14.Bölüm⚖️🎖️

30 2 0
                                    

^^Kurguyu beğenenler arkadaşlarıyla paylaşsın,daha da büyüyelim.^^

(1 Ay Önce)

Özgeden...

Bazen öyle bir bırakmak zorunda kalırsınız ki giden siz olursunuz, kalan olmak zordu. Ama severken gitmek o kadar zordu ki ölmek bile daha iyiydi.

Ona o kelimeleri söylerken kendimden şüphe etmiştim,ben asla bu değildim. Onu 13 yıl sonra bulmuşken kaybetmek kolay mıydı?

Onu arabada o halde bırakıp ağlaya ağlaya eve gitmiştim, bunu yapmıştım çünkü canı tehlikedeydi. Hain Fatih, beni tehtid etmişti. İnanmayan ben bile sırf onun adı geçti diye aşkımdan vazgeçtim.

AVM'de Üsteri beklerken gelen mesaj buydu.

Bilinmeyen Numara;Ya sevdiğinden vazgeç ya da sevgilinin ölümünü izle,beni biliyorsun biliyorum. Bugünden itibaren onu terk etmezsen onun ruhu bedenini terk eder. Bunu yapabilirim,biliyorsun değil mi?

İnanıp onu terk etmiştim,koca adam laflarımla bitmişti.

Evde yaşadıklarımı düşünüp daha da ağladım, gece geç oluyordu. Gözüm ağlamaktan şişmiş ve ağrımaya başlamıştı, kalbim daha da kötüydü.

Bu sırada penceremin önünden sesler geldi,cam açıktı. 2. kattaydık, hırsız gelme ihtimali çok yüksekti. Yatağımın arkasında sakladığım beyzbol sopasını tedirgince tuttum, bir de bununla mı uğraşacaktım?

Odanın ışığı yanmıyordu,beni görmesi imkansızdı. Duvardan sürtünerek cama ulaştım, sopa elimde her an vurabilecek konumdaydı.

Ses kesildi, korkarak başımı camdan dışarı çıkardım. Bir burunla burun buruna olmak ödümü kopartmışken bu burunun Üster olması ikinci şoku yaşattı. Adam bildiğin 2. kata tırmanmıştı, üstünde aynı kıyafetler vardı. Eve hiç gitmemişti.

Korku hüzne geçerken başımı geri çektim, ben buna kaç kere demeliydim? O da haklıydı, ben haksızdım.

Elimdeki sopa yere pat diye düşünce bu sefer o şaşırdı, lambanın ışığı yüzüme vuruyordu. Ağladığım çok belliydi, keza onun da ağladığı kızarmış burnu ve gözlerinden belliydi.

Canımı üzmüştüm ben çünkü canım yaşasın diye.

Duygularımın önüne sert bir ifade soktum, sahte bir sinirle."Sen ne yapıyorsun burada?"

Elleri camın pervazında gezinirken gözleri yüzümde dolanıyordu. "Yarım kalmış şeyleri tamamlamaya geldim."

Dediklerine içten içe sevinsem de bunu ona yansıtamazdım, hayatı zaten kötüydü. Bir de benim yüzünden ölmesi kabul edilmezdi.

Gözlerimi kaçırarak boş bir sinirle Üsteri iteklemeye kalktım, merdivenle çıkmıştı. Arkaya doğru gittiğini görünce kalbimdeki duygular ortaya çıktı, hızlıca elini tuttum. Bilerek yapmıştı, benim bir haraketimle devrilecek bir adam değildi.

Tuttuğum elini sıkıca kendime çektim, seve seve kabul etti. Yaptığım davranışa umutla baktı, bakma işte öyle. Her an bu durumdan vazgeçebilirdim, boynuna atlayabilirdim.

Yüzündeki kızarıklığa inat küçük bir gülümsemeyle,"Bak gördün mü ben ancak seninle tamamlanırım."

Bazen yarım kalmak en iyisiydi.

Gönül Harekâtı(Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin