BÖLÜM 9 ☮

701 71 10
                                    

Bölüm şarkısı ile okunması tavsiye, rica , öğüt vs vs edilir.


-Yolculuğun nerede biteceğini söylemem. Ama nerede başladığını biliyorum.-

Uyandığımda burnuma müthiş kokular geliyordu. Bir dakika. Müthiş koku ve benim evim mi? Yemek kokularıydı bu tabii ki. Ama benim evimde normal olarak müthiş yemek kokuları olmazdı ki. Yerde ki pofuduk terliklerimi ayağımı tıkıştırıp küçük adımlarla odamdan ayrıldım.

Kokuları takip ederek ilerlemeye başladım. Şu an kendimi çizgi filmlerinde yemek kokularını takip ederken uçan karakterle gibi hissediyordum.

''Hadi ama! Kendinizi romantik mi sanıyorsunuz mide bulandırıcısınız!'' deyip kahkaha atmaya başladım.

Güneş ve Erva aynı şekilde benimle gülmeye başladılar. Güneş, Erva'nın beline sarılı bir şekilde yemek yapıyorlardı. Tiksinç!

''Sidra bugün ders yok istersen biraz dolaşalım diyecektim. Arkadaşlarımızla tanışırsın.'' dedi Güneş. Başımı salladım onayladığımı gösteren bir ifadeyle.

Kahvaltıyı yaptıktan sonra boş bir arazide rampaların bulunduğu yere geldik. Vay be!  ATV yarışları demek!

''Sever misin?'' diye sordu Erva. Hiç sürmedim ki nereden seveyim? Ben ne kadar asosyal bir kızmışım böyle?

''Hiç denemedim doğrusu.'' diye itiraf ettim. Bir grup gencin yanında durduk.

''Selam baylar bayanlar!'' deyip neşeli bir şekilde eğilerek selam verdi Güneş.

''Oo Güneş!...'' vs vs vs. Selamlaşmalar. Suratım asılmıştı. Yine yalnızlık sana kaldım!

''Sidra'' dedi.

''Ne?'' anlamsız bakışlar atıyordum. Kıvırcık saçlı olan çocuk gülmeye başladı.

''Bende Taha memnun oldum.'' dedi ve elini uzattı.

''Bende memnun oldum.'' dedim sıcak b ir gülümsemeyle. Ama kahverengi gözlü kız arkadaşı hiç memnun olmamıştı. Ups!

Kızıl saçlı olanı Selin ateş bükücü, kıvırcık saçlı olan çocuk Taha toprak bükücü, gözleri yeşile çalan özellikle kıvrımlı vücudunu beğendiğimi söylemeden geçemeyeceğim adı Sıla hava bükücü, uzun sarı saçlı mavi gözlü çocuk ise Ömer'miş.

Grubu sevmiştim aslında çok komik ve eğlencelilerdi. Ama eğlence de bir süre sonra sona eriyordu.

Evimde parti! Huh! Müthiş üstü eğlenceli parti demek istesem de ki diyemiyorum. Hepimiz oturmuş birbirimizi izliyorduk. Aslında az önceki toplu halde kaynaştığımız grup hiçbir yere dağılmadan benim eve toplamıştık.

Çok sıkıcıydı cidden. Ne yapsak diye düşünüyordum ama sıkıntı beynimi sıkıştırıyor gibi bir şey düşünemiyordum. Birden çalan kapıyla hepimiz irkildik. Bu sıkıcı ortam ayrılacağım düşüncesinin keyfi ile kapıya koştum. Karşımda kesinlikle dayak yemiş, ağzı burnu kaymış bir Uraz beklemiyordum.

Uraz beni umursamadan içeri daldı. Hadi ama! Karşında evin sahibi var. İnsan ''Geçebilir miyim?'' der değil mi?

Odada ki herkes korkmuş gözlerle Uraz'a bakıyordu. 3 ateş bükücü, 4 hava bükücü, 1 tane de toprak bükücü. Bu odada ki herkes garipti. Şimdiye kadar biri bana gelip bunları yaşayacaksın diye anlatsana adamı deli gömleği giydirmeden onu yaşatmazdım.

ATEŞ BÜKÜCÜLER -Kamp-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin