu bi yere kadar" dedi. Abla hayırdır nerden çıktı bu şimdi.

Telefonu açıp saatte baktım. Epey geç olmuştu yavaştan da eve geçiyoduk. Çektiğim fotoğraflar geldi aklıma. Hemen wp e girip şeymayı buldum. Profili yoktu. Girip hemen çektiğim 3 fotoğrafı yolladım.

●Hemşire hanım
İ: 3 fotoğraf gönderildi.
İ: çok güzel çıkmışsın
İ: çıkmışsınız* ikiniz.

Lan olum sakin, yavaş. Tamam ya toparladın.
"Ablacım bunları senin arabaya koyalım" zeynep ablamın sesiyle irkildim.
Telefonu kapatıp cebime attım. "Tamam dır abla koyalım." Dedim. Gözüyle bagajı işaret etti. Açsana ismail bagajı. " aa bagajı açayım ben dur abla" diyip açtım. Koyduktan sonrada kapattım.
"Sende bi haller var ama hayırlısı" dedi ablam. Ne halleri canım estağfirullah.

Ayy uzun bi aradan sonra nihayet bölüm atabildim.
Bu biraz öncekinin aynısı gibi oldu ama...

Hemşire Hanım |İsmail YüksekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin