BÖLÜM 32 ☮

95 15 0
                                    

-Ben bir masumdan daha fazlasıyım .-  

--

Başımı yana çevirdim mezarlık dikenli tellerle çevriliydi fakat kapısı tahtadandı. Çürümüş ve şekilsiz bir tahta kapıya benziyordu. Burdan bakınca tarla görünümündeydi. Ama daha dikkatli bakılınca mezar taşları sayesinde mezarlık olduğu anlaşılıyordu. Biraz daha dikkatli baktığımda taşların yanında bir hareketlilik vardı. Sarı gibi bir şey. Ot muydu?

''Uraz orda bir şey var.'' dediğimde işaret parmağımla hareketliliğin olduğu yeri gösterdim. Uraz kafasını çevirip oraya baktığında gözlerini kıstı.

''Sarı-''

''Ot mu?'' dediğimde eliyle alnına vurdu. ''Sarı saçlar. Sidra!''

--

--SİDRA'DAN--

''Burda ne arıyorsun'' diyen sese döndüğümde artık hıçkırıklarım kesilmişti. Başımı çevirdiğimde herkes benim gibi şaşkındı. Uraz dahil.

''Niye ağlıyorsun?'' deyip dizlerini çöktü Sıla ve yanıma çömeldi.

''Ağlamıyorum.'' dediğimde elimle gözlerimi silip yerden kalkıp üzerimi silkeledim. Bu mezarlıkta olma sebebimi eminim hepsi merak ediyordu.

 Bu mezarlıkta olma sebebimi eminim hepsi merak ediyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-Demirlik yerine dikenli tel olarak hayal ediniz-

Uraz ağladığımı görünce susmuştu. Tek kelime edip bir şey sormadı. Benim boş yere ağlamayacağımı biliyordu. Ama mezarlıkta ne aradığımı bilmiyordu. Bende bilmiyordum. Aslına bakarsak sadece düşünmek için sessiz bir yer arıyordum. Başımı yerden kaldırıp mezar taşlarına çevirdim. Gözlerim Uraz'ı yakalamıştı.Tam yanıma gelecekti ki Taha ilk adımı attı. 

''Siz ağaç eve gidin. Biz Sidra ile konuşuruz.'' diyerek eliyle hepsini def etti. Ve evet Uraz yine buna dahildi. Herkesin tamamen gittiğine emin olunca ağzını açacaktı ki bu sefer ilk davranan ben olmuştum.

''Ne konuşacağız. Hakkımda ne biliyorsun ki?'' dediğimde umursamaz tavırları beni deli ediyordu. İnsan biraz olsa sinirlenir. Biraz daha böyle davranmaya devam ederse onu zorla yanımda tutmak için para verdiklerini düşünecektim. Belki de haklıydım.

''Bir şey bilmiyorum evet ama öğrenebilirim.''

''Tanrı aşkına! Az önce Güneş'e olayları nasıl anlatırım diye düşünmek için geldiğim ormanlıkta bir mezarlık buldum. Mezar taşlarında belirsiz harfler var ve okuyamadım. Taşlardan birine dokundum ve-'' gerçekten gerçeği mi söyleyecektim? Nasıl güvenebilirdim ki? Taha gözlerini ilk kez umursar şekilde meraklı meraklı bana çevirmiş bakıyordu.

ATEŞ BÜKÜCÜLER -Kamp-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin