1.5

12 2 0
                                    




have fun!!

...

içimdeki garip hisle karnımı güzelce doyurduktan sonra bodruma inip kitap okumaya karar vermiştim. elimde kitabımla beraber paytak paytak alanıma ilerlerken birinin elini koluma sarılı hissetmemle durdum.

dönüp baktığımda karşımda elif vardı.

hani şu her okulda olan o kız işte. açıklamaya gerek bile yoktu. zaten bu kızın kendine ait bi hayatı da yoktu, başkalarının hayatına dahil olup zaman geçiren bi tipti.

benimle derdi neydi?

"konuşalım mı?" yüzüne anlamaz bi şekilde bakmıştım. ne konuşabilirdi ki benimle bu kız?

"bakma yüzüme mal mal. konuşucaz."

"düzgün konuş." diye tepki verdiğimde ona cevap vermiş olmama şaşırmış gibi gözüküyordu. hemen kendini toparlayıp devam etti. "bak kızım zaten cinlerim tepemde geziyorum. uğraştırma beni. iki çift lafım var sana. hadi." diyerek gözleriyle ileriyi işaret etti.

gösterdiği bölgeye ilerlerken içimi bi sıkıntı sarmaya başlamıştı. sevmiyordum işte bu insanlarla muhataba girmeyi.

"kısa ve öz konuşacağım seninle. demir'in çevresinde olmayacaksın bundan sonra."

"anlamadım."

"kızım sen aptal mısın? diyoru-"

"düzgün konuş." ikinci uyarımı daha keskin bir dille yaptığımda sinirine dokunmuştum sanırım. bu tarz kişilerle konuşmak istememin sebebi onlardan çekinmem değildi, rahatsız olmamdı. karşısında susup onaylayan tipler görmeye alışmış olabilirdi ama ben saygısızlığı asla kabul etmezdim.

"bak. iki oldu bu. ikidir kulağıma geliyorsun. üç olmasın anladın mı?"

"sen ne saçmalıyorsun ya?" diye anlamazca sordum.

"anlamamazlıktan gelme."

anlamamıştım ki?

"demirin senin gibi biriyle ne işi olur bilmiyorum. ama aranızdaki olay her neyse burada bitti tamam mı?"

demirin sadece matematik sorusunda bana yardım edişinin kulağına gittiğini anlamıştım. ne ezikçe bir davranıştı bu? cidden gelip benimle bu konuşmayı yapıyor muydu bu kız? "kendinle çelişiyorsun elif. hem beni küçümsüyorsun, hem de bir tehdit olarak görüp seviyesizce konuşuyorsun. sen kendi kafanda bizi nasıl bir çerçeveye yerleştirdin bilmiyorum ama benim demirle bir olayım yok. rahat olabilirsin."

"siz diye bir şey yok." hırsla konuştuğunda söylediğim şeylerden etkilendiğini anlayabiliyordum. bu kızın başıma bela olacağı gözlerindeki nefretten belliydi. ben asla ama asla ortada hiçbir şey yokken gidip bir hemcinsime saldırmazdım. kendine bunu yakıştırması bile çok acizdi.

"olmasını isteyen de yok." yanından geçip gideceğim anda tekrardan kolumdan yakalamıştı. hızla kolumu çektim. insanların bana dokunmasından hiç mi hiç hoşlanmıyordum.

"gözüme gözükme kızım."

kendince son lafını edip ayaklarını kıçına vura vura uzaklaşmıştı. arkasından sadece alayla güldüm. gerçekten bi erkek için düştüğü durum komikti. artı olarak benim zaten o çocukla işim olmazdı.

sen de bilme.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin