Tören bittikten sonra herkes dağılmak için bekliyordu. Biz de odaya geri gelmiş oturuyorduk . Dışarısı çok kalabalık olduğu için bir süre burada beklemiştik . Tören sonrası partiye katılıp katılmayacağımız henüz belli değildi . Topuklularımı tekrar giydim ve ayağa kalktım . Ben kalkınca Pablo'nun kucağımda olan kafası koltuğa düştü.
"Hadi artık gidelim , çok uykum var ."
"Partiye katılmayacak mıyız ?"
"Katılmasak ne olur ?"
"Hiçbir şey olmaz , Pedri zaten katılacak ."
Pedri bize göz devirdi ve önümüzden çıktı . Biz arka kapıdan gidecektik çünkü paparazilerle uğraşmak gibi bir niyetim yoktu . Fakat hayal ettiğim gibi olmadı , burası da ön kapı kadar kalabalıktı. Patlayan flaşlardan gözlerimi kaçırarak Pablo'nun beni arabaya doğru yönlendirmesine izin verdim . Sağ salim arabaya bindikten sonra ise oradan uzaklaşana kadar kameralara el salladım . Sonunda kameralardan tamamen kurtulduğumuzda derin bir nefes aldım ve gülümseyerek Pablo'ya döndüm .
"Sonunda yalnız kalabildik ."
"Dimi , sonunda ."
"Sahnede çok tatlıydın ."
"Sen de öyle . Bana ingilizce konuşulacağı söylenmemişti ."
"Bana da . Bilseydim gerçekten tercüman getirirdim ."
"Ne gerek var , sen yetersin ."
Dediği şeye gülümsediğimde elimi tuttu . Gözlerini yoldan ayırmıyordu .
"Antrenmanlar nasıl gidiyor Barcelona 'da ?"
"Kötü ."
"Ne ? Niye ?"
"Xavi'nin bir derdi var . Takımın çoğu ile kavga ediyor."
"Ben biliyorum onun derdini , merak etme çok uzun sürmez çözülür ."
"Neymiş derdi ? Neden ben bilmiyorum da sen biliyorsun ?"
"Çok önemli değil , sen boşver . Çok sıkıntı çıkarıyor mu antrenmanlarda ?"
"Bana değil ama Raphinha'ya baya sıkıntı çıkarıyor . Beş maç oynatmamakla tehdit ediyordu en son ."
"Bak bu kötü olmuş , sen sıkma canını ben konuşurum onunla hallederim ."
"Neyse bizi boşver , sen nasılsın asıl ?"
"Ben gayet iyiyim neden ki ?"
"Bilmem , garip geldin bugün gözüme."
"Çok yorgunum , bir haftadır toplasan on saat eve uğradım . Sahada yatıp kalkıyoruz resmen ."
"Bu kadar yorma kendini . Sonra ben üzülüyorum ."
"Sensizlik de yorgun düşürüyor beni . Şimdi üç gün buradasın ya , deşarj olurum artık ."
Dediği şeye gülümsediği de tuttuğu elimi kaldırdı ve öptü. Eve geldiğimizde farklı bir yerde olduğumuzu fark ettim . Burası bizim apartmanımız değildi . Daha lüks ve daha büyük bir villaydı .
"Pablo ? Burası bizim evimiz değil ?"
"Biliyorum hayatım . Yazın çoğunu Madrid'de geçiriyoruz bu yüzden kalıcı bir eve geçiş yapmak istedim . Hem sen geldiğinde daha ferah bir ortam sunmuş olurum sana ."
Ev gerçekten çok güzeldi . Yanıma gelip elimi tuttuğunda topuklunun mahvettiği bileklerimi umursamadan eve girdim . Ama evin içi bir o kadar dağınıktı . Gerçekten savaş var gibiydi . Şok içinde etrafa bakarken o çoktan karşıma geçmişti .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red Card Love~Pablo Gavi
Fanfiction"Bence de ! Ben de bana karşı sevgisi yalan olan , beni oyuncak gibi kullanan biriyle sevgili kalmayı bırak aynı ortamda durmak için sekiz kere düşünürüm ." "Bence sekiz kere düşünmen gereken şey cümlelerin . Sen bana inanmak yerine Vini'ye ve saçma...