Hemşire Hanım |İsmail Yüksek

12

İsmail'den

"Günaydın" sesiyle kafamı kapıya çevirmiştim. Oydu gelen.
"Günaydın şeyma abla gidiyo musun yinee "dedi alparslan. Gitmesin mi canım yazık butun gece benle uğraştı.
"Evet kuzum gidiyorum yarın sabah tekrar gelicem ama hadi bi son kontrollerini yapalım " diyip kontrolleri yaptı.

"Ben gideyim artık" diyip çıkıyodu ki "hemşire hanım benim şu kolum morardı ama neden oldu acaba" dedim. Bu nasıl bahane olum yok yok bahane değilvalla morarmış.
"Ablacım acile gitseydinya böyle ayak üstü olur mu kız çıkcak zaten " dedi ablam ya abla bi dur.
"E abla o aldı kanımı" dedim.
"Evet doğru söylüyo ben bi bakayım" diyip yanıma geldi.
"Ne kanı bu " dedi ablam.
"Dün gece acıl kan lazım oldu da ismail beyinde kan grubu uyuyomuş o verdi sağolsun" dedi şeyma ablama doğru.
Ablamın "İsmail mi e ismail i kan tutar hem iğneden de korkardı" demesiyle güldü. Ya abla ne karıştırıyon sen orayı ya zaten ikna etcem diye kırk takla attım dün.
"Ne alaksı var abla" diye itiraz ettim.
Ama beklenmedik bi cevap geldi. "Allah allah dün gece hiç de korkmadı ama " dedi şeyma bana bakarak.
Şaşırmıştım. Bide alparslan gibi ağzını fermuar yaptı.
Bende aynısını yaptım istemsizce. Vay vay bu hareketler ne böyle hemşire hanım.
"Üzerine yattıysanız ondan olabilir" diyip çıktı odadan.

"Abla hazır eniştemle elif ablamda gelmişken ben bi merkeze ineyim biraz hava alır gelirim" dedim. Kaç gundur hastanedeydik bunalmıştım. Ortamlar özlemiştir ismaili. Dedim içimden gözlüğümü takarken. 

Birkaç mağza gezdikten sonra sıkılmıştım.
Vitrinlere bakınarak ilerlerken içerde biri dikkatimi çekti. Tam kim olduğuna bakıyodum ki "Aa ismail yüksek" "bi fotoğraf çekilebilir miyiz"sesleri etrafımı sardı. Ortamlar beni özlemiştir demiştim.
"Tabi çekilelim" diyip gençlerle foto çekildik.
Gözlüğümü çıkarıp bi daha baktım vallaha da oydu. Bu kızın evde dinlenmesi gerekmiyo muydu?
Bi anlik gazla içeri girdim. Yanına doğru ilerleyip,

"Hemşire hanım" dedim.
Döndü. Şaşırmıştı.
"İsmail bey" dedi şaşırarak. Ah şu beyi bi atsak.
"Burdan geçiyodum sizi görünce bi selam vermek istedim." Dedim. Aferin ismail bu nasıl bi bahane yav. Bahane değil ki aynen de böyle oldu.
"Ha anladım" " şey merhaba" dedi.
"Merhaba" dedim bende. Ee böyle durcak mısın ismail bi şey yapsana.
"Şey diyorum size bi vişne suyu ısmarlıyayım" dedim evet aferin ismail.
"Aa yok canım ne gerek var hem ben onu espri sanmıştım" dedi gülerek.
Hastane dışında gayette iyiymişiz.
"Ne esprisi hemşire hanım ciddiydim. " "Hiç olmadığım kadar ".
Sonra mağzanın karşısındaki kafeyi gördüm hadi ismail bu sefer olcak.
"Eğer vaktiniz varsa şurda oturabiliriz" dedim kafeyi göstererek.
"Peki madem biraz vakit ayırabilirim" gol be "vişne suyuna" diyip güldü.

"Buyrun hemşire hanım " dedim boş masayı göstererek. Şeyma mı deseydım yok yok ayıp olur sonuçta tanışmadık.
"Hemşire hanım demenize gerek yok hastanede değiliz sonuçta " dedi. İşte beklenen hamle.
"A şey peki o halde ismail ben" diyip elimi uzattım.
"Şeyma bende" "memnun oldum" dedi. Elim havada kaldı. Aferin ismail iyi halt ettin.
"Kusura bakmayın ben tahmın edemedım bırazda eşeklik ettim galiba " dedim. Güldü. "Yok sorun değil" dedi.

"Ne alırdınız" garson gelmişti.
"Ben bi çay alayım hanımefendiye de bi vişne suyu " dedim şeymaya bakıp.
Belki kız başka bişey isticekti. Bi sorsaydın be.
"Vişne suyu dedim ama başka bi şey istiyosanız-"
"Yok yok öyle anlaşmıştık zaten" dedi.

"Şey kolunuz nasıl oldu" dedi sessizliği bozarak.
Kol? Ha kol.
"Kolum mu iyi iyi geçti" dedim.
"Ablamın yanında da bozuntuya vermediniz "diye de devam ettim.
"He yani korktuğunuzu inkar etmiyosunuz " dedi gülerek. Fena yakalandın ismail.
"Oo çok fena yakalandım sanırım" dedim bende gülerek.
"Öyle oldu" dedi.

"Ee simdi siz ne zaman gidiyosunuz hastaneye yani nasıl oluyo çalışma saatleriniz " diye sordum. Böyle muhabbet mi açılır olum. Az taktik maktik bişey öğren.
"Oralar çok karışık ya ben yarın sabah giderim artık bugün izinliyim " dedi. Valla 24 saat ayakta dur zor zor.
"Anladım zor tabi sizin işinizde "
"Severek yapınca zor gelmiyo "dedi.
"Onu anladık canım" bunu içimden söylemem gerekiyodu. "Yani şey alparslanla olan iletişiminizden" dedim topatlamaya çalışarak.
"Yani seviyorum çocukları diyelim" he çocuk olmadığımdan bana oyle davrandı. Komik mi ismail.
"Kendiniz mi seçtiniz peki" ne sordun be ismail. Sanane. Başka türlü de konuşulmuyo ama.
"Sayılır" dedi.
"İyi ki seçmişsiniz" "yani şey başarılısınız bu konuda anladığım kadarıyla" dedim. Konuştukça batıyorum.

"Siz" dedi. "Yani hep ben anlattım siz neler yapıyosunuz" oo beklenmedik bi hamle.
" yani biz top peşinde koşuyoruz " dedim gülerek.
"Ya ben pek anlamam futboldan"dedi  gülerek devam ettim. "Bana göre bi açıklama oldu"
Zaten beni tanımadığınız gün anlamıştım onu şeyma hanım.

"Ooo ismail naber " sesin geldiği yöne baktım. Mert abiyle altay dı. "Aa mert abi altay ne işiniz var burda" dedim. Şeymayı farketmiş olucaklar ki "kusura bakma öyle bi selam verelim dedik böldüysek " dedi altay.
"Ben sizi tanıştırayım" dedim şeymaya bakıp.
"Altay" dedim altayı gösterip. Mert abiyi tanıştırmama kalmadan "mert hakan " dedi.
Nası ya hani anlamıyodu futboldan.
"Gerek yok ben zaten tanıyorum" dedi. Bi beni tanımıyomuşsunuz zaten. Bozulmuştum.
"Şeyma bende " " memnun oldum" dedi.
"Ee anlıyomuşsunuz futboldan " dedim. Sitem ederek.
"He yok şeyden altay beyi milli takımdan biliyorum "
"Mert bey de eski fenerden " tanıyorum. Demiştim bu kız eskiden fenerliydi diye.
"Anladım bende vardım o takımda ama..." dedim.
"Efendim? " dedi. İyi duymamış.
"Tanıdığınızı bilmiyodum boşuna tanıştırmışım" dedim.

"Ben kalksam iyi olur artık saat geç oldu" dedi bana dönüp. Nası ya bu kadar mıydı.
"Ne ara" " yani sey olmuş mu o kadar ya " dedim.
"Ben sizi bırakabilirim gidiceğiniz yer uzaksa" dedim.
"A yok teşekkür ederim gerek yok ben geçerim kendim size iyi akşamlar " dedi.
Tekrardan memnun oldum " dedi altayla merte dönüp.
Masadan çantasını alırken vişne suyunun pakedini gösterip. "Teşekkürler" dedi.
"Afiyet olsun" dedim.

Bi vişne suyu meselesi🍒🧃
Nasıl buldunuzz🤭?