Böyle bir tepki beklemiyordum . Öylece yüzüne bakarken son derece hissiz bir şekilde bana bakıyordu .
"Ne ?"
"Dediğimi duydun , ara verelim ."
"Nasıl yani? Sorunlarımızı çözmek yerine onlardan kaçacak mıyız ?"
"Sorunlarımızı yatakta çözmekten bıktığını söyleyen sensin , o halde kaçacağız ."
"Normal iki insan gibi çözemeyeceğiz yani ?"
"Evet , bizim bunu yapabilme kapasitemiz olsa yatakta çözmezdik . Belki de haklısın biliyor musun , belki de bizim son kullanma tarihimiz geçmiştir bu yüzden her seferinde o çürük tat gelmesin diye başka şeylerle karıştırıyoruz ."
Sinirle parmağımı kaldırdığımda hala duruşunu bozmamıştı . Birkaç kere konuşmak için ağzımı açtım fakat ağlamamak için sustum . Kendimi hazır hissettiğimde dudaklarımdan o kelimeler döküldü .
"Umarım ileriki ilişkilerinde sorunlarını yatakta çözdüğün zaman aklına ben gelmem o halde ."
"Umarım ."
Bu kadardı . Masaya koyduğum anahtarı aldım ve hızla evden çıkıp kapıyı suratına çarptım. Evden çıktığım anda beni bir okyanustaymışım gibi boğan gözyaşlarımı serbest bıraktığımda nefes almak için hıçkırıklarımın gitmesine de izin verdim . Hızlı adımlarla arabaya binmek için ilerlediğimde son kez arkama baktım . Gözyaşlarımın buğuladığı görüşümün ardında gördüğüm tek şey camın perdesini aralamış bana bakan Pablo idi . Kafamı geri çevirdim ve arabaya binip hızla uzaklaştım . Yol boyunca ağlamamıştım , sadece gözyaşlarım yanaklarımdan süzülüyordu . Eve geldiğimde anahtarı çıkardım fakat içeriden sesler geliyordu, evde biri vardı . Ben kapıyı açmadan kapı açıldı ve Xavi gülümseyerek karşımda dikildi . Fakat beni gördüğü anda yüzündeki gülüş solmuş ve yerini tamamen endişeye bırakmıştı .
"Dani ? Ne bu halin ne oldu ?"
Cevap vermedim ve yavaş adımlarla eve girdim . Arkamdan merakla söylenirken tek yapmak istediğim kulaklarımı tamamen kapayıp uyumaktı . Koltuğa oturup başımı ellerimin arasına aldığımda hıçkırıklarım ufak ufak ağzımdan kaçıyordu . Xavi'nin merakı gittikçe artarken yanıma oturdu ve ona bakmamı sağladı .
"Nereden geliyorsun sen ? Pablo'dan gelmiyor musun ? Pedri onunla olduğunu söyledi ."
"Biz ..."
"Siz ? Siz ne ?"
"Biz yapamadık ."
Cümlemi tamamlar tamamlamaz kendimi daha fazla tutamadım ve ağlamaya başladım . Xavi ne dediğimi çok iyi anlamıştı . Beni kendine çekip sıkıca sarıldı ve hiçbir şey söyleyemedi.
Sabah gözlerimi açtığımda koltuktaydım . Xavi yoktu . Gözlerim o kadar ağrıyordu ki biraz da bunun için ağlayabilirdim . Koltukta yavaşça doğruldum ve üzerimde dünden kalan kıyafetlere baktım , hala kokusu duruyordu. Mutfağın kapısı açıldığında Xavi uyandığımı görüp yanıma geldi .
"Güzelim , günaydın ."
Cevap veremedim , gün aymış sayılmazdı çünkü . Şişmiş gözlerimle ona döndüğümde yüzünün ne kadar asık olduğunu fark ettim . Yanıma oturdu ve parmaklarını saçlarımdan geçirip gülümsedi .
"Bunu sormam çok saçma olacak ama nasıl hissediyorsun?"
"Bilmiyorum ."
"Pekala, bugün sahaya gitmeyeyim ister misin ?"
"Git , işlerini aksatma ."
"Sen ne yapacaksın ? Gelmeyecek misin bugün ?"
"Hastaneye gideceğim. Haberleşiriz , şimdi dinlenmek istiyorum ."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red Card Love~Pablo Gavi
Fanfiction"Bence de ! Ben de bana karşı sevgisi yalan olan , beni oyuncak gibi kullanan biriyle sevgili kalmayı bırak aynı ortamda durmak için sekiz kere düşünürüm ." "Bence sekiz kere düşünmen gereken şey cümlelerin . Sen bana inanmak yerine Vini'ye ve saçma...