1.5

302 8 2
                                    

Tören bittikten sonra herkes dağılmak için bekliyordu. Biz de odaya geri gelmiş oturuyorduk . Dışarısı çok kalabalık olduğu için bir süre burada beklemiştik . Tören sonrası partiye katılıp katılmayacağımız henüz belli değildi . Topuklularımı tekrar giydim ve ayağa kalktım . Ben kalkınca Pablo'nun kucağımda olan kafası koltuğa düştü.

"Hadi artık gidelim , çok uykum var ."

"Partiye katılmayacak mıyız ?"

"Katılmasak ne olur ?"

"Hiçbir şey olmaz , Pedri zaten katılacak ."

Pedri bize göz devirdi ve önümüzden çıktı . Biz arka kapıdan gidecektik çünkü paparazilerle uğraşmak gibi bir niyetim yoktu . Fakat hayal ettiğim gibi olmadı , burası da ön kapı kadar kalabalıktı. Patlayan flaşlardan gözlerimi kaçırarak Pablo'nun beni arabaya doğru yönlendirmesine izin verdim . Sağ salim arabaya bindikten sonra ise oradan uzaklaşana kadar kameralara el salladım . Sonunda kameralardan tamamen kurtulduğumuzda derin bir nefes aldım ve gülümseyerek Pablo'ya döndüm .

"Sonunda yalnız kalabildik ."

"Dimi , sonunda ."

"Sahnede çok tatlıydın ."

"Sen de öyle . Bana ingilizce konuşulacağı söylenmemişti ."

"Bana da . Bilseydim gerçekten tercüman getirirdim ."

"Ne gerek var , sen yetersin ."

Dediği şeye gülümsediğimde elimi tuttu . Gözlerini yoldan ayırmıyordu .

"Antrenmanlar nasıl gidiyor Barcelona 'da ?"

"Kötü ."

"Ne ? Niye ?"

"Xavi'nin bir derdi var . Takımın çoğu ile kavga ediyor."

"Ben biliyorum onun derdini , merak etme çok uzun sürmez çözülür ."

"Neymiş derdi ? Neden ben bilmiyorum da sen biliyorsun ?"

"Çok önemli değil , sen boşver . Çok sıkıntı çıkarıyor mu antrenmanlarda ?"

"Bana değil ama Raphinha'ya baya sıkıntı çıkarıyor . Beş maç oynatmamakla tehdit ediyordu en son ."

"Bak bu kötü olmuş , sen sıkma canını ben konuşurum onunla hallederim ."

"Neyse bizi boşver , sen nasılsın asıl ?"

"Ben gayet iyiyim neden ki ?"

"Bilmem , garip geldin bugün gözüme."

"Çok yorgunum , bir haftadır toplasan on saat eve uğradım . Sahada yatıp kalkıyoruz resmen ."

"Bu kadar yorma kendini . Sonra ben üzülüyorum ."

"Sensizlik de yorgun düşürüyor beni . Şimdi üç gün buradasın ya , deşarj olurum artık ."

Dediği şeye gülümsediği de tuttuğu elimi kaldırdı ve öptü. Eve geldiğimizde farklı bir yerde olduğumuzu fark ettim . Burası bizim apartmanımız değildi . Daha lüks ve daha büyük bir villaydı .

"Pablo ? Burası bizim evimiz değil ?"

"Biliyorum hayatım . Yazın çoğunu Madrid'de geçiriyoruz bu yüzden kalıcı bir eve geçiş yapmak istedim . Hem sen geldiğinde daha ferah bir ortam sunmuş olurum sana ."

Ev gerçekten çok güzeldi . Yanıma gelip elimi tuttuğunda topuklunun mahvettiği bileklerimi umursamadan eve girdim . Ama evin içi bir o kadar dağınıktı . Gerçekten savaş var gibiydi . Şok içinde etrafa bakarken o çoktan karşıma geçmişti .

Red Card Love~Pablo GaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin