1.0

4.3K 753 356
                                    

“Öyle bağırıyorum ki aslında seni sevdiğimi, dudaklarıma baksan göreceksin fakat sen gözlerimden vazgeçmeyi düşünmüyorsun.”

Ve Tanrı bir adam yarattı.

Hyunjin kendisinin sırf o adam için yaratıldığını düşünüyordu, yaratılma amacı kutsanmaktı fakat o yedi günahtan birini işlemiş, açgözlü davranıp uzaktan bakmak yerine o adama daha da yakınlaşmıştı.

Bırakmak istemediği dudakları yavaşça dudaklarının arasından çekildiğinde elini hangi ara yanağına koyduğunu bilmiyordu bile fakat çekmedi, eli onun sıcak yanağında dururken kendisine engel olmaya çalıştı.

Minho öyle bir şeydi ki yaklaşmak kolay değildi, yaklaşınca da bırakmak istemiyordu. Şimdi yarını düşünmeden sadece onunla olmak isterdi, her bir zerresini öpmek, her bir zerresinden o tarafından öpülmek.

Kesik bir nefes çekti içine, elini indirmeli ve uzaklaşmalıydı ondan ama yapası gelmiyordu. Son bir kendine verdiği zorlu komutla önce boynuna sarılı olan elini çekti ardından da yanağındaki elini yavaşça indirdi.

Belindeki eller de ondan ayrılırken Minho tuttuğu şalı açtı, kollarını iki yana kaldırıp onun omuzlarına sarmış ve bir adım geri çekilmişti.

"Bunu," dedi Hyunjin. Ona baktı. "Anlamaya çalış Minho."

Minho duraksadı. Şehvetin aşka muhtaç olduğunu söylemiştin.

Başını salladı. "Bunu anladığımda geç kalmam umarım."

"Kalmazsın." dedi Hyunjin.

Çünkü biliyorum ki ne olursa olsun ben senin hep bana gelmeni beklerim.

Yaslandığı tezgahtan zorlukla ayrıldı bedeni, kendini ilk defa bu denli ateşe attığını farkında olmuştu. Yavaş adımları ona doğru ilerledi, yanına vardı. Aynı adımlarla kapıya doğru yürürlerken Minho eğilip şemsiyeyi almış ve ikisine tutmuştu.

Hyunjin gözlerini birbirine bastırıp sakin kalmaya çalıştı, etkisinin bu kadar büyük olduğunu kendisi de beklemiyordu. Arka bahçeden çıkıp içeri girmişler, kaşlarını kaldırmıştı.

"Gidecek misin?"

"Gitmeliyim," dedi Minho. "Bu sefer daha çabuk kavramam gereken bir duygu var."

Reddetmedi, çabuk kavramak istemesi dudaklarında belirsiz bir gülüşe yol açtı. Minho montunu giyip çantasını almış, ikisi arabaya ilerlemişti. Hyunjin bahçe kapısını açtı. "Çok yağmur var, lütfen dikkatli ol."

"Sekiz yıldır hiçbir kaza yapmadığıma bakarsak iyi bir sürücü olmalıyım."

Güldü. "Evet, öylesindir ama bilirsin, hayatta başımıza neler geleceğini bilemeyiz. Dikkatli git ve gittiğinde mesaj at ki aklım sende kalmasın."

Minho arabaya bindi. "Öyleyse mesaj atmayacağım. Aklın bende kalmalı."

"Minho..."

Minho güldü, Hyunjin başını iki yana salladı. "Görüşürüz."

"Görüşürüz."

everyday, hyunho ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin