^^Size acayip tatlı bir bölüm bırakıyorum.Okumayan bin pişman,benden söylemesi;)^^
(3 YIL ÖNCE-Edirne)
Edirne de yağmurlu bir gündü, göz gözü yağmurdan görmüyordu. Üster evdeydi bugün,tatil günüydü.
Yemek yiyeceklerdi, Üster zamanı olmadığından hiç yardım edemezdi annesine ve babasına. Tatillerde azdı onun için.Mutfağa girdi Üster annesine bakmak için,"Annem benim yine döktürmüşsün bakıyorum da." diyerek arkadan annesine sarıldı. Annesi çorbayı yani mutancayı karıştırıyordu. Üster çok severdi annesinin yaptığı her yemeği.
"Aaa oğlum dinlensene sen, zaten azıcık kalıyorsun." Bir yandan yemekle uğraşıp bir yandan da oğluna dinlenmesini istiyordu.
Üster bu sırada buzdolabına baktı, içinde salata yapmak için malzeme arıyordu. Evet,Üster annesine yardım etmek için salata yapacakdı.En son çocukken yapmıştı, babası görünce kızmıştı 'oğlum yemek mi yapıyor?' diye. Ama şuan bunu dese bile dinlemeyecekti, malzemeleri çıkartıp tezgaha koydu. Annesi şaşırarak oğluna baktı.
"Oğlum yediğin mermiler aklını götürdü herhalde,ben yaparım sen git yat." Elinden bıçağı almak için oğluna yaklaştı ama Üster eliyle durmasını istedi. "Annecim lütfen bunu ben yapayım,özlemişim. Zaten hiçbir şey bilmem etmem,sen yokken ne yiyeceğim ben?"
Annesi Üsteri yoldan döndüremeyeceğini biliyordu,uzatmadı. "İyi yap, işime gelir. Ama eline dikkat et, bıçağı bir yerine batırmayasın."
Üster işte yaptığını annesine de yaparak"Emret komutanım." bıçağı eline aldı. Bıçağı hayatında sadece zor durumlarda alırdı, genelde silah kullanırdı. Bıçağı sertçe kavradı, sebzeleri düşman gibi düşündü. Bıçak darbelerini indirdi, hırsla yapıyordu. Annesi yandan yana oğluna bakıyordu, vahşice kestiğini görünce tereddütle"Oğlum salata yapıyorsun,yavaş yapsana. Adam öldürmüyorsun."
Üster kendine gelince düzgün yapmaya çalıştı, ne kadar yapabilirse yaptı. Sonunda bitirdi ve tabağı masaya koydu.
Annesi de diğer yemekleri koyunca oğluna"Üster babanı çağır yavrum," dedi.
Üster babasını çağırmak için salona gitti, babası yoktu ama. Nerede derken balkonda olduğunu gördü. Bu yağmurda ıslanacaktı. Endişeyle babasının yanına çıktı.
"Oo Ahmet Çavuş burada ne işin var?" Babası ayakta dışarı bakıyordu. Üster gelince ona döndü. "Rahmete bakıyorum, ne güzel yağıyor."
Üster çağırmak için geldiğini hatırladı."Baba yemek hazır,gel gidelim."
Babası oğluna gidelim demek yerine nasihat verdi. "Yağmurda eğer ki evin varsa ve pencereden izliyorsan
yağmur senin için güzel gelir. Ancak evin yoksa yağmurdan nefret edersin. İnsanda yağmur gibidir evlat."Üster babasına aklına gelen ilk şeyi söyledi."Ya evin varsa ama buna rağmen o yağmurda ıslanmak istiyorsan?"
Babası bunun anlamını biliyordu, yağmuru izlerken söyledi."O zaman aşıksın demektir ancak bir aşık bunu yapabilir."
Üster derin düşüncelere dalacakken babası onu ordan çekip çıkardı. "Ee annen bizi evden atmadan yemek yemeye mi gitsek?" Üster başıyla onaylayıp beraber mutfağa gittiler.
Annesi yemekler soğuyacak diye endişelenirken ikisi laylaylom geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gönül Harekâtı(Düzenleniyor)
Teen Fiction13 yıl önce bana istemeden de olsa iz bırakan adam,gelmiş 13 yıl sonra izlerini öperek kapatmaya çalışıyordu. Kapanır mıydı her yara öyle kolay kolay,kendinden emin bu yolda ilerliyordu. Bana yeni bir hayat vaad edemezdi ama bana yeni bir ben oluştu...