0.7

19 4 4
                                    

benim depresyon perileri geri geldi de ben de tekrar kafami oyaliyim diye geri geldim.

merhaba ben bu kurguyu biz okuyoruz o yuzden istedigimizi yapabiliriz!!!! hadi eglenelim.

...

çevreye bakıyordum. insanlara. herkesin derdi farklıydı bu dünyada. kimi çocuk pamuk şeker aldırmak için ağlayandı, kimisi de üç kuruş kazanmak için pamuk şekeri satandı bu sahil kenarında.

düşündükçe fark ediyordum bazı ayrıntıları. herkesin hayatında değiştirmek istediği, şikayet ettiği ve rahatsız olduğu bir şey mutlaka vardı.

peki hangisi daha kötüydü? yaşamak için pamuk şeker satmak mı? yoksa pamuk şeker alması için ağlanacak bir baba olmaması mı?

kötü olan bunları karşılaştırmamdı.

ama belki çocuk mutluydu? babası sarılıyordu ona belki?

belki o da onu satmak yerine babasına alsın diye ağlamak istiyordu. benim gibi.

hayat ne garipti. insanlar çok zalimdi.

oturduğum banktan kalktım ve pamuk şekerci çocuğun yanına gittim. 14-15 yaşlarında bi çocuktu. nasıl taşıyordu ki onu?

"selam. kaça veriyorsun pamuk şekeri?"

benden birkaç yaş da olsa küçük olan bu çocuğun gözlerinde gördüğüm yorgunluk ve umutsuzluk içimi parçalamıştı.

"20 lira abla."

ablan yesin seni. "kaç tane var elinde?"

baktı çocuk önce boş boş. sonra tahtaya bakıp kafadan saymaya başladı. "15 vardır herhalde."

"tamamm o zaman ben sana 20 tane parası vereyim sen de bana ordan iki tane ver olur mu?"

hemen çantamdan parayı çıkartmaya koyuldum. çocuk kafası karışmış gibi bön bön bana bakarken çıkarıp parayı uzattım ona.

"abla o iş nası olcak peki?"

"nasıl nasıl olucak? şeker alıyorum işte, bu da parası."

"ama bunun parası bu değil ki."

"üzümü ye, bağını sorma ablam. hadi gel, otur." iki tane pamuk şekeri aldım ve en yakındaki banka oturdum. "e gel hadi durma otur."

"oturmam abla. satmam lazım bunların hepsini."

"e tamam işte. aldım ya ben hepsini."

yavaş yavaş olduğum yere doğru yaklaştı. anlamaya çalışıyordu galiba. "hadi otur."

ciddi misin der gibi baktı bana. ciddiyim der gibi baktım ona. en sonunda geldi oturdu yanıma. "ben sizi hiç anlamıyorum ya."

o kendi kendine söylenirken ben kendi pamuk şekerimin paketini açtım ve onunkini de ona uzattım. "geri mi veriyorsun?"

"hayır, sana aldım onu. beraber yiyelim diye."

sen de bilme.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin