Sahaya girdiğimizde kimsenin antrenmanda olmadığını fark ettim . Merakla soyunma odasına doğru ilerlerken Pablo kolumu tuttu.
"Erkeklerin soyunma odasına mı girmeyi planlıyorsun ?"
"Evet ? En fazla ne görebilirim ki ?"
"Bilmem sende olmayan bir şeyler görme ihtimalin çok yüksek ."
Dediği şeye güldüm ve kapıyı açtım . İçeri adımımı attığım anda patlayan iki tane konfeti ile çığlık attım ve gözlerimi kapattım . Ellerimi yavaşça gözümden çektiğimde ağlayacaktım . Kadroda olmayan oyuncular resmen soyunma odasını hazırlamıştı . Frenkie elinde tuttuğu pastayı bana yaklaştırdı ve üflemem için bekledi. Dilek tutup derin bir nefes aldım ve üfledim . Hepsi alkışlamaya başladığında Pedri geldi ve sıkıca sarıldı . Burada olmasını beklemediğim için şaşkınlıkla gülerek sarılmıştım. Benden ayrıldığında Eric elinde telefonla yanıma geldi . Görüntülü arama ile Xavi vardı karşımda . Onu gördüğümde gözlerim iyice dolmuştu . Gülümseyerek bana seslendiğinde telefonu elime aldım . Madrid sahasındaydı . Arkasında ise takımın giden kısmı vardı ve hepsi el sallayıp bir şeyler söylüyordu.
"Bebeğim, hediyeni beğendin mi ?"
Konuşursam ağlayacaktım o yüzden susmayı tercih ettim . Onaylarcasına kafamı salladığımda güldü .
"Anladım neden konuşmadığını . Sana bir hediyem daha var daha doğrusu hediyemiz var o yüzden hemen ağlamazsan sevinirim ."
"Daha ne hediyesi ?"
"Oradakiler sana gösterecek ama önce bir ayrı konuşabilir miyiz ?"
Ben merakla ona bakarken Pablo içeridekileri çıkarıyordu . Elini omzuma koydu ve fısıldadı .
"Biz sahadayız konuşman bitince gelirsin ."
Kafamı salladığımda yanağıma öpücük bıraktı ve çıktı . Xavi oradan bize gülüyordu . Banklardan birine oturdum ve konuşmasını bekledim. O da yalnız kalacağı bir yere geçti ve derin bir nefes aldı .
"Ne oldu kötü bir şey mi var ? Beni endişelendiriyorsun ."
"Kötü mü bilmiyorum , belki senin için daha iyisi olur ."
"Ne benim için daha iyi olur ?"
"Dün gece dayın aradı. "
"Ne ?"
"Evet . Seni almak için İspanya'ya gelecekmiş . Arjantin'de onunla yaşamanı istiyor ."
"Sen ne dedin ? Hayır dedin değil mi ?"
"Hayır , ben bir şey demedim . Kararı senin vermeni istedim . Ama o kararlı , senin ne düşündüğünün bir önemi yok gibi duruyor ."
"Tabi ki dönmeyeceğim . Böyle bir saçmalık olamaz , yalnız kaldığımda neredeymiş aklı ?"
"Öyle düşünme , o da seni düşünüyor ."
"Hayır , beni düşünüyor olsaydı ilk kimsesiz kaldığımda senden önce o koşardı yardımıma . Sen resmen kilometrelerce ötemde olmana rağmen yanımda oldun . Şimdi burada kendime bir hayat kurmuşken , seninle , Pablo ile , onunla yaşamak için Arjantin'e dönmeyeceğim . Şansına küssün ."
Gururlu bir şekilde gülümsedi ve elini dudaklarına götürüp bir öpücük verdi . Yaptığı harekete gülümsediğimde tekrar derin bir nefes aldı .
"Peki o halde . Takımın sana söylemek istediği bir şey varmış sonra kapatıyorum ."
Telefonu kendinden çekti ve onlara çevirdi . Hepsi parti şapkası takmış ellerinde konfetiler vardı . Aynı anda bağırarak konfetileri patlattıklarında gülmekten karnım ağırmaya başlamıştı . Telefonu kapatıp sahaya çıktığımda hepsinin antrenmanlara başladığını fark ettim . Pablo beni gördüğünde temposunu bozmadan göz kırptı ve gülümsedi . Frenkie geldiğimi görünce yanıma geldi .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red Card Love~Pablo Gavi
Fanfiction"Bence de ! Ben de bana karşı sevgisi yalan olan , beni oyuncak gibi kullanan biriyle sevgili kalmayı bırak aynı ortamda durmak için sekiz kere düşünürüm ." "Bence sekiz kere düşünmen gereken şey cümlelerin . Sen bana inanmak yerine Vini'ye ve saçma...