16

907 45 0
                                    

Gözlerimi açtığım da sabah olmak üzereydi.
Ne zamandır uyuyodum ben burda. "Aah!" Elimi çarptım. Her şey tekrar gözümün önüne geldi.
"İsmail" dedim. Napmıştı ki acaba.
Karakola mı gitsem.
"Şeyma nereye" dedi aslı. " bi işim var" dedim. Hızlı hızlı yürüyerek.
"Eğer karakola gidiyosan" dedi. Durdum döndüm.
Devam etti " ismail beyi gece serbest bırakmışlar arkadaşı söyledi dün akşam sen uyuyodun"
"Neden uyandırmadın" dedim.
"Saçmalama zaten çok kötüydün dün. Hem bugün git eve biraz dinlen" dedi.

Kapıyı açıp içeri girdim. Eşyalarımı koltuğa fırlatıp üzerimi değiştirmeye gittim.
Guzel bi bitki çayı yaptım kendime. Televizyonu açtım.
Kanalları aktarırken bi haber kanalı dikkatimi çekti.

"Sağlık da şiddet haberlerinin sonu gelmiyodu dün gece yine bi hemşire Ş. A bir hastayakını tarafından şiddete maruz kaldı." "*** hastanesinde gerçekleşen olayda..." "Gecenin geç saatlerinde çocuk
Servisinde yaşanan olaya bi başka hastayakının hemşireyi korumak için araya girmesiyle büyüdü..."

Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Bu haber... ne ara haber yapmışlardı. Off.
"Zırrr"
Telefonum çalıyodu.
"Sistaam"
"S: Alo şeyma
Ş: efendim
S: iyi misin haberleri gördüm.
Ş:iyiyim iyiyim.
S: off aklima gelen başıma geldı sen misin yoksa o
Ş: ya maalesef. Keşke hiç yaşanmasaydı.
S:off kıyamam kuzum ya iyi misin peki bişey olmadı dimi off aptal adam ya
Ş:iyiyim aşkım iyiyim çok şükür.
S: ee o araya giren adam kimdi peki allahtan araya girmiş.
Ş: kuzum ben çok yorgunum sonra konuşsak olur mu
S: olur tabi kendine çok dikkat et
Ş: sendee"

Telefonu kenara fırlattıp ayaklarımı uzattım. Aklıma ismail geldi. Benim yüzümden o kadar saat orda bekledi. Bi teşekkür bari etseydim.
Ne yüzle etceksin şeyma adamın başına sen açtın o kadar işi zaten.
Uykuya dalmak üzereydim ki telefonum tekrar çaldı.
"Zırr"
"Canım🩶"
Babam dı arayan.
"B:Alo şeyma kızım
Ş:Alo babacım nasıl sın
B: ben iyiyim çok şükür sen nasılsın haberleri gördüm
Ş: he o haberler şey babacım isim benzerliği olmuş."
Babama hiç yalan söylemezdim ama bu sefer onu üzmek istememiştim.
"B: ohh şükür aman dıkkat et kızım kendine
Ş: ederim babacım ederim sizde dikkat edin.
Ş: ben yemek falan hazırlıycam sonra konuşalım olur mu?
B: olur olur hadi allaha emanet ol
Ş: sizde babacım"

Biraz uyusamıydım. Ama yemekte hazırlamam gerekiyodu. Çayımda buz gibi olmuştu zaten.
Kalkıp dünden kalan bulaşıkları topladım. Elim biraz acıyodu. Aman be şeyma abartma alt tarafı bi dikiş attılar.
İsmail dudağını naptı acaba off elime dikiş attırmaya gitmesem ben bakardım.
Niye aklımdan çıkmıyo bu adam. Ama yani şimdi allah razı olsun.
Dün gece aklıma geldikçe gözlerim doluyodu.
Şaşırılmıycak bi şekilde bana saldıran adam serbest kalmıştı.
Tamam düşünme şeyma düşünme.

Nihayet bulaşıkları da bitirmiştim. Artık uyuyabilirim çünkü yarın mesai beni bekler.

***
"Durun durun yapmayın beyefendi elinizdeki bıçağı sakince yere bırakın"
Her yer çok karanlıktı. Bi tane adam elinde bıçakla bana doğru geliyodu.
"Kaçmaa" diye bağırıyodu. "Katilsiniz siz"
Korkuyodum. Kimdi bu adam burası neresi.
Kabus muydu bu.
Gözlerimi açmaya çalıştım ama olmuyodu.
"Şeyma" diye seslendi bi ses karanlığın içinden.
Yaklaşıyodu.
İsmaildi bu. Elinde bıçak olan adam gitgide yaklaşmaya başladı.
"Ne işin var burda" dedim ismaile.
"Kaçç git kaçç" diye bağırdı.
" nereye sen napıcaksın" dedim.
"Kooş " diye bağırmasıyla koştum.

"Ah!" Diye bi ses duyuldu. Geriye doğru baktım. İsmail yerde yatıyodu.
Yanına koştum. Kanlar içindeydi.
"İsmail ismail noldu sana." Yerdeki bıçağı gördüm.
Ağlamaya başladım.
"Şeyma" dedi acı dolu bi sesle.
"İsmail tamam ben şimdi ambulansı çağırcam bişey olmucak." Neresi burası bilmiyorum.
"Ambulans" diye bağırdım. "Kimse yok muu" hiç ses yoktu. Yağmur yağmaya başladı.
"İsmail gitme ismail."
"Şeyma" dedi elini kaldırmaya çalışıydu. Elimi tuttu.
"İsmail" dedim. " biri bişey yapsın neresi burası biri ambulansı çağırsın. Etrafa bakınıyodum bi yandan.
"Şeyma" tekrara ismaile döndüm.
"Gözlerin çok güzel" dedi aynı acı dolu sesiyle.
Yağmur artıyodu. Ağlamaya devam ediyodum bi yandan da "Ambulans nolur ambulans ismail ölüyo" diye bağırıyodum.
"İsmail" diye takrar döndüm.
Gülümsedi. Çok güzel gülüyodu. Gözlerini kapattı.
"İsmail gitmee" "nolur gitme nolur" "ismaiil" benim suçum" "neden bana koş dedin"
"İsmail nolur gitme"

***
Kan ter içinde uyandım. Kabusmuş. Derin bi  nefes aldım. Gözlerim sırılsıklamdı. Gerçekten ağlamışım.
Yataktan çıkıp bi lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkadım. Elim ayağım titriyodu.
Mutfağa gidip bi su koydum kendime. Gördüklerim gözümün önünden gitmiyodu. İsmailin o son gülüşü...

Tekrar yatağa döndüm. Ama yok ne zaman gözümü kapatsam gözümün önüne ismailin o yerdeki hali geliyodu.

"Zırrr"
Alarmımdı çalan. Ne ara uyuyakaldım onu bile hatırlamıyorum. Hala gözlerim kıpkırmızı ve şişti.
Kalkıp hazırlansam iyi olucaktı yoksa geç kalıcaktım.

"Günaydın şeyma hoş geldin" dedi aslı.
"Hoş buldum" diyip çantamı depoya bırakıp geldim.
"Şeyma" dedi esra. "Ben sana karşı çok mahcubum. Ne desem bilmiyorum ama benım yuzumden yani o gün nöbetleri değişmesek"
"Esra saçmalama geçti gitti boşver" "hem sen ben farkeder mi birimiz yaşıycaktık bunu" dedim sarıldık.
"Prenses nasıl oldu bakalım" dedim ortamı yumuşatmak için. "İyi çok şükür üşütmüş" dedi.

"Ben tedaviye başlıyorum hadi görüşürüz" diyip tedavi tepsimi almaya gittim.
Alparslanın odasına girmem gerekiyodu. Ama ayaklarım geri geri gidiyodu.
Dün yaşananlar. Gördüğüm kabus. İsmail sözleri. Kafamın içinde dönüyodu.
Bi anda kapıyı açıp girdim.

Girer girmez gözlerini gördüm. O birkaç sanıyede yine aklıma gördüğüm kabus geldi. Gözlerim doldu. Gözlerimi kaçırdım.
"Ben ilaçlarınız için geldim. Günaydın " dedim. Kasvetli soğuk bi ses tonuyla. İçimden neşeli olmak gelmiyodu. Ama toparlanmalıydın şeyma böyle olmaz.
"Günaydın şeyma ablaaa" dedi alparslan. Onun enerjisi ikimizede yetcek gibiydi.

"Günaydın hemşire hanım geçmiş olsun size de " dedi alparslan ın annesi. Yüzüne bakmaya yüzüm varmıydı sanmıyorum.
"Teşekkür ederım " dedim yüzüne bakmadan.
Tedavimiz bitmişti. "Bu günlük tedavimiz bu kadar " "geçmiş olsun " diyip çıktım.

Son tedavilerim de bitmişti. Bi çay molasını haketmiştim. Derken odadan çıkan ismaili gördüm.
Aklıma yine dün gece ki hali geldi.
Sakin ol şeyma alt tarafı bi kabus o kadar.

"İsmail bey" diye seslendim. Döndü.
"Efendim" dedi. Ama sesinde farklı bi ton vardı. Bi soğukluk her zamankinden farklıydı.
Gözlerine bakamadım aklıma o anlar geliyodu çunkü.
"Ben size teşekkür etmek istemiştim" dedim. Mahcup bi şekilde.
"Gerek yoktu ben insanlık görevimi yaptım" dedi.
Dudağı. "Dudağınz-" demeden cevap verdi.
"Önemli bi şey yok hemşire hanım pansuman yaptı"
"İyi günler"
"Sizede iyi günler" dememi beklemeden önüne dönüp yürümeye devam etti.
Nolmuştu bu adama böyle. Oysa dün gece bana gözlerin çok güzel demişti. Çokta güzel gülmüştü.
Ne diyosun şeyma kendıne gel. Kendime bi tokat attım.
Adam senin yüzünden kaç saat nezarethanede kaldı. Ne yapmasını bekliyodun.

Yaralı yerde yatarken bile iltifat eden ismail bey😍

Nasıldı bölüüüm?

Hemşire Hanım |İsmail YüksekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin