Gönül Harekâtı(Düzenleniyor)

1.Bölüm⚖️🎖️

ÖZGE BAYSOY(Başrol Kadın)

Sabahın köründe kabuslarla birlikte uyandım. Bu arada kendimi tanıtmayı unuttum, ben Özge Baysoy. Üç yıllık savcıyım, memleketim Edirne. Şuan yaşadığım yer Van, iki yıldır burada çalışıyorum. Savcı olmayı çocukluğumdan beri istiyordum, hayallerimi gerçekleştirdim.

Ailemden bazıları okumamı istemedi, sadece babam hariç. Size şaşırtıcı gelmiş olabilir ama babam herkesin karşısına geçip beni okuttu. Normal de babalar karşı çıkarken; benim babam beni okutmak için çok çalıştı. 

Biz 4 kardeştik, evin ikinci en büyük çocuğu bendim. Bir abim, iki kız kardeşim var. Annem kız çocuklarının okumasını saçma buluyordu, biliyorum anneme çok gıcık oldunuz ama onun yetiştiği yerde kadınlara saygı duyulmuyordu yani onun böyle tepki vermesi normal kendince. Ama ne kadın ne erkek fark etmez herkes okumalı, çalışmalı.

Şuan 27 yaşımdayım, zaman ne çabuk akıp geçiyor. Ailem Edirne de yaşıyor, onların yanından 4 sene önce ayrıldım. Yanıma benden 5 yaş küçük olan kardeşim Leylayı aldım, beraber yaşıyoruz. Kendisi üniversite 4.sınıf,tıp okuyor.

Kardeşimi yanıma aldım çünkü akrabalarımız Edirne'de baskı uyguluyordu, bu sebepten derslerine odaklanamıyordu. Ben üniversiteyi Edirne'de okumak zorunda kaldım, o yüzden neler çektiğini en iyi ben anlardım. Benim çektiklerimi kardeşlerimin çekmesini istemiyorum. Size abimden bahsetmiştim, abim benden 3 yaş büyük. İsmi Fevzi, kendisi fabrikada çalışıyor. Abim liseden sonra okulu bıraktı, ona o kadar söyledim bırakma diye ama dinlemedi. Sonuçta benim bıyığım yok ki beni dinlesinler.

Abim şuan evli, iki çocuk sahibi. Onun evlenmesiyle sırayı bana attılar ama ben öyle şeylere takılmıyorum. Zamanı gelince olursa olur, olmazsa Allah Kerim. Ben asla kendi iplerimi bir erkeğe veremem, beni ben yönetirim.

Van'da yaşadığımı söyledim, evim kira. Evim;tatlı,sade bir ev. Bu arada 2+1. Sonuçta burası Van, buradaki evler en fazla ne kadar iyi olabilir? Şimdilik bu kadar bilgi yeter.

Yattığım yerden doğruldum, odam küçüktü. Odama güneş ışığı az geliyordu, loş bir hava vardı.
Zor bir şekilde ayağa kalktım, odamın pencerelerini açtım hava gelmesi için. Yatağımı düzelttim, duvar saatime baktım. Saat 08.02'ydi,işe yani adliyeye 09.00'da gidiyorum.

Vaktim vardı, Edirne'den getirdiğim küçük dolabımdan siyah takımımı çıkarıp giydim. Bir savcı olarak böyle takımlar giymek çok hoşuma gidiyor. Üstümde ki şortlu takımı çıkardım, blazer ceketli takımı giydim.

Odada bulunan boy aynama baktım, üstüme cuk diye oturmuştu. Fiziğim çok güzel gözüküyordu, siyah en sevdiğim renklerdendir.

Üstümü giyinince sıra saçıma geldi, dün banyo yapmıştım bu sebepten saçlarım mis gibi kokuyordu.

Saçlarım uzun dalgalıydı, boyu belime geliyordu. Saçımı açık bıraktım, makyaj masam yoktu ama  makyaj malzemelerimi yatağımın yanındaki dolaba koyuyordum. Çok bir makyaj malzemem yok; ruj, maskara, fondöten, kapatıcı, far vs...

Makyajımı kıyafetimin koyuluğundan açık renkli yaptım, kahverengi tonları. Son rötüşları da yaptım, son bir kez kendime baktım.

Kendimi özetlersem dış görünüş olarak; İlk olarak uzun boyluyum yani 1.73 boyum var. Boyum babama çekmiş, babamın boyu 1.83. Yüzüme gelirsek, gözlerim kahverengi ve hafif bir çekikliği var. Küçükken beni görenler 'bu kız çinli mi'diyorlardı ama şuan öyle diyen yok. Ten rengim,açık. Doktora gittiğimiz zaman bana kan tahlili yaparlardı, 'bu çocuk kansız mı'diye. Ama kansız çıkmazdım, annemin tarafı açık tenli. Dudaklarım kıvrımlı dolgun dudaklar, normal dudak.Çok anlatacak bir şeyim yok, ben ve ben...