𝐂𝐎𝐋𝐎𝐑 𝐎𝐅 𝐓𝐇𝐄 𝐍𝐈𝐆𝐇𝐓 ╏ 𝐌𝐘𝐆✔

26

- Bu bölüm açık cinsel tanımlamalardan bahseder,

başlamadan önce uyarıldınız.

Ona ağacın boşluğuna dolanmış bir kuş gibi sarıldım. Aceleci dizleri merdivenleri çok hızlı bir şekilde tırmandı. Yatak odasına vardığımızda dudaklarını üzerimden çekti ve beni tekrar ayaklarımın üzerine koydu. "Kollar," diye emretti sert sesi. Kollarımı kaldırdım ve yere atmasına yardım etmek için süveterimi sıyırdım.

Karanlıkta siyah inciler gibi parıldayan gözler yüzümü tararken kolları sırtıma sarıldı, sütyenin tokasını gevşetti ve soluk parmakları altın renkli deriden küçük daireler çizerken omuzlarımdan kayışları sıyırdı. Saten kumaş göğüslerimden kayarak yere düştü, meme uçlarını nazikçe fırçaladı. Yoongi onlara bakarken dudaklarından kırık bir nefes düştü, "Bu gece yavaşlayacağız," dedi ve pürüzlü parmak uçları pantolonumun düğmelerini açarken gözleri karardı.

Bir kadına nasıl dokunacağını bilen ama bunu yapmaktan kaçınan suskun adam fermuarı indirirken alt dudağını dişlerinin arasına sıkıştırdı. Pantolonu bacaklarımdan sıyırmak için dizlerini yere koydu ve gözlerini bana doğru kaldırdı, ayak bileklerimi tutarak ve her birini yavaşça yerden kaldırdı.

Bana böyle baktığında, günahın en derin çukurlarına batmış olan tüm utancın bir anda bedenimi terk ettiğini hissettim. Yoongi yumuşak saçlarını gergin karnıma sürtmek için başını kasıklarıma yaklaştırdı. Vücudumun tam ortasındaki iç çamaşırının üzerine sıcak bir öpücük bıraktığında ellerimi omuzlarına koydum ve yavaşça inledim.

Buna ihtiyacım var. Kumaşa bir kez dokunmuş olan dudaklarını geri çekti ve kara gözlerini gözlerime çiviledi, ellerini iç çamaşırımın iplerine koydu. Yumrukları onu sıyırıp benden uzaklaştırırken ay ışığında yıkanmış yakışıklı yüzünün keskin hatları bir meleğinki kadar parlaktı. Benimle ilk kez sevişmek üzereydi.

Henüz vücudunun hiçbir yerine dokunmamış olan bedenim içeri giren soğuk hava dalgasıyla titriyordu, göğsüm düzensiz nefeslerle sarılmıştı ve parmaklarının etrafına dolanmış iç çamaşırını yere attıktan sonra ayağa kalktı. Uyuşuk çıplaklığıma bakmak için önümde durdu. "Yap," diye fısıldadı korkak ellerimin yukarı kalktığını görünce ve gömleğinin düğmelerine uzanırken biraz tereddüt ettim, "Düşünmeye cüret etme."

Onu ilk kez tüm kıyafetlerinden sıyrıldığını görmek için yutkundum. Tekrar tekrar beni hazırlıksız yakaladı, gardımı düşürdü, içten dışa doğru yok etti ama ona hiç bu kadar yakın olmamıştım. Düğmeler açılıp çıplak göğsündeki gölgeleri ortaya çıkarırken gözlerini ellerimin hareketinden yüzüme çevirdi ve nefes aldı. Gömleği omuzlarından çıkarmama izin vermeden ellerimden birini tuttu, parmaklarının her birini dudaklarına bastırdı, sonra avucumu sert ve yumuşak tenli göğsüne yerleştirirken gözlerini kapattı. Nefesim nefesine çarptığında parmaklarım muhteşem kadife teninin üzerinde belli belirsiz bir şekilde daire çizdi. Yoongi'nin dudakları hafifçe aralandığında ellerimi omuzlarına koydum.

Kumaşı geniş omuzlarından sıyırırken sırtı soğuk havayla karşılaştığında hafifçe tısladı. O çok güzeldi. Kadınlar için çekici olan tipik kaslı erkek vücudu gibi değil, kocam gibi değil ama iyi şekilli fakat aşırı büyük olmayan vücudu kırılganlığın farklı bir tanımıydı. Beklentili teninin her santimi ellerimin sıcaklığını arıyor gibiydi.

Onun yaptığı gibi dizlerimin üzerine çöktüm ve daha önce onun tarafından gevşetilmiş olan kemerin altındaki fermuarı indirirken nefesimi tuttum. Pantolonu ayak bileklerine kadar kazıdım ve ellerimi altından çıkıntı yapan siyah Calvin Klein'in beline koydum. Yüzümün tam önünde konumlandırılmış şişkin penisi iç çamaşırında birkaç kez seğirdi.