BÖLÜM 18☮

560 47 7
                                    

- multide buldukları köpek var ^^ -

Bölüm şarkısı ile okunması tavsiye, rica , öğüt vs vs edilir.

--

-Bunca zamandır kendimi arıyordum ve kaybolduğumu bilmiyordum.-

Sıla'nın endişeli yüzünden bir sorun olduğunu anlayabiliyorduk. Ama nefes nefese kaldığından ne dediğini anlamıyorduk.

''Ne sorunu Sıla?''

''Taha odada kilitli kaldı!'' dediğinde Ömer ve ben şok içindeydik. Tabi Ömer önceden biliyordu. O benden önce şoktaydı.

''Beter olsun.'' diye fısıldayan Uraz'a baktım. Duymadığımı sanıyordu. Birden çimdikleyince suratı buruştu. Ama benim suratım daha çok buruştu. Bu çocuğa her dokunduğumda neden elektrik çarpmışa dönüyordum?

''Biri bizimle oyun oynuyor. Taha'yı oraya kilitledi.'' Ömer'in demesiyle cidden Uraz'ın bu kadar ileri gidebileceğini sanmıyorum. Bunu o yapamaz derken o da düşünceli görünüyordu.

''Biliyorum!'' hepsi bana dönünce tedirgin olmuştum. ''Ben Taha'yı kurtaracağım ve de siz kuşu. Artık fark edilirsek fark edilelim. Bizimle oynayan kişiye suçu atarız.'' Dediğimde Uraz alayla bana döndü.

''Tebrikler domuz surat git koş aşığını kurtar. Ama atladığın bir şey var bu bina yönetici binası. Ormanda yaktığımız beyaz ev değil.'' dediğinde ne dediğini tarttım.

''Ama-''

''Sidra sen fazla mı salaksın?'' Sıla'nın bunu demesi beni şaşırtmıştı.

''Bunu yapan her kimse oraya gideceğimizi biliyor. Biz tam tersini yapacağız. Taha'yı orada bırakın o kendi başının çaresine bakar.'' deyip beni çekti Uraz.

Ya o odada ben kilitli kalsaydım? Beni de aynı şekilde kendi başıma bırakabilir miydi? Ben Uraz'a niye güveniyordum ki?

--

Kuşun odasını bulmuştuk. 'Kapıyı yakalım' desem de kilidini kırmaya çalışıyorlardı.

''Böyle bir kapıda kilit olamaz. Yani o cüsse de bir kuş bu kapıyı kırabilirdi değil mi? Bu kapıda başka bir şey daha var değil mi?''

Sanki herkes bunu dememi bekliyormuş gibi bana döndüler. Sıla önceden biliyor gibi suratını asmıştı.

''Evet kara büyü.'' dedi. Cidden mi?

''Bakın buna kahkaha atarım. Ahahah cidden cadılarda var mı?'' dediğimde hepsi bana uzaylıymışım gibi bakıyorlardı.

''Sidra yakar.'' dediğinde Uraz'a baktım.

''Şaka yapıyor olmalısın?''

''Çok ciddiyim.'' derken itiraz etmeyi beklemeyen suratı vardı.

''Tamam. Ama beni yönlendirmen gerek. Çünkü ne yapacağım hakkında bir fikrim yok.''

''Kitapları okusaydın olurdu.'' dişlerinin arasından fısıldarken ona döndüm. Cidden her sayfayı atlamadan okumuş muydu? Halbuki ben göz gezdiriyor sanıyordum

''Tamam. Seni dinliyorum.''

Elimi tuttuğunda yine elektriklenme başladı ama bu sefer elini kaçırmadı ben de kaçırmadım. Tuttuğu elime anahtar gibi yön veriyordu. Ve kulağıma bir şeyler fısıldıyordu.

Dediği şeylerle aniden kızarınca parmağımda ki alev kapının kilidini açtı. Ömer ile Sıla şaşırmış şekilde baksalar da ne olduğuna anlam verememişlerdi.

ATEŞ BÜKÜCÜLER -Kamp-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin