-Tam olarak ne düşünürsek düşünelim, acıktığımızda midemiz guruldar.-
Bu adamları rüyamda görüyordum. Annemi çalan adamlardı. Neden şimdi buradalardı? Tam olarak 36 saattir buradaydım ve kimse hiçbir açıklama yapmamıştı. Karşımda ki duvar saati de olmasa kaç saattir unutulduğumu bilemeyecektim.
Kapı sesi.Ardından 48 saattir aç olmama bağlı mide guruldama sesi.
''Hoş geldiniz Bayan Çiftyıldız.''
''Hoş bulduk.'' dedim. Verdiğim cevaba bakar mısınız? Beynim sulandı bu kadar sessizlikten sonra düşünme yetimi kaybettim sanırım.
''Fazla sıcakkanlı bir ejderha ateş bükücü.'' derken parmaklarını çenesine kenetledi. Düşünür gibi duruyordu.
''Niye?'' dediğimde bütün gözler bana çevrilmişti. Bu soruyu kimse beklemiyordu değil mi? Öyleyse beklenmedik şeyler yapmamalıydım. Çünkü bu görüntü hiç hoşuma gitmedi.
''Ne niye, küçük hanım?''. Konuştuğum kişi patronları gibi bir şeydi. Odada ki tüm adamlar adamın ağzına bakıyorlardı. Her kelimesi yerine getirilebilecekmiş gibi duruyordu.
''Niye buradayım? Niye buradasınız?'' deyince. Sıcak bir şekilde gülümsedi ve elimi tuttu. Birden irkilip elimi geri çektim.
''Neden ateş bükmüyorsun? Neden kendini korumuyorsun? Hadi Sidra bizden korkmadın mı?'' deyince adamın deli olduğuna emin oldum. Ben ne diyordum? O ne diyordu?
''Baksana! Konuyu niye değiştiriyorsun?''
''Haha! Küçük hanım oysa o kadar yakışmıştı ki size cici olmak. Demek rolünüz buraya kadar. Evet, ejderha ateş bükücüsü olduğunu biliyoruz. Tek bilmediğimiz şey, biz buna bu kadar emin iken siz hâlâ nasıl kampta kalabiliyorsunuz?''
''Nasıl yani? Ben hiçbir şey anlamadım. Ben sadece ateş bükücüsüyüm bakın o kadar tehlikeli biri değilim ben.'' deyince adam bana döndü.
''Tehlikeli olmadığını biliyorum. Çünkü güçlerini kullanamayan bir acemisin daha. Ama kamp neden seni eğitiyor? Şimdiye kadar seni yok etmeleri gerekiyordu.'' dediğinde.
Korkudan gözlerim artık yuvalarında fır dönüyorlardı. Adam ifademi komik bulmuştu ki gülüyordu. Ben ise ne dediğini sindirmeye çalışıyordum. Yok mu edeceklerdi? Beni mi?
''Bak Sidra. Arya yok edildi biliyorsun değil mi? Aslında şüphe ediyorum bildiğinden. Uzaylı gibi görünüyorsun. Kendini bile tanımıyorsun. Kamp seni testten geçirmedi mi?'' deyince hafızamı yokladım.
''Hayır, geçirmemişlerdi. Nasıl yani kampa girmek için test mi olmam gerekiyordu?''
''Sidra 18 yaşındasın. Her ne kadar sıra dışı bir kamp olsa da normal bir okul gibi düşün. Kapasiteni ölçmeden seni nasıl eğitebilsinler?'' dediğinde ne kadar mantıklı konuşan bir insan olduğunu fark ettim. Ne kadar mantıklı konuşabilen bir adam(!)
''Ama ben amcamla geldi. Bize sadece kampa kayıt yaptırmamız gerektiği söylendi.'' dedim. Adam tekrar düşündü. Bende biraz düşündüm ve birden bağırdım.
''Ne yapıyorum ben ya?! Oturmuş sizinle sohbet ediyorum! Beni niye kaçırdınız ?! Ben normal bir bükücüyüm. Nasıl masallar uyduruyorsunuz öyle?''
Tam hazır hissedip ellerimi yönelttim tam adamı yaktım derken birden ateş bana sıçradı ve bacağımı yaktım. Acıyla yere savrulduğumda gözlerim karardı. Son duyduğum şey ise Uraz'ın sesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ BÜKÜCÜLER -Kamp-
خيال (فانتازيا)Aşk? Günümüz insanlarının yerden göklere çıkardığı o yüce duygu. Sevgi ise onun yanında basitleştirilmiş bir alışkanlık. İnsanlar; ilk görüşte aşk, sonsuza kadar aşk diye bir sürü şey türettiler. Sevgi ise bir ihtiyar gibi köşesine çekildi ve...