"Bence de ! Ben de bana karşı sevgisi yalan olan , beni oyuncak gibi kullanan biriyle sevgili kalmayı bırak aynı ortamda durmak için sekiz kere düşünürüm ."
"Bence sekiz kere düşünmen gereken şey cümlelerin . Sen bana inanmak yerine Vini'ye ve saçma...
Vini'nin attığı yumruk ortalığı kızıştırmıştı . Pablo düşecek gibi olduğunda ona doğru bir adım attım fakat kız olduğum için araya giremeyeceğimi düşünen çocuklar beni tutup onları ayırmaya çalıştı . Pablo ayaklandıktan sonra üst üste attığı yumruklarla Vini'yi yere yatırmıştı . Avazım çıktığı kadar bağırıyor ve onlara ulaşmaya çalışıyordum. Fakat başından beri beni tutan çocuk canım yanmasın diye bırakmıyordu . Sonunda onları ayırmayı başardıklarında Vini'yi masadan uzaklaştırdılar . Pablo patlayan dudağını elinin tersiyle silerken dolan gözlerimle ve çatık kaşlarımla yanına gittim . Durumunun aksine nazik bir şekilde kolumu tuttuğunda onun kadar yumuşak davranmadım . Kolumu hızla ondan kurtardığım gibi bir tokat da ben attım . Attığım tokat ile kafası yana yatarken sinirle bardan çıktım ve arabaya binip kafamı dışarıya çevirdim . Hemen arkamdan hızlı adımlarla gelmiş ve sürücü koltuğuna oturmuştu . Hiçbir şey söylemeden arabayı çalıştırdı ve eve gittik . Asansördeyken pişmanlık dolu gözleri sürekli bendeydi fakat hiçbir şey demiyordu . Demeye çalışsa da konuşturmazdım zaten . Bir hışımla eve girdiğimde titreyen telefonuma baktım , arayan Xavi idi . Sinirle telefonu açtığımda onun da sinirli sesini duyabiliyordum.
"Gavi neden telefonlarımı açmıyor ?"
"Bilmiyorum, belki de utancından yerin dibine girmiştir."
"Ben bu işi çözmek için uğraşırken her şeyi nasıl daha fazla batırabiliyorsunuz ! Size sadece paparazilerden uzak durun derken çocuğu öldüresiye dövün demedim !"
"Benim bir suçum yok , sen ne kadar kızgınsan ben de o kadar kızgınım ."
"Yarın maçtan sonra bir saniye bile vakit kaybetmeden Barcelona 'ya dönüyorsunuz."
Telefonu suratıma kapattığında olacaklara hazırlıklı olması için Pedri'nin odasına gittim. Kulaklıkları takılı bir şekilde uyuyordu . Konuşulanları duyması mümkün değildi . Odasından çıkıp kapıyı yavaşça kapattığımda karşımda duran Pablo'yu görmemle sinir katsayımın artması bir olmuştu .
"Sen ne yapıyorsun !"
"Olayın tamamını bilmeden konuşma ."
"Ne demek olayın tamamını bilmeden konuşma! Sadece bir gece keyifli zaman geçirelim istedim ve onu da mahvetmek için elinden geleni yaptın !"
"Ben bir şey yapmadım! Beni o çağırdı oraya , böyle bir şey olacağını bilseydim gitmezdim, gitsem de seni götürmezdim ."
"Senin yüzünden Xavi kurul ile görüşemiyor . Her şey hallolacakken senin Vini'yi dövdüğün görüntüler çoktan sosyal medyaya yayıldı ."
"İsteyerek yapmadım , beni kışkırttığını sen de gördün !"
"Bu beni ilgilendirmez ! Senin kendini sakin tutman gerekiyordu gerizekalı !"
"Ben sana ne söylesem inanmayacaksın ki ."
"Haksızsın çünkü !"
"Hayır güvenmiyorsun çünkü !"
Sözümü kesip bir anda bağırdığında kalakaldım . Bağırdığında damarları belirginleşti . Ben yüzüne öylece bakarken derin bir nefes aldı ve mutfağa gitti . Çıkmayacağını biliyordum , bir süre orada duracaktı. Durumu fırsat bildim ve hızlıca odasına gidip bir yorgan ve yastık aldım . Tuttuğumuz daire iki odalıydı , bir oda Pedri'nindi diğer odada ise Pablo ile dönüşümlü olarak kalıyorduk . Bu yüzden kıyafetlerim o odadaydı . Pijamalarımı giydim ve koltuktaki yatağımı hazırlayıp televizyonu açtım .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
