Gönül Harekâtı(Düzenleniyor)

17.Bölüm⚖️🎖️

^^Süprizi öğrenmek istiyorsanız bölümü okuyunuzzz.^^

Evlat doğuran çok gördüm ama anne ola bilen azdır. Varlığını daha yeni öğrendiğim küçücük et parçası bana dünyaları vermişti, nasıl ona kıyarım ki? Nasıl ona bağıra bilirim gereksiz yere, sevmekten başka ne yapabilirim ona?

Bir hayalim daha gerçekleşmişti;anne olacaktım.

Bu haber bende kalmamalıydı, Üstere hemen söyleyip onu mutlu etmeliydim.

Elim titreyerek kapıda bekleyen Gülin için kapıyı açtım,merakla benden gelecek haberi bekliyordu.

Başta mutsuz gibi gözüküp ona bakınca yüzünü düşürdü fakat hemen gülümsedim. "Hadi hayırlı olsun, seninkine arkadaş geliyor."

Gülin sevinçle olduğu yerde zıpladı, teyze olacaktı benim gözümde. "Arkadaş deme lazım olur." Göz kırpıp elini karnıma koydu. Elinin varlığı karnımdaki için güven sebebiydi.

Gülin benden önce,"Hemen bunu Üstere söylemeliyiz,daha yeni Ege aradı yarın burada olurlarmış. Plan yapmalıyız."

"Ne planı,direkt söyleyeceğim." Bana olumsuz vakaymışım gibi bakıp sabır dilendi."Kızım kuru kuru söylemek olur mu hiç, Üster'in kalbini hoplatmalıyız ki kalıcı bir şey olsun."

Kocam zaten yeterince hopluyor beni görünce, dediği şeye bak. Kısık kısık güldüm. Elim istemsizce karnıma gidiyordu, şimdiden.

"Ne yapacağız Gülin bacım?" Bacım su.

Gülin bilmişce bir tavırla,"Sen bana bırak,otur köşeye. Gülin Hamile Kursları sunar."

Üsterden...

Sonunda görevimiz bitmişti yoksa timden birini öldürmem çok olası bir şeydi, sinir kat sayımı ona katlayıp beynimi sikmiştiler.

Kendi askeriyemize varınca Yavuz kendini yere atıp,"Kurban olurum ben bu betona,yemin ediyorum evlenebilirim bu betonla."

Bizim daha bir şey dememize gerek kalmadan Yavuz'un korkulu rüyası yanımıza geldi,Feyza.

Feyza iyi bir kızdı ama Yavuz'a kafayı fena takmıştı,Yavuz da yavşak olmasına rağmen kıza hiç bakmıyordu.

"Benimle evlen Yavuz,betonu ne yapacaksın ki ben varken?"

Dediği şeye benden önce haykırarak gülen Deniz oldu, askeriye de olduğumuz için tersçe ona baktım fakat hâlâ gülüyordu. Ege de Denize katılınca Yavuz'un beti benzi attı, kendini yerden kaldırıp bedenini benim arkama sakladı.

"Komutanım kurtarın şu sapık kızdan beni,Allah aşkına." Yalvararak söylediği şeye sadece sabır çekerek cevap verdim.

Bu kızın Yavuz'u bırakacak hâli yoktu,tek çare vardı o da kızdan hoşlanan birini bulup peşine takmaktı ki kız kendine yeni birini bulsun.

Yanımızda sessizliğini koruyan Fırata kaş göz işareti yapınca yanıma yaklaştı,"Askeriyeyi ara tara bu kızdan hoşlanan illa ki vardır, onu kızın peşine tak."

Benden bunu duyması gözlerinin irileşmesine sebep oldu çünkü bu kadar saçma konulara kafa yormayacağımı düşünüyordu.
Haklıydı, yormazdım ama başımı çok ağrıtıyordu.