2.3

6 2 0
                                    


have funn!!!!!


olivia rodrigo - logical


...


gidersem her şey değişirdi.

konfor alanından asla çıkamayan birisi için bu düşünce o kadar korkunçtu ki anlatılamazdı. ama şu sıra, hayatımı normal insan yaşantısına çevirmek için, özellikle de geleceğim bakımından, bazı adımlar atmam gerektiğini biliyordum. adımlardan kastımın tanımadığım, neredeyse bir buçuk aydır konuştuğum ve her dakika rahatsız olduğumu dile getirdiğim birinin yanına gitmek olup olmadığı tartışılırdı ama şu sıra asla yapmam, yapamam dediğim şeyleri yaparak aşmam gerektiğini daha çok farkediyordum. 

düşüncem şu yöndeydi; hayatımdan zaten yeterince memnun değilken risk alıp değişime adım atmak bana nasıl bir zarar verebilirdi ki? eğer hayatımda konuşup düşüncelerimi paylaşabildiğim bir arkadaşım olsaydı hayat daha basit olurdu sanırım. kendi kendime hiçbir şeyin kararını veremiyordum ve zamanımın çoğu kendimi bir şeylere ikna etmeye çalışmakla geçiyordu. 

düşüncelerimin asla bir sonuca varamayacağını anladığımda daha fazla kafamı yormamak için ani bir karar vererek bodruma doğru yol almıştım. gerçekten gidiyordum yani. 

acaba kimdi? ya gerçekten birisinin eşek şakasına alet olduysaydım? 

eğer öyleydiyse yapacağımı kafamda kurmuştum. siz benimle değil, ben sizinle dalga geçerim bakışımı takınıp, iğrenerek ne kadar komik olduklarını söyleyecek, kendilerine başka bir hayat edinmelerini ve beni kendi seviyelerine düşüremeyeceklerini tane tane anlatıp orayı terk edecektim.

galiba terapi seanslarımı arttırmam gerekiyordu. hayatım o kadar boştu ki kendi kendime konuşmaktan delirmiştim..

bodrum kata inen merdivenlere geldiğimde hafiften bir titreme almıştı beni. konuştuğum kişinin samimi olmasını çok ama çok istiyordum çünkü hoşuma gitmişti. uzun zaman sonra yakaladığım bir heyecanı kaybetmek istemiyordum. 

sonunda merdivenleri bitirip kata ulaştığımda bitsin gitsin kafasıyla adımlarımı hızlandırmıştım. burası her zamanki gibi karanlıktı. ilk defa bu karanlık beni ürkütüyordu. 

"kimse var mı?" kardeş ben geldimde sen gelmediysen valla kafayı falan yerim artık. 

o an bi adım sesi duymuş gibi oldum. deccal geliyor deccal. 

yavaş adımlarla yaklaştı bana. yüzünü göremiyordum ama kokusunu alabileceğim kadar yakınımdaydı artık. tanıdık kokuyordu. ben kimseyi tanımazdım ki.. 

bilinmeyen çocuk hangi akılla burada buluşmak istemişti emin değildim çünkü ikimizde birbirimizi göremiyorduk. bunun sonucu nereye varacaktı böyle?

"şey, sen misin?" sorduğum soru biraz kulağa saçma geliyordu ama gerçekten başka biri de olabilirdi şuan karşımdaki. hafifçe güldü. 

sesini tanıdım.

vücudumda dolaşan kanın durduğunu hissederken doğru algılayıp algılamadığımı kavramaya çalıştım. demir miydi şuan karşımdaki? ne işi vardı ki burada? 

sen de bilme.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin