3.3

150 8 0
                                    

Gecenin bir yarısı yoğun bakımın önündeydim . Pablo başarısız geçen ikinci ameliyatından çıkmış karşımda öylece yatıyordu . Uykusuzluktan ve ağlamaktan şişen gözlerimi açmakta zorlanıyordum fakat dik durmak zorundaydım . Frenkie gece eve gitmiş beni hastanede yalnız bırakmıştı . Biraz uyuma ümidiyle ayağa kalktım ve önce Pablo'yu son kez kontrol ettim . Son derece huzurlu bir şekilde uyuyordu . Hafifçe gülümseyip görmeyeceğini bilsem de el salladım ve yerime geri oturup başımı duvara yasladım . Aklımdan geçen onca saçma şeyle uykuya dalsam da fazla uzun sürmemişti . Etrafımda duyduğum ve hissettiğim karmaşa ile gözlerimi açtım ve delice etrafa bakınmaya başladım . Pablo'nun kapısı açıktı . Korkuyla ayağa kalktığımda içeride bir sürü hemşire ve doktorun olduğunu fark ettim . Merakla içeri girmeye çalıştığımda hemşirelerden biri beni durdurdu . Kendimi elinden kurtarmaya çalışırken o beni odadan çıkarmıştı.

"Ne oluyor ne yapıyorsunuz !"

"Hanımefendi lütfen sakin olun !"

"İçeride ne oluyor dedim !"

"Hastanın kalbi durdu hayata döndürmeye çalışıyoruz lütfen işimizi zorlaştırmayın ."

Söylediği şeyin sonrasında sadece kulaklarımın çınlamasını ve gözümün önündeki karartıyı görebiliyordum . Ellerimi camın önüne yasladım ve kendimi ayakta tutmaya çalıştım . Öylece içeriyi izliyordum . Beş dakika kadar zaman geçtikten sonra doktor kan ter içinde odadan çıktı . Kulaklarım hala çınlıyordu ve zar zor duyabiliyordum .

"Öncelikle sakin olmanızı rica edeceğim ."

"Lütfen güzel bir haber verin artık."

"Üzgünüm ."

"Ne ? Ne demek üzgünüm ?"

"Maalesef hastayı kaybettik ."

Neden hareket edemiyordum ? Neden sadece olduğum yerde duruyor ve doktorun yüzüne bakıyordum ? Doktor elini omzuma koyup beni dürtmeye başladığında adımı sadece bir yankı olarak duyuyordum . Doktor adımı nereden biliyordu?

Korkuyla gözlerimi açtığımda Frenkie'nin başımda olduğunu gördüm . Sadece bir kabustu , en azından ben öyle düşünüyordum. Endişeyle yerimden kalktım ve Pablo'nun camına gittim . Yatağının orada olmadığını ve makinesinin kapalı olduğunu gördüğümde korku ile Frenkie'ye döndüm . Ellerim titriyordu .

"Nerede ?"

"Sen iyi değilsin önce oturur musun ?"

"Pablo nerede dedim !"

"Ameliyatta . Dedim ya uyumadan önce ikinci ameliyata alacaklar diye , sen de tamam dedin . Şimdi oturur musun ?"

Derin bir nefes aldım ve yanına oturdum . Başımı ellerimin arasına aldığımda kolunu omzuma sardı ve başını başıma yasladı .

"Öyle bir şey söylediğini hatırlamıyorum bile ."

"Su ister misin ?"

"Ameliyatla ilgili herhangi bir şey söylediler mi ?"

"Vücudunun bu seferki ameliyata hazır olduğunu söylediler . Verilen serumlar biraz da olsa güçlendirmiş . "

"Sevindim ."

"Ben sana bir bardak su getireyim ."

Kafamı salladığımda ayağa kalktı ve yanımdan ayrıldı . İlk defa bir kabus bu kadar gerçekçiydi . Derin nefeslerle arkama yaslandığımda karnımdan sırtıma doğru vuran şiddetli bir ağrı oturduğum yerde doğrulmama neden oldu . Nefes almaya devam ederken ayağa kalktım ve olduğum yerde daire çizerek yürümeye başladım . Frenkie elindeki su şişesiyle görüş açıma girdiğinde ona baktım .

Red Card Love~Pablo GaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin